Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, salgın günlerinde en riskli durumun AVM’lerin tam kapasite açılması olduğunu, kapalı ortamın son derece zararlı ve sosyal mesafe ya da maske kontrolünün mümkün olmadığını söyledi. İkinci riskli durumun da okulların açılması olduğunu ifade etti.
Hürriyet’ten Hande Fırat’a konuşan Ceyhan, sonsuza kadar maskeli yaşamayacağımızı ve dünya üzerinde iki seneden fazla süren salgın olmadığını belirterek, ‘kontrolsüz yaşam’ için gerekli olan şartları sıraladı:
- Aşı bulunması
- Virüsün iyi anlamda mutasyona uğraması, takatinin tükenmesi, bulaşıcılığını kaybetmesi
- Toplumsal bağışıklığın sağlanması
‘Yüzmüş yüzmüş kuyruğuna gelmiş değiliz’
Günlük vaka sayısının düşmesi gerektiğini belirten Ceyhan, “İki binlerde kalmamalı. Vaka sayısını düşürmek için uğraşmalıyız. Yüzmüş yüzmüş kuyruğuna gelmiş değiliz” dedi.
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan bunu virüsle bir savaş olduğunu vurgulayarak, “Bir siperde biz, diğerinde virüs var. Virüsün ateş gücü azaldı diye siperden tüm orduyu çıkaramayız. Önce sürünerek çıkacağız. Sonra köşelerde saklanacağız, bir adım atacağız, bakacağız, bir adım daha atacağız…” diye konuştu.
Yavaş yavaş, kontrollü gitmek gerektiğini belirten Ceyhan, bu evrenin adına ‘kontrollü yaşam’ dediğini ifade etti.
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’ın önerisi, kontrollü yaşamda hayatı yavaş yavaş normalleştirmeye çalışırken aciliyete bakılması. Bu nedenle bayramda ev ziyaretlerini erken bulan Ceyhan’nın öneri ve uyarıları ise şöyle:
- Ramazan Bayramı’ndan önce 65 yaş üstü vatandaşlarımızı biraz hareketlendirmeliyiz. Kemik erimesi ve kas kaybı ile karşı karşıya kalacaklar. Sokağa çıkma yasağı olduğu gün onları dışarı çıkarıp evlerine yakın alanlarda yürütmeliyiz. Tam üç tane 14 gündür evde kapalılar. Onların birbirlerine bulaştırma riski yok denecek kadar az. Sokağa çıkma yasağının olduğu gün bunun için ideal.
- Spor müsabakalarının seyircisiz oynanması az riskli. Uygulanabilir.
- Bence en risklisi AVM’lerin tam kapasite açılması. Kapalı ortam son derece zararlı ve sosyal mesafe ya da maske kontrolü mümkün değil.
- En riskli ikinci konu ise okulların açılması. Bu haziran ayı için de geçerli. Japonya bunu yaptı, salgında kontrollü bir döneme girdiklerinde okulları açtı. Yeniden başa döndüler. Okulların sonbahardan önce açılması çok riskli olur.
- Bayram ziyaretleri çok riskli olur. Bu bayramda uzaktan selamlaşmak, uzaktan kutlamak daha doğru olur.
- Türkiye’de diyelim ki vaka sayısı sıfır oldu ya da 0 ile 5 arasına düştü. Kendi içimizde normalleşebiliriz. Ancak bu sefer de salgının devam ettiği diğer ülkelere karşı tetikte olacağız. Sınır kontrollerimizi güçlendireceğiz. Dışarıdan vaka gelmesini engellemeye çalışacağız.”