Ankara Katliamı’nın birinci ayında Ankara Garı önünde anma gerçekleştiren emek ve demokrasi güçleri katliamın hesabının sorulması için tarihi nitelikte bir hukuki ve siyasi mücadele yürüteceklerini belirterek, ‘Yılmayacağız, sinmeyeceğiz, geri çekilmeyeceğiz’ dedi
Ankara Katliamı’nın birinci ayında Ankara Garı önünde bir araya gelen emek ve demokrasi güçleri, katliamda hayatını kaybeden yoldaşları için anma gerçekleştirdi. Katliamın yaşandığı saat 10.04’te yapılan saygı duruşunun ardından, meydanda bulunan anıta karanfiller bırakıldı.
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB adına ortak basın açıklamasını okuyan KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen, “Kendi hayallerini gerçekleştirmek için savaştan, kutuplaşmadan, gerginlikten, halkların arasına düşmanlık tohumları ekmekten her kim, hangi güç odakları beslenmek istiyorsa, 10 Ekim 2015 Cumartesi günü, saat 10.04’te barış irademize bomba koyanlar onlardır” dedi.
‘Koruyamadıklarınızı daha fazla mağdur etmeyin’
100’ü üzerinde yurttaşın hayatını kaybettiğini ve 400’ün üzerinde yurttaşın ise yaralandığını belirten Özgen, “Terör saldırısında yaralanan ve bütün tedavileri yasal olarak devlet tarafından karşılanması gereken arkadaşlarımızdan halen tetkik tedavi ücretleri isteniyor. İlgili makamlara yazdığımız uyarı yazıları görmezden geliniyor, telefonlarımız açılmıyor. Başbakan’a çağrıda bulunuyoruz. Bu ayıbı derhal düzeltin. Koruyamadıklarınızı daha fazla mağdur etmeyin” dedi.
“AKP’nin Ortadoğu ve savaş politikaları bölgeyi kan gölüne çevirdi”
AKP’nin Ortadoğu ve savaş politikalarının Ankara Katliamı’na sebep olduğunu ifade eden Özgen, “AKP iktidarı izlediği ırkçı, ayrımcı, tekçi, mezhepçi bir siyaset ekseniyle başta Suriye olmak üzere Ortadoğu’da da sorunların derinleşmesine, haklar arasında çatışmalı ortamların sürekli kendisini üretmesine neden olmuştur. IŞİD, El Nusra, El Kaide, Şam Cephesi ve daha birçok çeteci, paramiliter güçlere direkt veya dolaylı destek ve yardım nedeniyle ülkeler kan gölüne çevrildi. Bizlerin ve diğer tüm muhalif kesimlerin bu politikaların eninde sonunda ülkemize yansıyacağı ve AKP hükümetinin çeteci güçlerle girdiği kirli, grift ilişkilerin suç olduğu yönündeki uyarılarımız ciddiye alınmadığı gibi adım adım AKP ve yandaş medya eliyle çeteci güçlerin hedefi haline getirildik. Dolayısıyla 10 Ekim bu politikalardan ve sivil darbe ortamından ayrı ele alınamaz, değerlendirilemez” dedi.
‘Halkı beyaz toroslarla korkutanlar katliamı açığa çıkarmayacaktır’
Katliamın mücadelede bir dönüm noktası olduğunu ve halkı beyaz toroslarla korkutmaya çalışanların katliamın faillerini açığa çıkarmayacağını belirten Özgen, “10 Ekim Katliamı emek, demokrasi ve barış mücadelemizde artık bir dönüm noktasıdır. Geleceğimizi belirleyecek bir nitelik taşımaktadır. Katliamın gerçek faillerinin açığa çıkarılıp cezalandırılmaması durumunda yeni katliamlar, yeni saldırılar kaçınılmaz olacaktır. Halkı beyaz toroslarla korkutmak isteyenlerin, faili meçhulleri açığa çıkarmak için en ufak çaba harcamak bir yana, açılan davaları da kapatanların, polise sınırsız yetki verenlerin, günlerce sokağa çıkma yasakları ilan edenlerin, buralarda çocuk, kadın onlarca sivilin yaşamını yitirmesine neden olanların, ülkemizi IŞİD’in ve çetelerin arka bahçesi haline getirenlerin bu katliamı açığa çıkartmayacağı açıktır” dedi.
‘Tarihi nitelikte bir hukuki ve siyasi mücadele yürüteceğiz’
Katliamın davasının yüzyılın davası olması için tarihi nitelikte bir mücadele yürüteceklerini belirten Özgen, “10 Ekim katliamına ilişkin tarihi nitelikte bir hukuki ve siyasi mücadele yürütecek bir yandan da saldırılara ilişkin davaların takipçisi olacağız. Yaşamını yitiren ve yaralanan arkadaşlarımız adına ve kurumsal olarak suç duyurularında bulunduk. Gerçekler açığa çıkarılıp katiller hesap verinceye kadar bu davanın peşini bırakmayacağız. Yüzün üzerinde yoldaşımızı yitirdiğimiz bu davanın yüzyılın davası olması için ne gerekiyorsa, nasıl bir mücadele yürütmek gerekiyorsa bundan kaçınmayacağız” dedi.
Gar meydanı anıt mekan haline getirilecek
Gar meydanının anıt mekan haline getirileceğini ve bunun toplumsal mücadele için önemli olduğunu belirten Özgen, bunun için yapılacakları şu şekilde sıraladı:
10 Ekim Katliamı sonrasında Ankara Gar Meydanı ve çevresinin mevcut mekansal biçimi ile sıradan bir mekan, trafik kavşağı şeklinde kullanılmaması gerekmektedir. 100’ün üzerinde yurttaşımızın hayatını kaybettiği, yüzlercesinin yaralandığı, binlercesinin bu acıya tanık olduğu ve milyonlarcasının derinden etkilendiği bu alçak saldırı sonrasında Ankara Gar Meydanı ve çevresi Türkiye halkları için bundan böyle farklı bir anlam ifade edecektir. Bu anlamın katliamın yaşandığı mekanda karşılık bulması ve meydanın “anıt mekan” haline getirilerek yeniden düzenlenmesi bizim sorumluluğumuzdadır.
Katliamın gerçekleştiği Gar Meydanı ve çevresinin, ulusal ve uluslararası kamuoyunun dikkatini çekebilecek, toplumun farklı kesimleri tarafından benimsenebilecek geniş katılımlı uluslararası bir yarışma aracılığıyla yeniden düzenlenmesi için her türlü girişimde bulunacağız.
Emek, barış ve demokrasi meydanının 10 Ekim Ankara katliamında yitirdiklerimizi anacağımız, günümüz siyasi ortamını ve toplumsal mücadele pratiklerini hatırlayacağımız bir anıt mekan olarak düzenlenmesi, en azından hem kaybettiğimiz canlarımızın umutlarını geleceğe taşımamızı sağlayacak hem de yaşadığımız bu toplumsal travmayı aşmamızda bize yardımcı olacaktır.
Son olarak iktidar uğruna katliam yapanlardan hesap soracaklarını belirten Özgen, “Barış Karanfili yoldaşlarımıza vereceğimiz söz halklarımızın özlemini çektiği barışı sağlamak ve iktidar uğruna her şeyi yapabilecek kadar gözü kararanları, katliamı gerçekleştirenleri açığa çıkarıp hesap sormak olacaktır” dedi.
Açıklamanın sonunda her ayın 10’unda gar önünde anma gerçekleştirileceği belirtildi.