Siyasi HaberSiyasi Haber

    Güncel Kalın

    Türkiye ve dünyada neler olup bitiyor ilk siz bilgi sahibi olun

    Göz attınız mı?

    Yeni dönem açısından önceliğimiz ve HDP’nin misyonu

    19 Şubat 2020

    Gücün kritiği

    1 Şubat 2023

    Yeni başlayanlar için: Kürt Sorunu nedir?

    24 Ekim 2022

    Almanya seçimleri Avrupa’nın da kaderini belirleyecek

    15 Temmuz 2017
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Haberler
      • Gündem
        • Ekonomi
        • Politika
        • Ortadoğu
        • Spor
        • Sağlık
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Haklar ve Özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen Hakları
        • Çocuk Hakları
      • Bilim Teknoloji
      • Kültür Sanat
    • Yazılar

      Hollanda’da seçim ya da cehennemin kapıları

      27 Kasım 2023

      SOPHIA

      21 Kasım 2023

      Elveda Anayasa Mahkemesi

      13 Kasım 2023

      AYM-Yargıtay krizi: Aslında tartıştığımız gerçek gündem mi?

      13 Kasım 2023

      Coca Cola Cumhuriyeti Azerbaycan

      13 Kasım 2023
    • Yazarlar
    • Seçtiklerimiz
    • Söyleşiler
    • Dosyalar
    • Çeviriler
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Türkiye Yazarlar Sendikası’nın 8 Mart bildirisi Şebnem Korur Fincancı’dan: Kadının bedeninden elinizi çekin!

    Türkiye Yazarlar Sendikası’nın 8 Mart bildirisi Şebnem Korur Fincancı’dan: Kadının bedeninden elinizi çekin!

    Siyasi Haber- Siyasi Haber8 Mart 20213 dk. okuma süresi
    Paylaş
    Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email
    Türkiye Yazarlar Sendikası’nın bu yılki 8 Mart bildirisini, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı yazdı. Fincancı bildiride “Siyasi iktidarları kadının bedeninden elini çekmesi için bir kez daha uyaralım” dedi.

    Türkiye Yazarlar Sendikası adına her yıl başka bir kadının kaleme aldığı 8 Mart bildirisini bu yıl TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı kaleme aldı. Fincancı, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasına vurgu yaparken patriyarkal kapitalizme karşı emeğin örgütlenmesi çağrısı yaptı.

    Yaşanan eşitsizliğin bu yılki 8 Mart’ı kadının varoluş mücadelesi için çok daha anlamlı hale getirdiğine dikkat çeken Fincancı, Türkiye Yazarlar Sendikası adına yazdığı bildiride, emeğin görünmez sömürüsünü ve ev içlerinde, sokakta, iş yerinde süren şiddetle baş başa bırakılan kadınların kamusal alandan uzaklaştırıldığını vurguladı.

    Fincancı’nın kaleme aldığı bildiri şöyle:

    “Kapitalizmin kurduğu kölelik düzeninde New York’ta bir tekstil fabrikasında yanarak yaşamını yitiren işçi kadınlardan 164 yıl sonra hâlâ kız kardeşlik dayanışmasıyla sesimizi, isyanımızı birleştirmek ve büyütmek için mücadele ediyoruz.

    Dünyanın neresinde olursa olsun patriyarkal kapitalizmin kadına sunduğu kutsanmış annelik aldatmacasında ucuz emek ilişkisi ile neoliberal politikaların yeni kölelik koşullarını dayattığı günümüzde, pandemiyi fırsata çevirenlerin daha da derinleştirdiği eşitsizlikler, sömürü ve yoksulluk bu 8 Mart’ı kadının varoluş mücadelesi için çok daha anlamlı kıldı.

    Pandemi, kadına yönelik ekonomik, psikolojik, fiziksel, cinsel şiddeti, kadın bedeni, emeği üzerindeki sömürü ve baskıyı arttıran bir politikanın fırsatı haline getirilirken, bakımın kamusal bir hizmet olamaması, sosyal destek politikalarının geliştirilmemesi nedeniyle kadınlar istihdamdan kopartıldı ve evlere kapatıldı. Ev içi emeğin görünmez olmasıyla sömürü katlanırken, kadınlar kamusal alandan, sosyal yaşamdan, üretimden uzaklaşmak zorunda kaldı. Tekinsiz ev içlerinde şiddetle baş başa bırakıldı.

    Kadını kontrol altına almayı hedefleyen, kamusal alandan uzaklaştıran bu sistem; üniversitelerdeki “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi”ni toplumsal değerlerimize ve kabullerimize uygun olmadığı gerekçesiyle durduran, Türkiye’nin imzalamış olduğu CEDAW-Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Birleşmiş Milletler Sözleşmesine ve Kadına Karşı Şiddetin ve Aile içi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin İstanbul Sözleşmesine karşı olan anlayışıyla kadına yönelik şiddeti daha da kışkırtmaktadır.

    Kadınların, en yakınlarındaki erkekler tarafından şiddete uğrayıp, intihar adı altında soruşturulmadan kapanan dosyalarda biriken kuşkulu ölümlerle yaşamları çalınırken, etkili koruma önlemleri alınmadan ve cezasızlıkla kışkırtılarak hızla artan şiddet rakamları, dünya ölçeğinde bir insan hakları felaketine işaret etmektedir.

    Siyasi iktidarları kadının bedeninden elini çekmesi için bir kez daha uyaralım. Ancak bilmeliyiz ki patriyarkal kapitalizm kadın bedenleri üzerinden, kadın cinselliği ve doğurganlığı denetlenerek sürdürülürken, eşitlikçi yeni bir dünya kurulmadan ne kadın ne de toplum şiddetten kurtulacaktır.

    Kadınların eşit ve özgür olduğu, sömürünün, baskının ortadan kaldırıldığı, emeği örgütlediğimiz, doğanın renkleriyle çoğaldığımız, barışla bir araya geldiğimiz daha çok 8 Martlarımız olsun.”

    Paylaş. Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email
    Önceki YazıDevletin insan hakları beyanlarının insan haklarıyla ilgisi yoktur
    Sonraki Yazı Ziya Selçuk: Öğrencilerin yüzde 77’si sınavların iptalini istemiyor

    İlgili Yazılar

    Bir öğrenci daha ihmaller sonucu öldü!

    Güncel 4 Aralık 2023

    Özgür Özel: İYİ Parti’nin alacağı her iki karara da saygılıyız

    Manşet 3 Aralık 2023

    Türk-İş: Asgari ücrette pazarlığı 14 bin liradan açacağız

    Güncel 3 Aralık 2023
    Destek Ol
    Yazılar

    Hollanda’da seçim ya da cehennemin kapıları

    - Mehmet Fırat Özgür

    SOPHIA

    - Sibel Şahin

    Elveda Anayasa Mahkemesi

    - Hasan Kul

    AYM-Yargıtay krizi: Aslında tartıştığımız gerçek gündem mi?

    - Hasan Kul

    Coca Cola Cumhuriyeti Azerbaycan

    - Toros Korkmaz

    Cumhuriyetin Öteki Yüzü: Türkiye Türklerindir!

    - Toros Korkmaz
    Tarihten

    Deniz’in vasiyetinde yanına gömülmek istediği Taylan 53 yıl önce bugün öldürüldü

    68 Kuşağı’nın ‘faili meçhul’ cinayete kurban gitmiş ilk ismi olan Taylan Özgür, bundan 53 yıl önce İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği Genel Kurulu’na…

    Seçtiklerimiz

    Seçil Erzan nasıl dolandırıcı oldu?

    - Siyasi Haber

    İslamcıların vicdanı yine Filistin’le imana gelirken

    - Fehim Taştekin

    Ogün Samast Görüntüsünün Hatırlattıkları

    - Siyasi Haber

    Yargıtay hukuk tehlikesini savuşturdu, şükür!

    - Ali Duran Topuz

    Gazze’ye kara harekatı ve bumerang etkisi

    - Yusuf Karadaş

    Gazze aynasında Erdoğan Ankarası

    - Ertuğrul Kürkçü

    Güncel Kalın

    Son felişmelerden haberdar olmak için E-Bültenimize üye olun

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    Emek

    Yargıtay, kullanılmayan yıllık izinlerin ücrete dönüşebilir  

    2 Aralık 2023

    İSŞP: Özak işçisi yalnız değildir

    1 Aralık 2023

    Arzu Çerkezoğlu: Türkiye’nin asgari ücretliler ülkesi haline gelmesinin nedeni iktidarın bilinçli tercihi

    1 Aralık 2023
    Kadın

    Kadın Cinayeti: Ankara’da bir kadın evli olduğu erkek tarafından öldürüldü

    27 Kasım 2023

    Fotoğraflarla İstanbul’da 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü

    25 Kasım 2023

    25 Kasım İstanbul: Kadınlar ve LGBTİ+’lar erkek-devlet şiddetine karşı sokaktaydı!

    25 Kasım 2023
    © 2023 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Siyasi Haber / Künye
    • İletişim
    • Gizlilik Politikamız

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.