Rusya Emek Konfederasyonu barış çağrısı yaptı. Sosyalist Alternatif örgütü de “Savaşa bir an önce son verilmesini ve birliklerin evlerine dönmesini talep ediyoruz” dedi.
Rusya Emek Konfederasyonu, savaşın iki ülkenin emekçilerinin acı çekmesi anlamına geldiğini belirterek “askeri operasyonun” sona erdirilmesini istedi.
Hükümet yanlısı olarak bilinen konfederasyonun açıklamasında, “Uluslararası sendikal hareketin bir parçası olan Rusya Emek Konfederasyonu, Rusya ve Ukrayna’nın ve tüm dünyanın emekçilerine karşı doğrudan sorumluluklarını göz önünde bulundurarak ve halklar arasında barışı teşvik etme ve sağlamadaki rolünü kabul ederek, yaşanan olaylardan son derece rahatsızdır. Rusya Emek Konfederasyonu, tüm anlaşmazlıkların ve çelişkilerin -ne kadar derin ve uzun süreli olursa olsun- iyi niyet ve dünya barışı ilkesine bağlılık temelinde müzakerelerle çözülmesi gerektiğine inanmaktadır. Yüz yılı aşkın süredir işçi hareketinin küresel ve antimilitarist bakış açısının ayrılmaz bir parçası olan bu vizyon, barışı sağlamakla görevli uluslararası kurum ve mekanizmaların kurulmasıyla hayata geçirilmiştir” ifadeleri kullanıldı.
Evrensel’in aktardığına göre, askeri çatışmanın doğrudan bir sonucu olarak acı çekenlerin her iki ülkenin emekçi halkı olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Çatışmanın yoğunlaşması, ülkelerimizin ekonomileri ve sosyal destek sistemleri üzerinde yıkıcı bir şok ve işçilerin yaşam standartlarında bir düşüş tehdidi oluşturuyor. Çalışan yurttaşların işçi haklarına yönelik büyük bir ihlal dalgasının kapısını aralayacaktır. Rusya Çalışma Konfederasyonu, askeri harekatın mümkün olduğunca hızlı bir şekilde durdurulması ve Rusya ile Ukrayna’nın çok uluslu halkları arasında barışçıl diyalog ve bir arada yaşamanın yenilenmesi ihtiyacına olan inancını ifade eder” ifadeleri kullanıldı.
Rus sosyalistleri: Rusya’da savaş karşıtı hareket inşa etmemiz gerekiyor
Rusya’daki Sosyalist Alternatif örgütünün yayımladığı açıklamada* da “Putin rejimi, Donbass halkının durumundan endişe duyduğu kisvesi altında Ukrayna’ya karşı bir savaş yürütüyor. Bu, Ukrayna halkının boğulması ve Doğu Avrupa’da güç alanlarının yeniden dağılımı amaçlı emperyal bir saldırganlık savaşıdır” denildi.
“Rus emperyalizmine karşı mücadelede Ukrayna işçi sınıfı ve tüm ezilenlerle dayanışmamızı ifade ediyoruz. Bu savaşa bir an önce son verilmesini ve tüm birliklerin evlerine dönmesini talep ediyoruz” denilen açıklamada “Bugün, Putin rejimi, Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla kaybedilen Rusya’nın bir dünya gücü olarak statüsünü yeniden kazanmanın hayalini kuruyor. Putin kendini son 20 yılda hiç olmadığı kadar güçlü hissediyor: Ülke 640 milyar dolarlık döviz rezervi biriktirdi, Çin ile bir ortaklık geliştirdi, Avrupa’yı Rus gazına bağımlı hale getirdi, iç muhalefet bastırıldı ve Rus halkı sürekli baskı altına alındı. Rus emperyalizmi, Ukrayna’ya saldırarak, orada uzun süredir asker ve üsler bulunduran Batı emperyalizminin güç bölgesi olan tüm Doğu Avrupa’nın şiddetli bir şekilde yeniden paylaşılmasını başlatıyor” ifadeleri kullanıldı.
“Putin’in bu savaş politikası, giderek daha fazla ülkeyi çatışmanın içine çekmekle tehdit ediyor ve çeşitli emperyalist güçler arasında, 2. Dünya Savaşı’ndan beri görülmemiş büyük bir savaşa yol açabilir” denilen açıklama şöyle devam etti:
“İşyerlerine ve üniversitelere demir atmış, savaşı sona erdirebilecek, grevler ve kitlesel protestolar yoluyla askerleri eve getirebilecek bir savaş karşıtı hareket inşa etmemiz gerekiyor. Çevrenizdeki herkesle -aile, arkadaşlar, meslektaşlar, diğer öğrenciler- savaşı bitirme ihtiyacı hakkında konuşun; Putin’in askeri saldırganlığından muzdarip Ukraynalılarla dayanışmanın gerekli olduğunu söyleyin. Afiş asmak ve savaş karşıtı broşürler dağıtmak için tek başınıza veya dayanışma gösteren insanlarla birlikte sokaklara çıkın. Savaş karşıtı pozisyonları görünür kılmak son derece önemlidir: Birçok insan savaş istemiyor ancak Putin’in propagandası onları bunun kaçınılmaz olduğuna ikna etmeye çalışıyor. Bu nedenle, savaş karşıtı propagandayı yalnızca internette değil, mümkün olan tüm yollarla kamuoyunda yürütmek önemlidir.
Tabandan gelen herhangi bir kitle hareketi için anahtar örgütlenmedir. Bizden farklı olarak, savaş çığırtkanları mükemmel bir şekilde organize olmuş durumdalar: Gizli diplomasileri, güvenlik konseyleri, kontrolleri altında medyaları ve insanlık dışı faaliyetleri için ödediğimiz vergiler var. Öte yandan, sadece bir fikri kamuoyuna açıklamak için çok uğraşmamız gerekiyor. İş yerlerimizde ve üniversitelerde aşağıdaki görevleri yerine getirmek için savaş karşıtı komiteler oluşturmalıyız:
–En yeni haberleri siyasi olarak tartışmak için,
–Savaşla ilgili tartışmalara daha fazla emekçiyi dahil etmek,
–Afiş asmak ve broşür dağıtmak için ortak kampanyalar düzenlemek için,
–Bu malzemelerin basımı için para toplamak için,
–Savaşa karşı mücadele için başka olası yöntemler aramak için,
–Benzer girişimlerle bağlantılar aramak ve kurmak için.”
“Grevler örgütlemeliyiz”
“Önceki aşamalardaki hazırlık çalışmaları şimdi kitlesel protestolar için olanaklar sunuyor. Özellikle Rusya’daki baskıcı koşullar altında önemli çabalar gerekecek, ancak şu anda fark edilenden çok daha fazla savaş karşıtı olduğuna inanıyoruz; bu kamuoyu yoklamalarıyla da görülüyor. Becerikli ajitasyon, propaganda ve organizasyon yoluyla buna artık göz ardı edilemeyecek bir ifade verilebilir. Sokaklarda yüz binlerce insanın savaş karşıtı hareketin taleplerinden biri olan tüm birliklerin geri çekilmesini ve savaşın sona ermesini talep etmesi sağlanabilir.
Ancak, Irak ve Afganistan’daki savaşa karşı protestoların deneyimlerinin gösterdiği gibi, bunlar aylarca hatta yıllarca başarı elde edilmeden devam edebilir. Savaş makinesinin en önemli parçasını -ekonomiyi ve egemen sınıfın kârını- vurmalıyız ve bunu yapmak için de kitle grevleri örgütlemeliyiz. Kitlesel grevler halihazırda sürmekte olan bir savaşı bile sona erdirmek için en güçlü potansiyele sahipler.
Grev taktiğinin başarısı, yalnızca savaşa karşı olmakla değil, aynı zamanda savaştan önceki yaşam tarzımızdan artan memnuniyetsizliğe de dayanacaktır -sürekli artan fiyatlar, düşük ücretler, borçtan kurtulamamak ve içinde yaşadığımız toplumun kaderini belirleyen kararları alma imkanına sahip olmamak-. İşçi sınıfının geleneksel mücadele yöntemlerini uygulamak, daha fazla insanı protestoya çekmek, burada kimin gerçekten güçlü olduğunu göstermek için uygun ve ilham verici bir adım olacaktır.
Savaş karşıtı hareket, mücadele için araçlar ve taktikler sağlama potansiyeline sahiptir. Eksik olan; politikacılar, oligarklar, sadece iktidarı ellerinde tutmakla kalmayıp ölüm ve yaşam konusunda karar verme hakkına sahip olan tüm savaş kışkırtıcılarına karşı örgütlü gücümüzdür.”