KORKUT AKIN yazdı: “Küratör Nilgün Böcekci, Reha Yalnızcık ile Raif Aydın’ı buluşturan sergi için, ‘İki usta sanatçının da detaya bu denli eğilmesi bu sergiyi oluşturdu. Farklı disiplinlerde olsalar da detayda buluşuyorlar’ diyor.”
KORKUT AKIN
Doğa bayramlıklarını giydi ya… Bir rahatlık, bir mutluluk, bir sevgi çemberi sardı içimizi… Pencereleri açıp, temiz ve bir o kadar da diri havayı içimize çekmenin keyfini yaşıyoruz, yaşayacağız.
Pırıl pırıl gökyüzünde leylekleri görmenin heyecanını yaşayarak girdik Artev Sanat Galerisi’nin kapısından. Havada leylek görmek seyahate çıkacağınızı gösterirmiş ya, bizim seyahatimiz Reha Yalnızcık ile Raif Aydın’ın ince ayrıntılarla bezeli çalışmalarında gerçekleşti. Hemen baştan belirteyim, çok da keyifliydi… Hepinize öneririm.
Resimde detay
Reha Yalnızcık, artık hepimiz tanıyoruz, kılı kırk yaran titizliğiyle doğa betimlemeleri resmediyor. Tuvalin üstündeki renklerin oluşturduğu dünya sizi içine çekiyor. Günlük koşturmacalardan, siyasi çatışmalardan, ekonomik bunalımlardan sıyrılıyorsunuz… rahat bir nefes almanın hazzını yaşıyorsunuz.
Doğa ressamı Yalnızcık, üretken bir sanatçı. İnce ayrıntılarla uğraşırken resmin genelini göz ardı etmiyor. Tabii, mesajını da… Özellikle küresel iklim değişikliğiyle birlikte yaşam kalitesinin düşmesine, giderek kaybolacak olmasına karşı mücadeleye çağırıyor hepimizi. Yalnızcık’ın çağrısının siyasetle bir ilgisi yok, geleceğimizle… sadece bugünkü çocuklar değil, gelecekteki kuşakların çocuklarının da sağlıklı ve huzur içerisinde yaşamasını istiyor. Kim katılmaz ki, böyle bir çağrıya?
Yurtiçinde ve dışında birçok ödülü bulunan sanatçının çalışmaları UNICEF kartı olarak da tüm dünyaya ulaştı.
İnce ince… güzelce
Küratör Nilgün Böcekci, Reha Yalnızcık ile Raif Aydın’ı buluşturan sergi için, “İki usta sanatçının da detaya bu denli eğilmesi bu sergiyi oluşturdu. Farklı disiplinlerde olsalar da detayda buluşuyorlar” diyor. Gerçekten de, iki sanatçının resmi çok farklı. Ancak ikisinde de inanılmaz bir titizlik, ince ince işlenmiş detaylar var. İki sanatçı da -bir kısmını sergilemiş- birkaç yıl uğraşmış bir resim için. Bu uğraş bile tek başına saygıdeğer.
Minyatürdeki çağdaş yorum…
Çok eski bir resim tekniği olan minyatür, adı üstünde küçüktür. Eskiden kedi (veya samur) tüyüyle, ipek telle yapılırmış. İki boyutlu bir resim olan minyatür, bir dönem elyazması kitaplarda görsel olarak yapılmış. Zamanla eski yaygınlığını yitirmiş olsa da verdiği heyecanın eksilmediğini söyleyebiliriz.
Ressam Raif Aydın, iki boyutu üçe hatta dörde çıkarmış… İnceliğinin, titizliğinin yanı sıra bu çağdaş dokunuş onun resmini güçlü kılıyor. Resmin kendisini gördüğünüzde o ince detayı, o üçüncü boyutu, derinliği fark ediyorsunuz. Doğal olarak da gözleriniz parlıyor.
Parlak renkler yer alıyor minyatürlerde, zaten küçük, küçücük… sanatçı da bunu bildiği için ilgiyi canlı renklerle yakalıyor. Bu da minyatürün bir başka güzelliği…
Siyasetin karmaşasından, ekonominin sıkıntısından, insanlar arası ilişkilerin gerginliğinden kurtulmak değil, ama onların nedenlerini kendinizce anlayabilmek ve çözüme kavuşturabilmek için tek seçeneğin sanat olduğunu, resmin de bunlar arasında önde geldiğini söylemeliyim; bu keyfi ve çözüm kaynağını kendinizden esirgememenizi öneririm.
Reha Yalnızcık – Raif Aydın resim sergisi, 27 Nisan – 15 Mayıs, Artev Sanat Galerisi, Fenerbahçe/İstanbul