Siyasi HaberSiyasi Haber

    Güncel Kalın

    Türkiye ve dünyada neler olup bitiyor ilk siz bilgi sahibi olun

    Göz attınız mı?

    Kızıldere Katliamı: Sermayenin devrime kanlı cevabı

    30 Mart 2019

    Keskinleşmeyen çelişkiler – Engin Erkiner

    15 Eylül 2015

    Ankara’da HDP var!

    25 Ekim 2021

    HDK-HDP Konferans ve Kongrelerinin ardından

    11 Şubat 2016
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Haberler
      • Gündem
        • Ekonomi
        • Politika
        • Ortadoğu
        • Spor
        • Sağlık
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Haklar ve Özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen Hakları
        • Çocuk Hakları
      • Bilim Teknoloji
      • Kültür Sanat
    • Yazılar

      Gayrimeşru Cumhurbaşkanı – I

      31 Mayıs 2023

      Erdoğan Yurt dışında geriledi, ülkede yıkılacak

      26 Mayıs 2023

      İnsanlar, kentler ve çeşitli görüşmelerden Çin izlenimleri

      17 Mayıs 2023

      İkinci Tur’da nasıl kazanırız?

      17 Mayıs 2023

      100. Yılda Red ve İnkar Devam Ediyor!

      13 Mayıs 2023
    • Yazarlar
    • Seçtiklerimiz
    • Söyleşiler
    • Dosyalar
    • Çeviriler
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Temel Karataş yazdı: Cemaat eliti fukara babama karşı

    Temel Karataş yazdı: Cemaat eliti fukara babama karşı

    Temel Karataş- Temel Karataş3 Eylül 20163 dk. okuma süresi
    Paylaş
    Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email
    Temel Karataş yazdı: Durumun özeti sahiden bizi Cumhuriyetin sahibi, kayrılanı, kendilerini hep dayak yiyeni olarak algılıyor, algılatıyor ve lanse ediyorlar. Oysa 20 daireli binalar, dükkanlar, inşaatlar onlarda… İki öğretmen maaşına çileli hayat bizlerde. 

    Çocukluğumu bir artı bir evde anımsıyorum. Anam, babam öğretmen. Bir maaştan fazlası kiraya gidiyor. Kardeşimle ben ilkokuldayız. Bitişikte sokağın en yüksek ve geniş binası var. Alt katı büyük bir bakkal, yanı ticarethane. Ticarethane diyorum, çünkü belli bir iş yapmıyor. Bazen iki otomobil konulup satılıyor, bazen boş, bazen inşaatçılık ofisi. Civardaki bütün inşaatları bu sülale yapıyor. Babadan oğula geçiyor, para, sakal ve kara çarşaf. Hemen karşımız cami. Bu binanın sahipleri caminin de ortakları! Caminin sahibi mi olur, demeyin. İzah edeceğim. Sonraları AKP’nin lider kadrolarında gördüğüm bir isim de var oğullar arasında. Topluca Humeyni’nin cenazesine gidiliyor, kalabalıklar anlamadığımız meseleler için gah camide gah bu dükkanlarda toplanıyor. Sonraları AKP’nin önde gelen ismi olduğu dediğim zat çıkıyor önce binadan, ardından sırasıyla kara çarşaflı kadınlar… 

    Bizden başka üç-dört hane daha var öğretmen olan. Pek sevmiyor bu sülale bizleri. Ama bizi ayrı bir sevmiyorlar, açıkçası babamdan nefret ediyorlar. Hiç tanımadıkları, sohbet etmedikleri ama Kürt olduğunu bir şekilde öğrendikleri babamdan. Bir gün sokakta tenekelerle müzik yapıyoruz, mahallenin çocukları. Bu AKP önde geleni beni azarlıyor, eve kadar kovalıyor. Babam diyor ki: “Bunlara ilişme, çoluk çocuk demez bunlar! Yobaz bunlar!” 

    Cumhuriyete falan düşmanlar. Sürekli Refah Partisi bayrakları, Arapça risaleler, çeşitli ses bantları her daim hayatlarında. O konuşmalar sürekli Cumhuriyeti, bizi, düşüneni, çarşafa bürünmeyeni, takke giymeyeni hedef gösterip duruyor. Hele seçim öncesi hayatın fonu bu. 

    Durumun özeti sahiden bizi Cumhuriyetin sahibi, kayrılanı, kendilerini hep dayak yiyeni olarak algılıyor, algılatıyor ve lanse ediyorlar. Oysa 20 daireli binalar, dükkanlar, inşaatlar onlarda… İki öğretmen maaşına çileli hayat bizlerde. 

    Sonraları “zaten dedelerinin olan bu ülkeyi” yönetir hale geldiler. Hizmet için aradıkları ortağı da buldular. Kara çarşaflar birer birer atıldı, yerine marka eşarplar, pardesüler geldi. Bunları üretip satanlar şimdi FETÖ’cülükten kodeste! İnşaatçılıkları çağ atladı, devleti inşa eder hale geldiler. Ortaklarının bir kısmı FETÖ’cülükten kodeste. Holdingler kurdular, dayayıp döşerken mal ve hizmet karşılığı aldıkları mobilyaları üretenler FETÖ’cülükten kodeste! Kervan gibi yürüme faslı geçti, jiplerle özgüven turları başladı… Bu jiplerin distrübütörlerinin de alınması yakındır! Tahin-pekmez gibi iç içeydiler, şimdi bizi siyahla beyaz kadar ayrı olduklarına inandırmaya çalıştıklarıyla.

    Cami demiştik hani sokağın ucunda… Bu camiden çıkmazlardı. Her daim bağış kutusu bunlardaydı. Tadilat ihtiyacı hiç bitmezdi bu yepyeni caminin. Allaha şükür, bizim cemimiz cumamız için bir seccade yeterken, bunların çoğu darül harbe inanıp bu cami dışında başka bir camide cuma kılmıyordu. Bugün muhabbetlerinin iyice arttığı cübbelilerle aynı yerden geliyorlardı. Bal gibi tarikat, cemaattiler. Neyse ki o günler geçmiş, artık tüm camilerin bağış kutuları onlara devrolunmuştu. Cuma için yer sorunu kalmamıştı. Çünkü darül harbin sonuydu. 

    Şaka değil, sözünü ettiğim küçük caminin alt katı düğün salonu şimdi. Düzeltelim, cami değil artık, bir kompleks orası. Yurduyla, ticarethanesiyle… B. Cami ve Tesisleri Vakfı… 

    Diyeceğim şu ki, “mağdurken” de para bunlardaydı, muktedirken de. Politik ve ekonomik (sermaye) güce sahip bir avuç insandı bunlar bir zamanlar. İşbirliği yapacak, onları iktidara taşıyacak “hizmet”çiler arar dururlardı. Buldular da! 

    Şimdi fukara babam eliti, bu kodoman inşaatçılar milletin bağrını temsil ediyor, öyle mi? 

           

    Paylaş. Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email
    Önceki YazıBirleşmiş Milletler: Ege ve Akdeniz’de bir yılda bin mülteci çocuk öldü
    Sonraki Yazı Barış Mitingi 4 Eylül Pazar günü Bakırköy’de yapılacak

    İlgili Yazılar

    Şenyaşar’dan Meclis’te ilk açıklama: Adalet Bakanı yeminine sadık kalsın

    Güncel 9 Haziran 2023

    11. ODTÜ Onur Yürüyüşü müdahale: Polis öğrencileri işkenceyle gözaltına aldı

    LGBTİ+ 9 Haziran 2023

    Türkiye’de yaşayan herkesin verileri bir internet sitesinde yayımlanıyor

    Güncel 9 Haziran 2023
    Destek Ol
    Yazılar

    Gayrimeşru Cumhurbaşkanı – I

    - Tuncay Yılmaz

    Erdoğan Yurt dışında geriledi, ülkede yıkılacak

    - Tuncay Yılmaz

    İnsanlar, kentler ve çeşitli görüşmelerden Çin izlenimleri

    - Mehmet Yücel

    İkinci Tur’da nasıl kazanırız?

    - Tuncay Yılmaz

    100. Yılda Red ve İnkar Devam Ediyor!

    - Kadir Akın

    Fareler, muktedirler ve seçim

    - Mehmet Özgen
    Tarihten

    Dreyfus olayı ve Emile Zola

    Yakın tarihin en büyük siyasi ve hukuki skandallarından biri olarak bilinen, 19. yüzyılın sonunda başlayan ve 20. yüzyılın başında devam…

    Seçtiklerimiz

    Bir komün deneyimi: Longo Maï

    - Siyasi Haber

    29 Mayıs: ‘Vaziyet ve manzara-i umumiye’

    - Ertuğrul Kürkçü

    “Arsızlık” mı dediniz?

    - Ertuğrul Kürkçü

    Irmakların yönünü çevirme zamanı

    - Ertuğrul Kürkçü

    İnternet kısıtlamaları olursa nasıl aşarız?

    - Füsun Nebil

    Seçim gecesi

    - Ertuğrul Kürkçü

    Güncel Kalın

    Son felişmelerden haberdar olmak için E-Bültenimize üye olun

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook Twitter YouTube
    Emek

    İSİG: 2023 yılının ilk 5 ayında en az 730 işçi öldü

    8 Haziran 2023

    İşçilerden belediyede yaşanan usulsüzlüklere ve sendika yönetimine tepki

    8 Haziran 2023

    Eğitim Sendikaları: “Manevi danışman” projesi eğitimin dinselleştirme sürecini hızlandıracak

    6 Haziran 2023
    Kadın

    Ormana kaçırıp darp etti, mahkeme Vali Orhan Çifçi’ye ‘haksız tahrik’ uyguladı

    9 Haziran 2023

    Hakkında 52 taciz şikayeti olan doktor görevinin başında

    7 Haziran 2023

    18 yaşındaki Zuhal Ebrar Yıldız’ı öldüren polis tahliye edildi

    7 Haziran 2023
    © 2023 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Siyasi Haber / Künye
    • İletişim
    • Gizlilik Politikamız

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.