Şimdiye kadar belediye tarafından 4 kez düzenlenen Amed Tiyatro Festivali, ‘seyirci kalma, unutursam hatırlat’ sloganıyla bugün başlıyor.
5. Amed Tiyatro Festivali ‘seyirci kalma, unutursam hatırlat’ sloganıyla başlıyor. Şimdiye kadar belediye tarafından 4 kez düzenlenen, tiyatro festivalinin 5’incisi ise Amed Şehir Tiyatrosu tarafından 11-21 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek.
Büyükşehir Belediyesine kayyum atanmasından sonra 1990 yılından beri şehir tiyatrosunda görev yapan 31 tiyatro oyuncusunun sözleşmeleri yenilenmedi. Şehir tiyatrosunun kapatılması ile ayrılan oyuncular, özel “Amed Şehir Tiyatrosunu” kurdu. Festival hazırlık komitesi önceki festivallerin belediye desteğiyle yapıldığını, kayyum atanmasından sonra kültür, sanat etkinliklerinin birçoğunun yapılamadığına dikkat çektiler. Bu yılki festivalin ise hem katılımcılar hem de olanakların yaratılması noktasında gösterilen çabadan dolayı ‘dayanışma festivali’ olacağını belirttiler.
‘4. festivali fiili olarak yaptık’
Evrensel gazetesinden Serpil Berk'in haberine göre, festival hazırlık komitesinde yer alan Amed Şehir Tiyatrosu oyuncularından Berfin Emektar, ilk üç festivali belediye bünyesinde gerçekleştirdiklerini mayıs tarihli 4. festival hazırlığını yaparken kayyum atandığını anlatarak şunları söyledi “Festivale 20 gün kala bütün hazırlıklar tamamlanmışken kayyum atamasından dolayı 4’üncü festivali yapamadık. Önce ki festivalleri belediye olanaklarıyla yapıyorduk. 5’inci festival aslında bir dayanışma festivali, bu festivalin bir sahibi yok. Festivale katılan bütün grupların emeğiyle yapılıyor.”
‘Birçok etkinlik kayyumun gelişiyle yapılamadı’
“Amed’de 27 yıl sanat üretmiş bir şehir tiyatrosu var” diyen Emektar, “ Kayyumun gelip bizi işten çıkarmasıyla Amed Şehir Tiyatrosu bünyesinde faaliyet yürütenlerin sanatçılığı ortadan kalkmadı. Biz Amed Şehir Tiyatrosu olmaya devam edeceğiz, festivali biz düzenliyorduk bunu yapmaya devam ediyoruz. Burada ya da şurada olabiliriz ama bu festival bizim festivalimiz. Kayyumun gelişiyle sadece tiyatro festivali değil, fotoğraf günleri, kitap fuarı gibi sanata kültüre dair hiçbir şey yapılamıyor. Toplumu değiştirecek kültürel katkılardan ne varsa hepsini ortadan kaldırıyor. Mesele işten atılmak değil bize verilen mesajı çok iyi anlıyoruz, esas mesele bir halkın dilini, kültürünü, sanatını yok etmektir. Bizlerde bunun üzerinden mücadele etmeye devam ediyoruz festival de bunun bir aracı” diye konuştu.
‘Toplumsal hafızayı sanatla iyileştirebiliriz’
‘Teatra Jiyana Nû’ oyuncularından aynı zamanda festival hazırlık komitesinde de yer alan Rugeş Kırıcı, ‘Seyirci kalma, unutursam hatırlat’ sloganı unutamamak ve hatırlamak üzerine ince bir nüans diyerek şunları anlatı “Hafızaların unutturulmak istendiği bir dönemi yaşıyoruz. Sanatçının en büyük görevi böyle bir dönemde buna karşı direnebilmektir. Toplumsal hafızayı ancak sanatımızla taşıyabiliriz ve iyileştirebiliriz. Festival sıfır imkanla organize ediyoruz. Katılımcıların dayanışması var. İstanbul’dan Boğaziçi Gösteri Sanatlar Topluluğunun, Seyyar Sahnenin, İzmir’den Yeni Kapı Tiyatrosunun oyunu var, Batman Şehir Tiyatrosunun oyunu olacak, Urmiye’den (İran) gelen bir grubun oyunu olacak yine İstanbul’dan Teatra Jiyana Nû’nun bir oyunu var. Bu sene ne yazık ki Süleymaniye, Duhok ve Hevler oyunları olamadı olanaklardan dolayı. Söyleşiler olacak festival boyunca ve son gün ihraç edilen akademisyenlerin oluşturduğu koronun müzik dinletisi var. Dolu dolu bir festival olacak, her oyun 2 seans oynanacak. Ağırlıkta Kürtçe fakat Türkçe oyunlar da olacak. Birçok kurum kapatıldı yer sıkıntısı yaşıyoruz fakat yeni mekanlar açıldı Du Çem ve Pale açıldı bu mekanlarda da çeşitli oyunlar gösterilecek. Bu kent festivalleri en zor koşullarda bile sahiplendi, bu sefer de sahipleneceklerine inanıyorum” dedi.