Siyasi HaberSiyasi Haber

    Güncel Kalın

    Türkiye ve dünyada neler olup bitiyor ilk siz bilgi sahibi olun

    Göz attınız mı?

    Hikmet Kıvılcımlı’nın anısına…

    11 Ekim 2022

    Karanlıktaki ışık Yılmaz Güney: Sinemanın yüz akı

    11 Ocak 2022

    Siyasal iktidarın otoriterleşmesi ile ekonominin durumunun kötüleşmesi arasında bir ilişki var mı? (1)

    26 Mayıs 2016

    Şeref ve milliyet birbirine ne kadar temas eder?

    15 Eylül 2015
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Haberler
      • Gündem
        • Ekonomi
        • Politika
        • Ortadoğu
        • Spor
        • Sağlık
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Haklar ve Özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen Hakları
        • Çocuk Hakları
      • Bilim Teknoloji
      • Kültür Sanat
    • Yazılar

      El Tema!

      26 Eylül 2023

      Savas Tamtamlarına Karşı Halklarımız Barış İster!

      21 Eylül 2023

      Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC)

      19 Eylül 2023

      Güvenlik ve sürdürülebilirlik

      19 Eylül 2023

      Devlet sahipsiz mi, sahipleri kimler?

      18 Eylül 2023
    • Yazarlar
    • Seçtiklerimiz
    • Söyleşiler
    • Dosyalar
    • Çeviriler
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » “Yerli IŞİD”: Hüda-Par ya da Hizbul-Kontra

    “Yerli IŞİD”: Hüda-Par ya da Hizbul-Kontra

    TUNCAY ŞUR yazdı - Devletin hiçbir zaman tasfiye etmediği ve hatta AKP iktidarı döneminde açık ya da gizli desteklerle beslenen Hizbul-Kontra “operasyonel” bir çete olarak hazırda bekletiliyordu.
    Tuncay Şur- Tuncay Şur15 Eylül 20155 dk. okuma süresi
    Paylaş
    Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email

    Hizbullah, Arapça’da Allah’ın Partisi anlamına geliyor. Hizbullah ismiyle bilinen iki farklı örgütlenme söz konusu. Birincisi Lübnan Hizbullah’ı, diğeri ise Türkiye’de Hizbul-kontra, Hizbul-vahşet gibi isimlerle bilinen Hizbullah, Türkiye Hizbullah’ı. Lübnan Hizbullah’ı ile Türkiye’deki Hizbullah’ın kuruluş tarihleri birbirlerinden çok uzak değil. İki yapılanma da 1980’lerin başında ortaya çıkıyor. Lübnan Hizbullah’ı İsrail’i Güney Lübnan’da çıkarmak için silahlı mücadele veriyor. Hala varlığını sürdüren örgüt siyasi ve askeri kolları olmak üzere özellikle Şii nüfus içinde geniş bir siyasal tabana sahip. Lübnan Hizbullah’ı ile Türkiye’deki Hizbullah’ın isim benzerlikleri ve İran İslam Devrimi’nin etkisinde büyüyüp şekillenmelerinin dışında direkt olarak bir ilişki kurmak mümkün değil.

    Lübnan Hizbullah’ına benzer şekilde Türkiye Hizbullah’ının ortaya çıkışı da 1980’lerin başına denk geliyor. Edip Gümüş, Fidan Güngör, Abdulvahap Ekinci, Hüseyin Velioğlu gibi isimlerin öncülüğünde ortaya çıkan hareket,1980 darbesinin sol muhalefet üzerindeki baskısından da faydalanarak kendisine geniş bir yayılma alanı bulabildi. Ancak örgüt kısa sürede, İlimciler ve Menzilciler diye iki kanada ayrıldı. İlimcilerin liderliğini üstlenen Hüseyin Velioğlu silahlı mücadele yoluyla bir İslam devletinin kurulmasını savunuyordu. Menzil Grubu ise silahlı mücadele için henüz erken olduğunu iddia ediyor ve silahlı mücadelenin o dönem için erken olduğunu savunuyordu. Daha sonra iki grup arasındaki bu görüş ayrılığı İlimciler Grubu’nun, Menzilcilere yönelik saldırılarını da beraberinde getirecekti. Silahlı mücadeleyi doğru bulan İlimciler Grubu, özellikle Kürt illerinde örgütlenmeye başladı, başlıca örgütlenme alanlarını, Diyarbakır, Batman, Urfa, Nusaybin gibi kentler oluşturuyordu. Ancak İlimcilerin(Hizbullah/Hizbul-Kontra) önündeki en önemli sorun bölgede silahlı mücadele veren başka bir örgüt olan Kürdistan İşçi Partisi (PKK) idi.1980’lerin sonlarına doğru PKK bölgede halk tabanına sahip ve ciddi siyasal/askeri gücü olan bir örgüt haline gelmişti.

    Hizbullah’ın PKK ile savaşını kendilerince meşrulaştıran zemin ise PKK’nin Marksist/Leninist bir hareket olması yani tanrı tanımazlardan oluşmasıydı. PKK onların gözünde kâfirdi özetle. Devletin 1990’ların başında hiç alışkın olmadığı bir savaş stratejisiyle nerededeyse birçok Kürt ilinde kontrolü ele geçiren PKK’ye karşı mücadele yöntemleri de işe yaramıyordu. 1980’lerin ortasında koruculuk sistemine geçmesine rağmen, devlet hala etkin bir başarı sağlayamamıştı PKK’ye karşı.1990’ların başlarında itibaren, kontr-gerilla-JİTEM gibi yapılarla devletin PKK’ye karşı başlattığı savaşın bir parçası da Hizbullah oldu. Çünkü Hizbullah PKK ile savaşımı aynı zamanda kendi içinde devrimci bir eylem olarak görüyor ve PKK’yi bitirmek için devletle iş birliği yapmakta herhangi bir beis görmüyordu. Hizbullah, Kısa sürede derin devletin operasyonel gücü haline geldi Kürt illerinde. Resmi rakamlara göre 500’ün üzerinde cinayet 1990-95 arasında başta Diyarbakır, Batman olmak üzere Kürt illerinde Hizbullah tarafında işlendi. Ancak bu sayı gerçekte binlerle ifade edilen Hizbullah katliamlarının yanında sadece resmi bir devlet verisi olmanın ötesine geçemiyor.

    Hizbullah’ın 90’lı yıllar boyunca, JİTEM, koruculukla birlikte devletin temel silahlarında biri olduğu ve Hizbullah militanlarının açık bir biçimde devletten destek aldıkları defalarca kanıtlandı. Ancak, Hizbullah terörünün Kürt illerinin dışına çıkmasıyla birlikte devletin Hizbullah’a karşı tutumu değişti ve örgütle savaşmaya başladı.2000 yılında, örgüt lideri Hüseyin Velioğlu bir çatışmada öldürüldü. Velioğlu’nun ölümünden sonra Hizbullah silahlı herhangi bir eylem yapmamakla birlikte, silahsızlandığını da resmen deklare etmedi.1999 yılında PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yakalanmasında sonra Hizbullah’a yönelik operasyonlarında yapılması ve örgüt liderinin öldürülmesi, devletin iki örgütü de bitirdiği imajını güçlendiriyordu. Tutuklu Hizbullah sanıklarının yargılandığı davada, 4 Ocak 2011 tarihinde, sanıklar serbest bırakıldıktan sonra yurtdışına kaçtılar.

    Yeni “Hizbullah” Dönemi

    Örgüt liderinin öldürülmesinin ardından yaklaşık 5 sene örgütten herhangi bir faaliyet duyulmadı.2004 yılında ise Hizbullah avukatlarından Hüseyin Yılmaz öncülüğünde Mustazaf-Der kuruldu. Hizbullah’ın siyasi kolu olduğunu kabul etmeyen fakat Hizbullah’la ilişkisi olmadığını da söyleyemeyen dernek 2012 tarihinde “Hizbullah terör örgütüyle ilişkisi olduğu” gerekçesiyle kapatıldı. 2013 yılında ise Said Şahin ve Hüseyin Yılmaz öncülüğünde partileşme kararı alan yapılanma, 20013’te resmen partileşerek Hür Dava Partisi/HÜDA-PAR’ı kurdular. Partinin 1.Kongresinde parti genel başkanlığına Zekeriyya Yapıcıoğlu getirildi. Parti açık bir biçimde Hizbullah’ın siyasi kanadıydı. Parti hızla palazlandı, şüphesiz bu hızlı gelişmenin nedenleri arasında iktidarın gizli ya da açık desteği var olmasına karşın (Çünkü Henüz kurulmuş bir parti olmasına rağmen, parti liderleri Erdoğan’la görüşmüşlerdi) partinin özellikle Batman, Diyarbakır ve Urfa gibi illerde belirli bir kitlesinin olduğu da bir gerçek. Ancak 90’lı yıllardaki Hizbullah’ın aksine partide “Kürtçü” bir söylem de mevcut. Bu yolla AKP’nin bölge illerinde var olan oy potansiyellerine oynadıkları açık. Aynı zamanda Kürt Özgürlük Hareketi içinde de yer alan İslami yönü ağır basan Kürtlere de alternatif olma niyetindeler. Peki, bunu başarmaları mümkün mü?

    Bu soruya olumlu bir yanıt vermek oldukça güç. HÜDA-PAR kendisini her ne kadar, siyasi bir parti olarak tanımlasa da Hizbullah’ın devamı olduğu konusunda neredeyse herkes hemfikir. Zaten kendileri de bu konuda farklı bir beyanda bulunmuyor. HÜDA-PAR’ın Hizbullah ismiyle birlikte anılması ise başlı başına bir sorun teşkil ediyor bölge illerinde. Kürt illerinde Hizbullah denilince akla, enselerden sıkılan kurşunlar, gündüz vakti sokak ortasında satırlalar la yapılan infazlar, domuz bağları ve işkenceler geliyor.

    Devletin hiçbir zaman tasfiye etmediği ve hatta AKP iktidarı döneminde açık ya da gizli desteklerle beslenen Hizbul-Kontra “operasyonel” bir çete olarak hazırda bekletiliyordu. Devletin bu “operasyonel” çetesi Kürtlerin Kobanê serhıldanı ( ayaklanma) sürecinde tekrar devreye sokuldu. Devletten beslenen bu çete asker ve polis desteği ile Kürt yurttaşları sokaklarda katletmeye başladı. Anlaşıldığı kadarıyla AKP sadece sınırın güneyinde çeteleri beslemekle yetinmemiş, içeride de hazırlık yapmış.

    Paylaş. Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email
    Önceki Yazıİngiltere Başbakanı David Cameron: İşçi Partisi ulusal güvenliği tehdit ediyor
    Sonraki Yazı Ekoloji hareketlerinden ortak açıklama: Barış hemen şimdi

    İlgili Yazılar

    Özgürlük Yürüyüşü başladı

    Güncel 1 Ekim 2023

    Yerel seçimler 31 Mart’ta yapılacak

    Güncel 1 Ekim 2023

    Kızılay’daki bombalı saldırıya yayın yasağı getirildi!

    Manşet 1 Ekim 2023
    Destek Ol
    Yazılar

    El Tema!

    - Betül Yangın

    Savas Tamtamlarına Karşı Halklarımız Barış İster!

    - Toros Korkmaz

    Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC)

    - Betül Yangın

    Güvenlik ve sürdürülebilirlik

    - Cengiz Onur

    Devlet sahipsiz mi, sahipleri kimler?

    - Hüsnü Gürbey

    Nohra Padilla

    - Betül Yangın
    Tarihten

    Dreyfus olayı ve Emile Zola

    Yakın tarihin en büyük siyasi ve hukuki skandallarından biri olarak bilinen, 19. yüzyılın sonunda başlayan ve 20. yüzyılın başında devam…

    Seçtiklerimiz

    Tatik ve Papik (Տատիկ և Պապիկ)

    - Siyasi Haber

    Meksika’da sergilenen sahte uzaylıların gerçek hikayesi, uzaylılardan bile ilginç!

    - Çağrı Mert Bakırcı

    Meksika Kongresi’nde gösterilenler ‘uzaylı’ kalıntıları mı? Sunum yapan Jaime Maussan kimdir?

    - Siyasi Haber

    Sezgin Tanrıkulu gündeme getirmişti… Kuşkonar-Koçağılı ve Kulp: 1990’lı yılların delilli cinayetleri

    - Siyasi Haber

    Kürtler, Arap aşiretleri ve karmaşık bir hesaplaşma: Suriye’de neler oluyor?

    - Fehim Taştekin

    Mafya günlükleri

    - Timur Soykan

    Güncel Kalın

    Son felişmelerden haberdar olmak için E-Bültenimize üye olun

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook Twitter YouTube
    Emek

    350 hanelik köy 8 gündür karanlıkta: ‘Kimse DEDAŞ ile baş edemiyor’

    30 Eylül 2023

    DİSK’ten “Dijitalleşme, Emek, Gelecek ve Türkiye” konferansı başladı

    30 Eylül 2023

    DİSK’ten “Dijitalleşme, Emek, Gelecek ve Türkiye” konferansı

    29 Eylül 2023
    Kadın

    ‘Feminist Gece Yürüyüşü’ne katıldıkları için yargılanan kadınlar beraat etti

    28 Eylül 2023

    Evli olduğu Tuğba Dursun’u öldüren Burhan Dursun’a ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi

    28 Eylül 2023

    6 ay önce bıçakladığı kadını cezaevinden çıkınca öldüren Mehmet Dinç tutuklandı

    20 Eylül 2023
    © 2023 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Siyasi Haber / Künye
    • İletişim
    • Gizlilik Politikamız

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.