Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Hatip Dicle, Dolmabahçe mutabakatında devletle İmralı arasında, ‘öz yönetim’ konusunda anlaşma sağlandığını savundu.
Dicle, “Bunun adı Yerel Demokrasi olarak konuldu ve devlet de bunu kabul etti. Dolmabahçe mutabakatında, İmralı heyetinden üç arkadaşımız ile devletin üç temsilcisi vardı. Başbakan’ın talimatı ve Cumhurbaşkanı’nın bilgisi dahilinde oldu” dedi.
Özgür Gündem’den İsmail Eskin’e konuşan Dicle, demokratik özerklik, öz yönetim ve yerinden yönetimin aynı kavramlar olduğunu, bunların ‘önderlik’ projesi olarak nitelendirildiğini söyledi.
Bu kavramlarla devleti tanınmama veya reddetmenin mümkün olmadığına vurgu yapan Dicle, şöyle konuştu: “Önderlik bunu, ‘Demokrasiye karşı duyarlı bir devlet’ olarak tanımlıyor. Cumhurbaşkanı’nın Nisan ayında ‘Kürt sorunu yoktur. Masa yoktur. Mutabakat yoktur’ açıklamaları süreci sona erdirdi. Devlet heyeti şunu çok açık bir şekilde söylerdi hep: ‘Burada konuşulan her şey aynı gün Başbakanı ve Cumhurbaşkanı’nın önündedir.’ Hani Cumhurbaşkanı diyordu ya: ‘Haberim yoktu…’ Bunların hepsi gerçek dışı, yalan söylemlerdir. Devlet heyeti bizzat Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nın satır satır, kelime kelime her şeyi önüne koyduğunu söylerdi.”
Süreci bitirenin Devlet, AKP ve Erdoğan üçlüsü olduğunu savunan Dicle, “Erdoğan başı çekmiştir belki ama devleti de ikna etmiştir. Til Ebyad’ın alınmasından sonra Cumhurbaşkanı’nın ‘Biz bu Cerablus’a gireriz. Biz güneyimizde bir Kürt devletine izin vermeyiz’ açıklaması vardı. Yani aslında gereksiz bir korkuya kapıldılar.”
“ABD’nin amacı Güney Kürdistan ile Rojava’yı birleştirerek Akdeniz’e kadar uzatmak ve petrolü buradan taşımak’ gibi hayali bir gerekçe uydurdular. Gerçek bu değildi. Gerçek, Kürtlerin bu kazanımlarını, meşruriyetlerini ve 7 Haziran’da HDP’nin zaferini de ekleyince bu savaş konsepti Kürt halkına dayatıldı. Yoksa deyim yerindeyse elimizi attığımızda barışı yakalayabilecek bir duruma gelmiştik. Çok yakındık. Bu acılar yaşanmazdı. Bu savaşta sadece Kürt evlatlarını kaybetmedik. Türk halkı da evlatlarını kaybediyor. Türkiye ekonomisi allak bulak olmuş durumda” dedi.