Diş hekimi Sevinç Özgüner adına verilen “İnsan Hakları Barış ve Demokrasi” ödülü bu yıl 441 gündür Adalet Nöbetini sürdüren Şenyaşar ailesi ve 505 gündür süren Boğaziçi Direnişi’ne verildi.
İstanbul Tabip Odası (İTO), her yıl katledilen diş hekimi Sevinç Özgüner anısına düzenlediği “İnsan Hakları, Barış ve Demokrasi Ödül ve Anma Töreni”nin 32’ncisini Cağaloğlu’nda bulunan binasında gerçekleştirdi. Ödül törenine Emine Şenyaşar, Ferit Şenyaşar, Halkların Demokratik Partisi (HDP) istanbul İl Eşbaşkanı Ferhat Encü, HDP milletvekili Züleyha Gülüm, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Emek Partisi (EMEP), İnsan Hakları Derneği (İHD), İSTANBUL Diş Bekimler Odası, Sağlık Emekçileri Sendikası (SES), Cumartesi İnsanları’ndan Maside Ocak Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl yönetimi, Halkevleri, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve Eğitim-Sen katıldı.
Tören ölen sağlıkçılar adına saygı duruşuyla başladı. Daha sonra Şenyaşar ailesinin “Adalet Nöbeti”ni ve Boğaziçi Direnişi’nin eylemlerini gösteren sinevizyon gösterimi yapıldı.
Şenyaşar Ailesine ödülünü, Emine Şenyaşar’a TTB Genel Başkanı Şebnem Korur Fincancı verdi. Boğaziçi Direnisi Birleşenleri’ne adına İTO Başkanı Nergis Erdoğan, Prof. Lale Akarun’a verdi.
‘Mücadele sürüyor’
Törende ilk olarak konuşan İstanbul Tabip Odası Başkanı Nergis Erdoğan, Sevinç Özgüner’in barışı savunduğu için barış düşmanları tarafından katledildiğini söyledi. Ödülün sahiplerini tebrik eden Erdoğan, “Bu sene ödüllere Şenyaşar ailesi ve Boğaziçi öğrencileri layık görüldü. Şenyaşar ailesine verildi çünkü hastaneler, sağlık çalışanlarının yani en güvenli olunması gereken bir yer ama Şenyaşar bireyleri burada katledildi. Bu saldırı aynı zamanda biz hekimlere yapılmıştır. Bu saldırılar karşısında hekim örgütlerinin sessiz kalmasını düşünülemez. Umudun yolunu açan, haksızlığı karşı hak arayan Şenyaşar ailesinin ve Boğaziçi çalışanlarının her mecrada hak arayış mücadelesi sürdürüyor bu mücadelede yanlarındayız” diye belirtti.
‘Mücadelemiz bitmesin’
Ardından söz alan TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Özgüner’e sıkılan kurşunun herkesin yüreğine isabet ettiğini söyledi. Fincancı, “Hepimiz gencecik hekim adaylarıydık ve TTB Merkez Konseyi Üyemiz faşistler tarafından katledildi. Faşistler ilk barış isteyenler öldürür. Bu ödül barış ve özgürlük adına çok anlamlı bir ödül. Bu ödülü bende ilk yıllarda alan biriyim. Bizler sevinç ablayı anarken gencecik yüzler görüyorum bu da Sevinç ablanın unutulmadığını gösteriyor. Bu ülkenin Özgür olması için mücadele edenleri görüyoruz. Mücadelemiz bitmesin” diye konuştu.
‘Demokrasi kurşunlanmıştı’
Devamında söz alan İstanbul Diş hekimleri Odası Genel Sekreteri Fatma İnci, Özgüner’in faillerinin yakalanmadığını hatırlattı. İnci, Özgüner’in kızının 20 yıl sonra failin yakalanmadığı için tazminat davası açtığını söyledi. İnci, “Bu davanın üzerinden 20 yıl geçti dava da kaybedildi. 2010 yılında terörle mücadele kanunu mağdurları aktivistlerine verilmişti ödül, 2013 yılında Mardinli bir anneye verilmişti annenin eşi öldürülmüştü, çocukları ve kendisi tutukluydu cezaevinden çıktıktan sonra gelip ödülünü almıştı. 1980 demokrasi kurşunlanmıştı bugün arkamıza baktığımızda demokrasi anlamımda iyi yerde olmadığımızı görüyoruz ama demokrasi adalet bu topraklara gelecek” ifadelerini kullandı.
‘Oğlum bırakılana kadar gitmeyeceğim’
Ödülü aldıktan sonra konuşan Emine Şenyaşar, “Oğlum Fadıl serbest bırakılana kadar adliye önünden gitmeyeceğim. Adalet istiyorum ama adalet yok. Oğlumu çok dövdüler. Biz artık yorulduk. Hastaneyi bir gecede boyadılar kanlardan dolayı. Bu hükümetin adaleti yok. Bu adam vekil olamazdı devlet arkasında diye vekil oldu. Adliyenin önüne gidiyorum beni gözaltına alıyorlar, oğlumu dövüyorlar ama ben oğlum serbest bırakılana kadar mücadele edeceğim” diye vurguladı.
‘Adalet yerini bulana kadar’
Daha sonra söz alan Ferit Şenyaşar, kamuoyu baskısı ile AKP Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın abisinin de içinde olduğu 4 kişinin tutuklandığını hatırlattı. Ancak davanın dört yıldır soruşturma aşamasında olduğunu belirten Şenyaşar, “Bu katliam sadece bize yapılmadı. Kardeşlerim ve babam kendi ayakları ile hastaneye gittiler ama katledildiler. Adalet yerini bulana kadar mücadelemiz devam edecek” dedi.
‘Umudumuzu kaybetmedik’
Boğaziçi Direnişi Birleşenleri adına ödülü alan Prof Dr. Lale Akarun ise Şenyaşar ailesinin yanında kendi mücadelelerinin bir şey ifade etmediğini dile getirdi. Akkarun, bu iki mücadelenin ortak yanının adaletten vazgeçmemek olduğunu söyledi. Akkarun, “Bizim de açtığım davalar var çünkü yüksek öğretime yapılan saldırılar hukuka aykırı şekilde yapılıyor. Yapılan her idari işleminin hukuka aykırı olduğunu gösteren yönetmelik var. Bu davaların uzun vadede kabul edileceğini ve kazanımla sonuçlanacağını umuyoruz. Kabul etmiyoruz vazgeçmiyoruz çünkü umuda olan inancımızı kaybetmedik” şeklinde konuştu.
(MA)