1 Mayıs’ta Saraçhane’den Taksim’e yürümek için alana girmek isterken polis müdahalesiyle gözaltına alınan 17 kişi hakkında “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak uyarıya rağmen kendiliğinden dağılmama”, “örgüt propagandası yapmak” ve “suçu ve suçluyu övmek” iddialarıyla açılan davanın ilk duruşması, İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmaya 16 tutuksuz yargılanan kişi ve avukatları hazır bulunurken, bir kişi ise bulunduğu ilden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemleri (SEGBİS) yöntemiyle katıldı.
‘Polis bize saldırdı’
Yargılananlardan Ahmet Hazar Yüksel savunmasında, gözaltına alınma anlarını anlattı. Yüksel, “Tutanakta belirtilmeyen, gözaltına alınırken üç kez dağılma anonsu yapılmadı. Kortejler bitene kadar bekletildik, sonra gözaltına alındık” dedi. Ahra Demir Acer ise içinde bulunduğu durum ile herhangi bir bağının olmadığını belirterek, “Flama taşımadım, yelek giymedim. Herhangi bir polis uyarısı işitmedim. Darp edilerek gözaltına alındım. Kutlamaları takip etmek için oradaydım” diye konuştu.
‘İşkenceyle gözaltına alındık’
Mertcan İnceoğulları savunmasında şunları söyledi: “Herhangi bir uyarı yapılmadı, aksine işkence yapılarak gözaltına alındık. Demokratik bir hakkımız olarak oraya gittik. Bundan kaynaklı anayasayı tanımıyoruz gibi bir slogan atılmadı. Flama taşıdığım, slogan attığım doğrudur. Ancak iddianamede yer alan sloganı atmadık.”
Sanıklardan Metin Kaya ise daha önce işçi olduğunu, şu an çalışmadığını vurguladı, “İşçi olduğum için her 1 Mayıs’a giderim. Alanda bize herhangi bir uyarı yapılmadan abluka altına alındık, biber gazı sıkıldı üstümüze. Gözaltına alındık” ifadelerini kullandı.
Adli kontrol hükümleri kaldırıldı
Savunmaların ardından ara kararını açıklayan mahkeme başkanı, dosyanın mütalaayı hazırlaması için savcılığa gönderilmesine ve yargılananlar hakkındaki adli kontrol hükümlerinin kaldırılmasına karar verdi.
Bir sonraki duruşma 18 Ekim’e ertelendi.