Bağzı Üniversiteliler’in ‘Saray savaş üniversite barış istiyor’ adlı HDP’ye oy verme çağrısı yaptığı basın toplantısı HDP İstanbul Milletvekili Bayza Üstün ve genç milletvekili adayı Şerife Erbay’ın katılımıyla İHD’de yapıldı.
Basın açıklaması HDP genç Milletvekili Şerife Erbay’ın ve HDP İstanbul Milletvekili Beyza Üstün’ün katılımıyla saat 13.00’da İHD’de başladı. Bağzı Üniversiteliler adına basın metnini İstanbul Üniversitesi öğrencisi Erdem Kılıçkaya okudu. Ardından Şerife Erbay ve Beyza Üstün konuşmalarını yaptı.
Savaşı Barış, Sarayı Üniversite Durduracak!
Bağzı Üniversiteliler basın açıklamasından bazı bölümler:
“7 Haziran seçimleri ardından aldıkları yenilgiyle başkanlık hayalleri suya düşen Erdoğan ve haramileri, yeniden tek başına iktidar olabilmek, kirli iktidarlarını sürdürebilmek için 1 Kasım’da tekrar seçim ilan ettiler. ”
“Suruç Katliamı’nda, Kobaneli çocuklar için çantalarında oyuncak taşıyan 33 yoldaşımız, TIR’larla silah taşıyan AKP’nin beslemesi IŞİD çeteleri tarafından katledildi. Katliamın ardından IŞİD operasyonu adı altında Kürt halkına ve bütün emek, barış ve demokrasi güçlerine savaş açıldı. Varto’da, Silvan’da, Cizre’de, Nusaybin’de, Diyarbakır’da çoluk çocuk demeden katliamlar gerçekleştirildi. Halk ekmek almaya, ilaç almaya dahi çıkamadı Yüzlerce bölgede, “özel güvenlik bölgesi” altında adeta fiili sıkıyönetim ilan edildi ve Kürt halkına bir kere daha savaş dayatıldı. ”
“Egemenler tarafından her alanda savaşın propagandası yapılıyor, savaş kışkırtılıyor. Küçücük çocuklar sokaklarda, evlerinde katlediliyor. Aileler, sokağa çıkma yasakları yüzünden çocuklarının bedenlerini buzdolaplarında saklamak zorunda kalıyor. Cansız bedenlere dahi işkence edilen bir ortamda öldürülen gençlerin bedenleri alçakça polis araçlarının arkasında sürükleniyor.
“1 Kasım’da iktidarları için daha fazla ölüm ve katliam gerçekleştirmeye hazır olan Erdoğan ve AKP’nin ülkeyi bir iç savaşa sürüklemesine ve yoksul halk çocuklarını katletmesine göz yummayacağız, barışı ve barış cephesini güçlendireceğiz.”
“Bizler, Gezi’nin ortaya çıkardığı dayanışma ve mücadele ruhundan filizlenen, anti-kapitalist, anti-emperyalist ve anti-faşist bir zeminde, akademik-demokratik üniversite mücadelesi yürüten Bağzı Üniversiteliler olarak HDP’yi destekleme kararı aldık. HDP’nin 2 Ekim’de açıkladığı seçim bildirgesinde yer alan üniversiteye yönelik politikaları, diğer siyasi partilerin yaklaşımlarından farklı olarak, bizim taleplerimizi büyük oranda karşılamaktadır.”
“Tüm bu savaş ortamında devam ettirilen yağma ve talan politikalarına, üniversitelerin kapılarını sermayeye sonuna kadar açanlara, eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim hakkımızı gasp edenlere, YÖK’e, polis-ÖGB işbirliğiyle üniversitede kurulan baskı ortamına, piyasacı eğitime, cinsiyetçi ve homofobik eğitim politikalarına, işçi katliamlarına karşı; sermayenin, AKP’nin ve Erdoğan’ın geriletilmesi, korktuklarının başına gelmesi, planlarının ve daha fazla zulüm anlamına gelen politikalarının son bulması için Bağzı Üniversiteliler olarak HDP’yi destekleyeceğiz.
1 Kasım seçiminde, tercihimiz HDP’ye oy vermek, HDP’yi güçlendirmek, HDP’nin meclise yeniden ve daha güçlü girmesini sağlayarak AKP’nin krizini derinleştirmesi , “550 yerli ve milli vekil” hayalini suya düşürmesi, kirli saray politikalarına karşı barışı ve halkların kardeşliğini daha yüksek sesle savunması için çabalamak olmalıdır. 1 Kasım’da HDP’ye omuz vermeli, dayanışmayı büyütmeli, sandıklara ve oylarımıza sahip çıkarak seçim hileleriyle oylarımızın gasp edilmesine izin vermemeliyiz.”
“Saray Savaş, Üniversite Barış İstiyor!”
“Oylar Barışa ve Kardeşliğe, Oylar HDP’ye!”
İnadına barış, inadına HDP demeye devam edeceğiz
“Basın açıklamasında konuşan HDP İstanbul Milletvekili Adayı Şerife Erbay’ın konuşmasından bazı bölümler:
Hepinizi HDP Gençlik Koordinasyonları adına selamlıyorum. Bağzı Üniversiteliler ile hem 7 Haziranı hem 1 Kasım öncesi süreci birlikte planlayıp örüyorduk. Bundan sonraki süreçte de hem Bağzı Üniversiteli arkadaşlar hem tüm üniversiteli gençliğin HDP’nin yürüyüşünde ve aynı zamanda gençlik politikalarının örgütlenmesi bakımından atacağı tüm adımlar bizim açımızdan çok önemli ve anlamlıdır. Arkadaşlar da ifade etti, AKP’nin, sarayın yapmak istediği çok net. Halkların iradesini tanımamak, savaşı güçlendirmek. Bugün bu deklarasyonun amacı tam da şu anlama geliyor. Bu deklerasyon Suruç katliamı gibi katliamların yaşanmaması bakımından çok önemli.”
“Cizrede, Vartoda, Silopide çocukların katledilmemesi için çok önemli. Aynı zamanda adalet ve özgürlük şiarının yükseltilmesi bakımından çok önemli ve anlamlı. HDP ve HDP’den önceki sürecimize kadar da dile getirdiğimiz, üniversitelerde,liselerde akademik demokratik sorunlarımızın çözümüne yönelik, parasız, bilimsel, anadilde eğitim talebimizi yükseltmeye dönük ve barış sözümüzü vurgulamak ve yükseltmek bakımından değerli ve Bağzı üniversitelilerin bu basın açıklaması aracılığıyla tüm üniversiteli ve liseli gençliğe kendi geleceğini şimdiden kazanmak; insanca, eşit, özgür bir arada yaşamı en önemlisi de barış çığlığını yükseltmek için HDP’ye omuz vermesini istiyoruz. Bu anlamıyla inadına barış inadına HDP demeye devam edeceğiz.”
Bu kadar aklı net, özgürlüğe tutkulu gençler var. Bir kez daha eminiz, barış çok yakında
Şerife Erbay’ın ardından konuşan Beyza Üstün’ün konuşmasından bazı notlar:
“Gençliğin barışı özgürlüğü büyüteceğine inananlardanım. Üniversitede buluştuğumuz her dakikanın beni daha çok özgürleştirdiğini düşünüyorum. Evet, en büyük bedeli gençler ödüyor. 80 dönemiyle şahlanan faşizmin en büyük saldırı alanı üniversitelerdir. En fazla gençlere saldırılıyor ama en fazla da onların aklı net. Kadınlar ve gençler barışı her dönem üzerlerinde, hangi baskı olursa olsun büyütmüşlerdir. Ben arkadaşları dinlerken o heyecanı iliklerime kadar hissettim. Ne mutlu ki HDP’nin arkasında böyle bir irade var. Bu kadar aklı net, özgürlüğe tutkulu gençler var. Bir kez daha eminiz, barış çok yakında.”
“Bu dönem bir saldırı dönemi, yoldaşlarımızın bedenleri Hacı Birlik’te olduğu gibi sürüklenerek öç alınıyor ya da Ekin Wan’da olduğu gibi kadının bedeni herkesin gözleri önüne seriliyor. Dayanılır bir şey değil. Doktorasını yaparken Kobane direnişinde özgürlüğe giden arkadaşlarımızı yolculuğa uğurlamak…Kader’i yolculuğa uğurlamak. Aziz Güler’in cenazesini hala alamıyor olmak biz burada duranlar için dayanılır bir şey değil. Ama onlara sözümüz var, borcumuz var. Önce onlara karşı sorumluyuz. Bir bu barışı birlikte öreceğiz. Bağzı Üniversiteli yoldaşlarımın verdiği bu omuzun çok kıymetli ve çok büyük bir güç olduğuna inanıyorum. Barış çok yakında, bu kadar yakın olduğu için bu kadar kuduruyorlar. Barışı getireceğiz artık çocuklar ölmeyecek. Ne cizrede ne Silvanda ne Vartoda ne başka bir yerde. artık kadınlar işkence görmeyecek, işçiler çalıştıkları yerde ölüme gitmeyecek ya da üniversitede gencecik arkadaşlarımız sözünü söylerken kim oldukları belli olmayan sadece adı rektör ya da yönetici olan insanların faşist baskılarına uğramayacak. kimsenin üniversiteye giremeyeceğinin kararını onlar veremeyecekler. Biz nerede yaşamak, sözümüzü nerede söylemek istiyorsak orada yaşayıp söyleyeceğiz. Bu özgürlüğü büyüttükleri için ben kendi adıma bir HDP’li olarak Bağzı Üniversiteliler’e şükran borcumu iletmek istiyorum, sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.
Bağzı Üniversiteliler’in verdiği destek çok önemli. Baris cok yakında… Özgür olacağız… pic.twitter.com/ubpsomRtTQ
— Beyza Üstün (@ProfDrBeyzaUstn) 7 Ekim 2015