Şu sıralar pek muteber bulunmasa da muhtelif sol meclislerde eskiden sık fısıldanan bir fıkra vardır. Fıkraya göre Lenin öldüğünde cehenneme gider. Kısa bir süre içinde somut durumun somut tahlilini yaparak başlar cehennem ahalisini örgütlemeye: “Biz burada eziyet çekerken cennettekiler sefa sürüyor. Tanrı varsa özgürlük yoktur!” Ve elbette ki cehennemde bir ayaklanma başlar. İsyanı kontrol altına alamayan melekler hemen gidip durumu Tanrıya bildirirler. “Tanrım Lenin cehennemi karıştırdı, insanlar ayaklandı” derler. Bunun üzerine Tanrı “o zaman Lenin’i oradan alıp cennete koyun, ayaklanma sona erecektir” der. Melekler de Lenin’i cehennemden alarak cennete yerleştirirler. Fakat Lenin bu, durur mu hiç, bu sefer başlar cennettekileri örgütlemeye: “Biz burada lüks içindeyken cehennemdeki yoldaşlarımız acılar içinde kıvranıyor. Tanrı varsa özgürlük yoktur!” Haliyle cennette de bir ayaklanma başlar. Melekler yine gidip durumu Tanrıya bildirirler. “Tanrım” derler, “Lenin bu sefer de cennette ayaklanma çıkardı”. Tanrı önce şaşırır, sonra da “gidin getirin şu Lenin’i hemen karşıma” diye emir verir. Melekler de Lenin’i Tanrının makamına getirirler. Lenin ile Tanrı baş başa kalıp konuşmaya başlarlar. Saatler geçer, melekler neler olduğunu merak ederler. Uzun bir bekleyişin sonunda Lenin çıkar dışarı. Melekler de Tanrıya gidip “Tanrım bu kadar zaman boyunca neyi konuştunuz” diye sorarlar. Tanrı yanıt verir: “Şşşt! Tanrı yok, yoldaş var!”.