Ahmet Saymadi yazdı: Oy hırsızlığı mutlaka yapılmıştır, sandık hileleri zaten en iyi bildikleri şey. Kesin sonuçlar açıklanana dek, bazı değişiklikler mutlaka olacaktır. Ama itirazlar sonucunda ortaya çıkacak tabloda bir puanlık bile bir değişiklik olmaz artık. Belki bazı illerde birer vekilin yeri değişir. Gerçek şu ki, sağ oylar AKP’de birleşti.
Ahmet Saymadi – Diğer Yazıları
1 Kasım genel seçimlerinin sonucu beklentilerimiz açısından tam bir hayal kırıklığı oldu. Hiçbirimiz çıkan sonucu kabul etmek istemiyoruz. Hepimiz oyların çalındığına, bir alavere döndüğüne kendimizi ikna etmek istiyoruz. Ama kolaycılığa kaçmadan değerlendirmek zorundayız.
Oy hırsızlığı mutlaka yapılmıştır, sandık hileleri zaten en iyi bildikleri şey. Kesin sonuçlar açıklanana dek, bazı değişiklikler mutlaka olacaktır. Ama itirazlar sonucunda ortaya çıkacak tabloda bir puanlık bile bir değişiklik olmaz artık. Belki bazı illerde birer vekilin yeri değişir. Gerçek şu ki, sağ oylar AKP’de birleşti.
Öncelikle anket şirketleri iflas etmiştir. Yüzde 99 güven aralığında olduğunu belirtilen KONDA anketinde bile AKP yüzde 41,7, CHP yüzde 27,9, MHP yüzde 14.2, HDP yüzde 13,8 olarak görünüyordu. AKP’ye yakın araştırma şirketlerinin yaptığı anketlerde ise AKP en fazla 43 gösteriliyordu. HDP bütün anketlerde en az yüzde 11 olarak görünüyordu. Sonuç ise AKP yüzde 49,2, CHP yüzde 25,4, MHP yüzde 11,9 HDP 10,7 oldu.
AKP’nin tek başına hükümet kuracak sayıyı yakalayamadığı, barajı bile aşamaz dedikleri HDP’nin seçim barajını yıkıp geçtiği 7 Haziran seçimlerinin üzerinden sadece 5 ay geçti. Halkın AKP’yi tek başına iktidar olmaktan indirdiği, AKP dışındaki partilere şans tanıdığı bir ortam ne yazık ki MHP’nin ayak diremesi AKP’ye koltuk çıkması sebebiyle değerlendirilemedi. 7 Haziran’dan bu yana ortaya çıkan en net şey, MHP’nin AKP’den farklı bir tarafının olmadığının bir kez daha açığa çıkmış olmasıdır. ‘Terör mecliste araştırılsın’ önergesine ‘Hayır’ diye kalkan eller, aslında AKP iktidarına kakmış…
1 Kasım seçimleri AKP açısından bir ölüm kalım seçimi, bir varlık yokluk seçimiydi. Dolaysısıyla varlarını yoklarını seferber ettiler. İki seçim arası kongreye gittiler, 238 vekil adayını değiştirdiler. Stratejik olan illere başka illerden oy kaydırdılar. Ve karşılarındaki bloka CHP’ye ve HDP’ye sokakta seçim çalışması bile yapamayacakları bir ortam yarattılar.
Memleketin yüzde 60’ı sağ görüşlü. Milliyetçi ve muhafazakar bir seçmen yoğunluğu var. AKP, kendi içinde düzenlemeler yaparken diğer yandan da kendi tabanına yakın partilerin tabanını kapma peşindeydi. Hüda-Par ile anlaştılar, Hüda-Par aday göstermedi. Erdoğan Kürt illerinden 60 aşiret reisi ve tarikat şeyhiyle Kaçak sarayda sır gibi saklanan ve basına sızdırılmayan özel bir toplantı yaptı. Sonuç, Diyarbakır’da 1, Urfa’da 2, Erzurum’da 1, Ağrı’da 1, Iğdır’da 1, Van’da 1, Mardin’de 1, Kars’ta 1, Ardahan’da 1 milletvekili olmak üzere toplam 10 milletvekili HDP’den AKP’ye kaydı. Kürt illerinde yaratıkları savaş ortamının, döktükleri kanın sonucudur bu.
AKP, Saadet Partisi’nin tabanını ise ittifak görüşmeleriyle, ‘‘Aramızda politik bir sorun yok sadece milletvekili sayısında anlaşamadık’’ noktasına getirdi. AKP, BBP’nin eski genel başkanını transfer etti bakan yaptı, BBP tabanını kapsamaya çalıştı. Sonuçta oradan yüzde 1,5 oranında bir seçmen AKP’ye kaydı.
MHP’nin 7 Haziran seçimlerinin ardından başlattığı ‘‘HDP ile asla yan yana gelmeme’’ politikası tabanında karşılık bulmadı. Tuğrul Türkeş’in, ‘‘Ben MHP’yi iktidara taşıdım’’ söylemi tuttu ve MHP seçmeni AKP’ye kaydı. 8 Haziran'da yapılan bir ankette, MHP seçmeninin yüzde 28'i "sonuçların böyle olacağını bilsem AKP'ye verirdim" demişti, dediğini yaptı. MHP sıralarında oturan 39 milletvekili AKP sıralarına geçti. Unutmayalım, zaten AKP tek başına hükümet kuramasa koalisyon yapacaklardı, 6 bakanlığa ikna olmuşlardı, hepimiz biliyoruz. 7 Haziran sonrası MHP her yaptığıyla AKP'nin 258 değil 338 milletvekili olduğunu göstermişti.
Hem Erdoğan hem de AKP’liler bu seçimde muhafazakar tabana, ‘‘Eğer bize oy vermezseniz, 13 yıldaki bütün kazanımlarınız elden gidecek. Bunlar camileri yakan, din düşmanı partiler. Biz gidersek dinsiz CHP’liler ve bölücü HDP’liler gelir, kadınların başını zorla açar. İmam Hatipleri kapatır. Bizim en kötümüz bile, bunların en iyisinden daha Müslüman, bunların dinle alakası yok’’ mesajı verdi. Sağ oyların toplamı zaten yüzde 60 ediyor. Zor günlerde, kritik anlarda, varlık yokluk savaşı verilen dönemlerde sağ partiler arasındaki farklar ortadan kalktı ve oylar büyük olan partide toplandı.
Başta Ankara'da ve Suruç'ta olmak, katliamla-cinayetle 500'ün üzerinde insanı öldürdüler! Alanya'da, Kırşehir'de Kürtleri en açık biçimiyle, soykırımla tehdit ettiler. Toplamda 21 koltuğu HDP'den böyle kopardılar. HDP’ye oy vermenin katledilmek, fişlenmek manasına geldiği, insanların silahların gölgesinde oy kullandığı, HDP'nin, seçim çalışması ve miting yapamadığı bu ortamda, barajı aşması önemlidir.
CHP açısından sarih bir biçimde ortaya çıkmıştır: Sağdan gelecek oy yok! Sağa açılmanın, sağ seçmene sağ söylemlerle seslenmenin bir karşılığı yok. İlkeli duran, AKP’ye ve MHP’ye kaymayan, laik ve sosyal demokrat bir yüzde 25 taban var. Daha fazla sol söylemden başka çıkış yolu yok.
HDP açısından eleştirilmesi gereken ise şudur: Kürt seçmen muhafazakar diye ona dönük bir söylem içine girmenin karşılığı yok. Böylesi kritik bir sonuç öngörülerek sosyalist adayların yerleri daha iyi noktalara çekilebilirdi ama tam tersi yapıldı. Levent Tüzel aday gösterilmediği gibi, Rıdvan Turan’ın yeri değiştirildi. Alevi adaylardan önemli isim Turgut Öker’in eri değiştirildi, o sebeple giremedi. Olmasa da olur kimi isimler için, mecliste olması fark yaratacak isimler meclise giremedi. Daha kapsamlı eleştiriler de yapılacaktır elbet.
AKP tek başına iktidara gelmek için kontrgerilla yöntemleri ve IŞİD dahil olmak üzere her türlü durumu devreye soktu. Şiddet ve savaş ortamı yarattı. Sedat Peker’e bile miting yaptırdı. HDP’nin genel merkezi dahil 400 bürosunu saldırıldı. CHP genel merkezi kurşunlandı. Ekonomik olarak istikrarsız bir ortam yarattı. Tehditle ve zulümle, MHP’den, BBP’den, Saadet’ten ve HDP’den en zayıf halkaları kopardı. AKP, Hürriyet’i bastı, Ahmet Hakan’a saldırdı, muhalif siteleri kapattı, Kanaltürk ve Bugün TV’yi kayyuma devretti, Bugün ve Millet gazetelerine el koydu,. Ciddi bir sansürle sadece kendisini görünür kıldı.
Son olarak iki seçim arası çok insanız öldü, çok canımız gitti, ama kimse ‘boşa öldüler’ demeye kalkmasın. Onların hiçbiri HDP dahil olmak üzere bir siyasi parti için ölmediler. Onları eşitlik ve özürlük mücadelesinde yitirdik. Katledildiler. Bize nefer oldular artık… Saygıyla anacak ve onlara layık olmaya çalışacağız.
Başka bir ülkemiz yok, başka bir dünya hayalimizden de vazgeçecek değiliz! Evet, sonuç kötü. Ama bu kadarız işte, yüzde 25,4 CHP yüzde 10,7 HDP, toplam yüzde 36’yız. Ve IŞİD’den rahatsız olmayan yüzde 50 var bu ülkede… Mücadele etmeye devam edeceğiz. Daha çok çalışacağız, yapacak başka bir şey yok! ‘Enseyi karartmayın’