Siyasi HaberSiyasi Haber

    Güncel Kalın

    Türkiye ve dünyada neler olup bitiyor ilk siz bilgi sahibi olun

    Göz attınız mı?

    İngiltere seçimleri: ‘Baskın her zaman basanın olmaz’

    12 Haziran 2017

    ‘Bir Ağacın Altında Buluşanlar’ yaşamı savunuyor

    27 Eylül 2021

    31 Mart yerel seçimi: AKP için gerilemenin başlangıcı

    1 Nisan 2019

    Erdoğan Putin “mutabakatı” ne anlama geliyor?

    6 Mart 2020
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Haberler
      • Gündem
        • Ekonomi
        • Politika
        • Ortadoğu
        • Spor
        • Sağlık
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Haklar ve Özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen Hakları
        • Çocuk Hakları
      • Bilim Teknoloji
      • Kültür Sanat
    • Yazılar

      El Tema!

      26 Eylül 2023

      Savas Tamtamlarına Karşı Halklarımız Barış İster!

      21 Eylül 2023

      Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC)

      19 Eylül 2023

      Güvenlik ve sürdürülebilirlik

      19 Eylül 2023

      Devlet sahipsiz mi, sahipleri kimler?

      18 Eylül 2023
    • Yazarlar
    • Seçtiklerimiz
    • Söyleşiler
    • Dosyalar
    • Çeviriler
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Sol’un egoviral mirası

    Sol’un egoviral mirası

    ŞENOL MORGÜL yazdı: Bir araya gelemeyen sol hareketler, farklılıklarını koruyarak, HDP’nin içinde mücadele paydaşı oldular. Devamında, solun daha geniş bir kesimiyle de ortaklaşma başarısını sağlayarak, “Emek Ve Özgürlük İttifakı”nı ilan ettiler. Eleştirilerle ve önerilerle zenginleştirerek, el verilmesi, ses verilmesi gereken bir davettir bu.
    Şenol Morgül- Şenol Morgül9 Ekim 20223 dk. okuma süresi
    Paylaş
    Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email

    Genellikle ego merkezli yaşam koşullarında hızla bulaşan virüsün en sık görülen belirtileri rekabetçi, tekçi ve yüksek düzeyde benci davranışlardır. Kuşaktan kuşağa sirayet edebilen bu virüs, bulaştığı kişilerde, düşüncelerini ve yaşadıklarını insanlık tarihine ders olabilecek bir tecrübe gibi algılamasına neden oluyor. Egolar şişiyor, bilmek yetmiyor ve kişi akıl dışı işler yapmaya devam ediyor…

    Kendimi bildim bileli sol, “birleşik” olma telaşında. Çocuktum ihtiyar oldum; soldaki birlik beklentisi, arzu ve temennisi hiç bitmedi. Çok önemli prensiplerimizin altında darbe yiye yiye  sayısız baharlar tüketen kuşaklarız. Uzanamadığımız üzümlerden pekmez yapmaya çalışırken boy hizamızdaki bütün üzümler heder oldu gitti.

    Hayatımız boyunca hep, “yaklaşmakta olan hayati bir tehlike”ye karşı ortak mücadelenin gereklerini tartışıp durduk. Yazık oldu o kadar cümleye!

    Sıkça kullanılan bir aforizma var; “Faşizme karşı birleşemeyenler faşizmin zindanlarında birleşirler.” Zindanlarda da ‘birleştik’ ama yine olmadı;  ortak bir itiraz ve davranış kültürü oluşturamadık. Bir arada duramama refleksimiz çok sağlam ve köklü bir geçmişe sahip. Bu “meziyetimizi” kuşaktan kuşağa aktarılan en hatırlı mirasımız gibi taşımaya devam ettik.

    Kendimizden memnuniyet ve farklılığımıza duyduğumuz hayranlık had safhada. Gerçekliği doğru bildiklerimize uydurmaya çalışıyoruz ama hayat hep kendi bildiğini yapıyor; ya eleyerek geçiyor üstümüzden ya da ezerek! Topyekün bir saldırıya karşı hiç kimsenin kendini  tek başına korumasının ve saldırıları püskürtmesinin  mümkün olmadığı  zamanlarda bile bırakınız birlikte davranmayı, temaslı ve iletişimde kalmayı dahi beceremedik.

    Bir araya gelemeyen sol siyasi hareketler birbirine “davetiye” göndermekle yetiniyor. Temenni ediyorlar ki diğerleri davetlerine icabet edip gelsinler. Bildiğiniz ağır vaka!

    12 Eylül sonrasında, meziyetlerimizi unutup eziyetlerimize gömüldüğümüz yıllar, tabloyu daha da ağırlaştırdı; içine çekildiğimiz kabuklarımız iyice sertleşip kalınlaştı. Hızla daha çok bölünmeye başladık. Her bölüntü hakikatin kendisinde olduğunu iddia etmeye başladı!

    “Konjonktürel-zorunlu” gerekçelerle, sosyalist demokrasinin ortadan kaldırıldığı, sosyalizm içi farklı görüşlerin yasaklandığı, tek sesli ve tek partili bir diktatörlükle sonuçlanan Sovyetler Birliği deneyiminin, devraldığımız bu tekçi mirastaki payı da oldukça büyük olsa gerek. Bu mirası reddetmek lazım!

    “Bugüne kadar yapamadıklarımız bundan sonra da yapamayacaklarımızın garantisidir” diyesim geliyor ama… Son dönemin öne çıkan mücadele dinamikleri;  kadınlar, işçiler, çiftçiler, işsizler, güvencesizler, barınamayanlar, öğrenciler, akademisyenler, motor kuryeler, patriarkaya, homofobiye, ekolojik yıkıma ve kimliklerin inkârına eylemli olarak karşı çıkan tüm aktif direniş ve direnç odakları toplumsal dönüşümün müjdecisi gibiler. Ortak itiraz kültürü ve birleşik mücadele de buralardan yeşerecek, yeşerecekse.

    Bu dinamiklerle hemhal olmayan siyasi hareketlerin toplumsal değişim ve dönüşüm süreçlerinde söz sahibi olmaları mümkün değil. Mevzu muazzam! Hareket halindeki bu toplumsal dinamiklerin tümünü tek bir partinin temsil edebilmesi de çok zor görünüyor.

    Bu manzarada muazzam bir koalisyona ihtiyaç var. Toplumsal dönüşümün dinamikleri olarak öne çıkan güçleri, eşit ortaklar olarak kabul edecek ve demokrasi temelinde bir araya getirmeyi sağlayacak bir koalisyon; can derdine düşen, çaresiz ve yorgun bırakılan halkın, “birlikte kurtulabiliriz” duygusunu edinebileceği muazzam bir uzlaşma… Dünyadaki tarihsel deneyimler tekmili birden patlayan fırtınalardan sıyrılıp limana varabilmenin rotasını böyle gösteriyor!

    Son yıllarda, mücadele ve yol arkadaşlığı yapmaya çalışan sol guruplar arasında umutları çoğaltan yakınlaşmalar yaşanmaya başlandı. Bu yakınlaşmada HDP’nin önemli bir payı var. Tarihimizin en ağır siyasi ve fiili izolasyonuna maruz bırakılmalarına karşın kitlesel mücadele azimleri, çoğulcu bir demokrasinin kurulmasına yönelik programları ve pratikleri, sosyalist muhalefet üzerinde büyük bir sempati yarattı. Ortak mücadele içinde oluşan güven, yol arkadaşlığına dönüştü. Bir araya gelemeyen sol hareketler, farklılıklarını koruyarak, HDP’nin içinde mücadele paydaşı oldular. Devamında, solun daha geniş bir kesimiyle de ortaklaşma başarısını sağlayarak, “Emek Ve Özgürlük İttifakı”nı ilan ettiler.

    Eleştirilerle ve önerilerle zenginleştirerek, el verilmesi, ses verilmesi gereken bir davettir bu.

    Umarız ki tarih devamına da erdirir ve solun hareket halindeki tüm bileşenleri ve hedef ortağı olabilecek tüm toplumsal dinamikler birbiriyle ilişkilenip genişlemeyi başarırlar.

    “Kimse birbirini sevmek zorunda değil, zira bu bir aşk değil!”

    egoviral miras Emek ve Özgürlük İttifakı HDP Sol
    Paylaş. Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email
    Önceki YazıIrak parlamentosu, Türkiye ve İran’ın saldırıları araştırılacak
    Sonraki Yazı Polis HDP’li vekili darp etti 

    İlgili Yazılar

    HDP ve Yeşil Sol Parti’den, Sezgin Tanrıkulu açıklaması: Hakikatin yanında durmaya devam edeceğiz

    Manşet 11 Eylül 2023

    HDP’den yeni eğitim ve öğretim yılı için açıklama: Anadilde eğitim haktır

    Eğitim 7 Eylül 2023

    Kadınlardan 1 Eylül çağrısı: Onurlu bir barış ancak kadın öncülüğünde gelişir

    Güncel 30 Ağustos 2023
    Destek Ol
    Yazılar

    El Tema!

    - Betül Yangın

    Savas Tamtamlarına Karşı Halklarımız Barış İster!

    - Toros Korkmaz

    Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC)

    - Betül Yangın

    Güvenlik ve sürdürülebilirlik

    - Cengiz Onur

    Devlet sahipsiz mi, sahipleri kimler?

    - Hüsnü Gürbey

    Nohra Padilla

    - Betül Yangın
    Tarihten

    Tarihin utanç günleri, 6-7 Eylül pogromu

    29 Ağustos 1955’te Londra’da başlayan Kıbrıs görüşmelerinde Türkiye’yi dönemin Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu temsil ediyordu. Ancak görüşme Türkiye’nin isteği…

    Seçtiklerimiz

    Tatik ve Papik (Տատիկ և Պապիկ)

    - Siyasi Haber

    Meksika’da sergilenen sahte uzaylıların gerçek hikayesi, uzaylılardan bile ilginç!

    - Çağrı Mert Bakırcı

    Meksika Kongresi’nde gösterilenler ‘uzaylı’ kalıntıları mı? Sunum yapan Jaime Maussan kimdir?

    - Siyasi Haber

    Sezgin Tanrıkulu gündeme getirmişti… Kuşkonar-Koçağılı ve Kulp: 1990’lı yılların delilli cinayetleri

    - Siyasi Haber

    Kürtler, Arap aşiretleri ve karmaşık bir hesaplaşma: Suriye’de neler oluyor?

    - Fehim Taştekin

    Mafya günlükleri

    - Timur Soykan

    Güncel Kalın

    Son felişmelerden haberdar olmak için E-Bültenimize üye olun

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook Twitter YouTube
    Emek

    350 hanelik köy 8 gündür karanlıkta: ‘Kimse DEDAŞ ile baş edemiyor’

    30 Eylül 2023

    DİSK’ten “Dijitalleşme, Emek, Gelecek ve Türkiye” konferansı başladı

    30 Eylül 2023

    DİSK’ten “Dijitalleşme, Emek, Gelecek ve Türkiye” konferansı

    29 Eylül 2023
    Kadın

    ‘Feminist Gece Yürüyüşü’ne katıldıkları için yargılanan kadınlar beraat etti

    28 Eylül 2023

    Evli olduğu Tuğba Dursun’u öldüren Burhan Dursun’a ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi

    28 Eylül 2023

    6 ay önce bıçakladığı kadını cezaevinden çıkınca öldüren Mehmet Dinç tutuklandı

    20 Eylül 2023
    © 2023 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Siyasi Haber / Künye
    • İletişim
    • Gizlilik Politikamız

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.