SEÇTİKLERİMİZ – Hakan Aksay’ın T24 Gazetesi’nde yer alan yazısı: “Rus gazeteci bu soruya kendisi cevap vermeden “Türk istihbaratının bilgisi olmadan bu operasyonun gerçekleşmeyeceğini düşünen araştırmacılar var” demekle yetindi. Ayrıca bölgede ÖSO, Ahrar uş-Şam ve Fetih el Şam (El Nusra Cephesi) gibi terörist grupların bulunduğunu da ifade etti.”
Bazı Rus kaynaklarında Rusya’nın Suriye’deki Hmeymim Üssü’ne dün bir saldırı girişimi olduğu, ama bertaraf edildiği, bu arada mayın yüklü bir insansız hava aracının yok edildiği haberleri yer aldı.
Saldırıyı gerçekleştiren kimdi? Bir iddiaya göre, Özgür Suriye Ordusu idi.
Yani Türkiye’nin desteklediği ÖSO.
Nasıl yani?
Suriye’de Türkiye ile Rusya aynı safta değil miydi?
Türkiye destekli ÖSO'nun Rusya’ya saldırması ihtimali var mı?
Sıcak iddianın henüz kanıtlamanamadığını belirterek iki konuyu hatırlatalım:
Bir süredir İdlib’te Rusya silahlı kuvvetlerinin şiddetli saldırılarının hedefinde, Türkiye’nin ilişki içinde olduğu söylenen kimi İslamcı örgütler ile birlikte ÖSO’nun da yer aldığı haberleri yoğunlaştı.
27 Aralık 2017’de Hmeymim’e yönelik gerçekleştirildiği ileri sürülen bir füze saldırısında da ÖSO’nun adı geçti.
Galiba işler karışıyor.
Bakalım bu iddiaların ve haberlerin devamı gelecek mi. Biz şimdilik bu konuları bırakıp bir hafta önceki çok önemli bir gelişmeye göz atalım.
Rusya’ya önemli darbe
31 Aralık gecesi Rusya’nın Suriye’deki Hmeymim Üssü’ne bir saldırı gerçekleştirildi.
Kommersant Gazetesi, 3 Ocak günkü sayısında Latakya’daki üsse teröristlerin saldırısı sonucunda Rusya’ya ait en az 7 uçağın tahrip edildiğini ve 10’dan fazla Rus askerinin yaralanmış olabileceğini yazdı.
Rusya Savunma Bakanlığı, gazetedeki uçak ve yaralılarla ilgili iddiayı yalanladı, ancak saldırının olduğunu kabul etti, üstelik iki askerin hayatını kaybettiğini bildirdi.
Kommersant bunun Rusya’nın savaşa katılmasından sonra geçen iki yılı aşkın süre içinde alınan en ağır darbelerden biri olduğunu kaydetmişti.
Hmeynim’de olup bitenlerin ne olduğuyla ilgili çıkan ve hâlâ devam eden tartışmalar sırasında, bunun “30 Eylül 2015’ten bu yana Suriye’de Rusya’ya vurulan en ağır darbe olduğu” öne sürüldü.
Yıl sonuna doğru Rusya açısından Suriye savaşının genel bir değerlendirmesini yapan Vedomosti Gazetesi, resmî olmayan verilere göre, onlarca Rus askerinin ve toplam 10 uçak ve helikopterin kaybedildiğini, toplam harcamaların 200 milyar rubleyi (yaklaşık 3,5 milyar doları – HA) geçtiğini vurguluyordu.
27 ayda 10 uçak ve helikopter… Bir gecede 7 uçak… İddia doğruysa durum vahimdi.
Üsse bu kadar yaklaşıp füze atışıyla uçakları ve bir silah deposunu vuranlar kimler olabilirdi? Ve kimlerin desteğiyle?
Yılbaşı kutlamaları ortamından henüz çıkamayan Rusya’da, kimisi “Ortadoğu bataklığından çıkamayacağız. Suriye’den asker çekme kararı alan Putin, 2018’de tekrar bölgeye çıkartma yapmak zorunda kalacak” derken, kimisi de “Bu yalan haberi yapan Kommersant’tan hesap sorulmalıdır” diye sesini yükseltti.
Derken Facebook’ta ve Vkontakte sitesinde, bölgeye gitmiş olan Petersburglu gazeteci Roman Saponkov’un çektiği saldırı sonucu hasara uğramış uçakların fotoğrafları ortaya çıktı.
Ardından Rusya’dan kalkıp Türkiye üzerinden Hmeymim Üssü’ne giden bir Rus tıbbi yardım uçağının, oraya inemeden Soçi’ye dönmüş olmasının, üsteki büyük tahribatı gösterdiği yorumları yapıldı.
Olayın boyutları ne olursa olsun, bütün bunların 3 ay sonra devlet başkanlığı seçimine girecek olan lider Putin’i çok rahatsız ettiğini belirtelim.
Saldırıyı kim yaptı?
31 Aralık-1 Ocak gecesindeki saldırıyla ilgili olarak Rusya medyasında dile getirilen iddialar çok.
Biz henüz hiçbir örgütün saldırıyı kendisinin yaptığıyla ilgili bir açıklama yapmış olmamasının altını çizerek başlayalım bu iddiaları özetlemeye.
– Rus üssündeki askerlerin “kutlama coşkusu içinde” böyle bir trajediye yol açtıklarını, yani bu kazanın “içkili eğlence ortamında” çıktığını savunanlar oldu.
– Herhangi bir örgüt ismi telaffuz etmeden, bölgedeki “Rusları sevmeyen yerel nüfus” içinden böyle bir eylem gerçekleştiren birileri çıkmış olabilir iddiası da var.
– Amerikan düşmanlığının yoğun olduğu bir ülkede “ABD yaptı” diyenlerin olması sürpriz değil elbette. Ama daha çok “ABD’nin dolaylı desteği var” diyenler mevcut. Rusya Federasyon Konseyi Savunma ve Güvenlik Komitesi Başkan Yardımcısı Frants Klintseviç de bunlardan biri.
– İlginç bir öngörüye göre, “olayda İran parmağı var”. Bu öngörünün sahipleri, İran’daki gösterilerde “Kahrolsun Rusya” sloganları atıldığı sırada böyle bir saldırı yapılmış olmasına dikkat çekiyorlar.
– Hmeymim Üssü’ne yönelik saldırıyı Türkiye’nin her zaman desteklemiş olduğu “Türkmenler gerçekleştirdi” diyenler de var.
– Ve nihayet Türkiye destekli ÖSO veya Türkiye’nin ilişki içinde bulunduğu söylenen El Kaide türevi güçlerin bu saldırıyı düzenlediği iddiaları yazıldı.
Türkiye’ye yönelik suçlamalar
Suriye’deki gelişmeleri izleyen Conflict Intelligence Team’den gazeteci Kirill Mihaylov Amerikan Freedom (Svoboda) Radyosu’na şöyle dedi:
“Hava üssünün olduğu bölgede birkaç grup faaliyette. Bunlar arasında 1. ve 2. Türkmen Sahil Tümeni de bulunuyor. 24 Kasım 2015’te Rus pilotu Oleg Peşkov’u öldüren Alparslan Çelik de bunlardan birinde görev yapıyordu. (…) Türkmenler Türkiye’den şu ya da bu şekilde silah yardımı almaya devam ediyor. Bu durumda şu soru ortaya çıkıyor: Eğer Hmeymim’e saldıranlar onlarsa Ankara’nın bu eyleme izni var mıydı?”
Rus gazeteci bu soruya kendisi cevap vermeden “Türk istihbaratının bilgisi olmadan bu operasyonun gerçekleşmeyeceğini düşünen araştırmacılar var” demekle yetindi. Ayrıca bölgede ÖSO, Ahrar uş-Şam ve Fetih el Şam (El Nusra Cephesi) gibi terörist grupların bulunduğunu da ifade etti.
Suriye resmî haber ajansı SANA’nın bazı Rus askerî uzmanlara dayanarak “Hmeymim Hava Üssüne yapılan terör saldırısında teröristlerin kullandıkları silahların Türkiye sınırları üzerinden girdikleri” iddiasını da ekleyelim.
Haber ve yorumlarında Türkiye’ye sık sık yer veren Rusça EurAsiaDaily Sitesi’ndeki bir yazıda ise şöyle dendi:
“… Burada Soçi Kongresi’nin girişimcilerinden biri olan ve Ahrar uş-Şam ile Şam Tugayı’nı kontrol eden Türkiye’nin pozisyonu anlaşılmıyor. Ankara, birliklerini, hem Rusya hem de ABD’nin saldırı düzenlenmesine karşı çıktığı Kürt bölgesi Afrin civarında yoğunlaştırıyor. Bu arada Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan uzun bir aradan sonra Başar Esad’ı Suriye’nin geleceğinde yeri olmayan bir savaş suçlusu olarak nitelemeye başlıyor. Ne oldu? Mümkündür ki, asgari çabayla İdlib’in kontrolünü sağlarken Kürt bölgesine harekât izni koparmaya çalışan Ankara yeniden kendi oyununu oynamaya girişti. Hmeymim Hava Üssü’ne saldırı da bilinçli veya bilinçsiz olarak bunun bir parçası olabilir.”
Ne oluyor?
Evet, gerçekten ne oluyor?
Rusya medyasında çıkan ve sayıları hızla artan bu tür haber ve yorumlar ne anlama geliyor?
Türkiye ile Rusya’nın arası yeniden bozulabilir mi?
Rusya’da bazı lobiler ve onların etkisi altındaki medya bu doğrultuda faaliyete mi başladı?
Ya yukarıda SANA’dan aktardığımız haberin, adı sanı pek duyulmamış bir Mordovya sitesi kaynak gösterilerek devlete ait Russia Today Televizyonu’nun Arapça sitesinde kullanılması ne anlama geliyor?
Yoksa sorun “daha mı derinde”?
Suriye’de zaman zaman birbirinden farklı konumlarda olan, özellikle de Suriye Kürtleri konusunda ortak bir çözüm üretemeyen iki devletin liderleri, son zamanlarda yaşanan kimi gelişmeler sonucu birbirinden uzaklaşıyor mu?
Bu yılın çok hareketli geçeceğini ve muhtemelen sürprizlerle dolu olacağını söylemeye gerek var mı?