AKP Genel Başkan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK), AKP’nin seçim şarkısı ’Haydi Bismillah’ın kullanımını yasaklama kararına karşı itiraz haklarını kullanacaklarını söyledi. Bozdağ, “Zira ’dini istismar’ kavramının oldukça daraltıcı ve hukuka aykırı bir yorumunu kabul etmemiz mümkün değildir. ’Bismillah’ demeyi. ’Allah’ demeyi yasaklayan anlayışı biz kabul edemeyiz, hukuki de, Anayasaya uygun da göremeyiz” dedi.
AKP’nin “Haydi Bismillah” isimli yeni seçim şarkısının dini istismar ettiği gerekçesiyle yasaklanmasını “Besmelenin yasaklanması” olarak yorumlayan Bozdağ, olayı şöyle değerlendirdi:
“CHP’li bir milletvekili YSK’ya müracaat etti. Bunun bir dini istismar olduğunu iddia etti. YSK da bu talebi olumlu gördü ve ’Haydi Bismillah’ ifadelerini içeren şarkının seçim müziği olarak kullanılmasını yasakladı. YSK, dini istismar kavramını maalesef doğru tanımlamamıştır. Dini istismar kavramının YSK’nın doğru analiz etmesine ihtiyaç var. Ne dini istismardır, ne dini istismar değildir. Türkiye’de bütün Müslümanlar işlerine besmele ile başlarlar. Hayatımızın her alanında besmele kullanılıyor. Seçim boyunca herhangi bir siyasinin besmele çekmesini yasaklayabilir misiniz?. Müzikte yasak demek, aynı zamanda konuşurken de kullanmak yasak demektir.”
“Biz Besmeleyi içimizden de, dışarıdan da söyleyerek yolumuza devam edeceğiz” diyen Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kampanyamızda da bunu kullanacağız. Ne ceza veriyorlarsa da onu göreceğiz. Dindar bir insanın beş vakit namazı camide kılması veya kılmaması, bu seçim vakti geldiği zaman adaysa namazına devam etmesi bir dini istismar değildir. Ama hiç namaz kılmayan birinin, camiye gitmeyen birinin aday olması münasebetiyle sadece seçim zamanına mahsus camiye gitmesi, namaz kılması bana göre o dini istismardır. Ama dininin gereğini yaşamayı hayatının her anında prensip edinmiş birinin seçim vakti aday olması halinde bunları yapması kadar doğal bir şey olamaz. Başörtülü kızlarımıza, evlatlarımıza, öğrencilerimize Türkiye’yi dar etmek için elinden geleni yapmış bir siyasi hareketin veya adayın seçim vakti gediği zaman hanımlara başörtüsü dağıtması dini istismardır. Çünkü siz başörtüsüne karşı mücadele veriyorsunuz, ama seçim vakti başörtülü insanlara şirin gözükmek için ne yapıyorsunuz? başörtüsü dağıtıyorsunuz . Dini istismar işte budur. Ama siz buna karşı değilsiniz, bunu müdafaa ediyorsunuz ve buna karşı olanlarla mücadele etmişsiniz. O konuda sizin tutumunuz dini istismar olamaz. Dini istismar kavramı hukuku da maalesef doğru dürüst yapılmış değil. karar verene göre değişen bir karar olamaz. Bu konuda da net bir tanıma da ihtiyaç var. Umarım ki YSK bu konuda net bir tavır ortaya koyar. Ne dini istismardır?. Bismillah dini istismar mıdır, değil midir. Neden dini istismardır, bunu açıklaması lazım . Gerekçeli kararında biz onu göreceğiz. Biz de bu konudaki karara karşı detaylı bir itiraz yapacağız. Anayasa ve hukuka uygun bir şekilde itirazımızı bekleyeceğiz. Umarım ki bu konuda YSK bu kararından döner.”