Venezuela Marksist Leninist Komünist Partisi (PCMLV), ABD’nin Venezuela’ya dönük darbe girişimi sonrası süreci analiz eden bir bildiri yayımlayarak, ABD-AB emperyalistlerinin saldırılarına karşı Maduro yönetimine “eleştirel destek” verdiklerini açıkladı.
ABD’nin, sağ muhalefet aracılığıyla, sosyal demokrat Venezuela hükümetini devirerek bu ülkedeki kontrolünü yeniden sağlama planı hızlanarak devam ederken, Venezuela devrimci hareketleri içinde de sürece dair nasıl bir mücadele verilmesi gerektiği tartışmaları sürüyor.
Evrensel’in haberine göre, Venezuela Marksist Leninist Komünist Partisi (PCMLV) bir bildiri yayımlayarak süreci analiz etti.
“Venezuela’daki karmaşık senaryo ve sonuçları hakkında PCMLV’nin görüşü” başlıklı ve Politbüro imzalı bildiride, Maduro yönetimine “eleştirel destek” verildiği belirtilirken, emperyalist müdahaleye karşı mücadelenin yanı sıra Venezuela emekçileri ve halkının talepleri için mücadelenin de yükseltilmesi gerektiği vurgusu yapıldı. “Marksist-Leninistler olarak görevimiz sınıfın bağımsız politikası fikrinin sağlamlaştırılması için halkın güvenini kazanmaya devam etmektir” denildi.
‘Emperyalist politika netleşiyor’
“Parti yönetimimizin daha önce çeşitli ulusal ve uluslararası metin ve alanlarda ifade ettiği ve ABD hükümeti ile iş birlikçilerinin giderek arsızlaşan eylemleriyle ispatlandığı üzere, temel çelişkiler keskinleşiyor” denilen açıklamada, emperyalist politikanın; dünya halklarına, bölgeye ve bu günlerde de Venezuela halkına yönelik müdahaleci, saldırgan ve halk karşıtı etkilerine dair herhangi bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde her an daha da netleştiğine dikkat çekildi.
Venezuela’ya karşı giriştiği müdahale sürecinde gerici Trump yönetiminin; IMF tarafından belirlenen halk karşıtı ekonomik paketlerle ülkelerindeki çoğunluğa karşı sömürüyü ve baskıyı artıran ve Venezuela’da ise halkın kendi kaderini tayin hakkına karşı hareket eden bazı hükümetleri de yanına aldığı belirtilen açıklamada, “Devrimciler için hangi tarafta olmaları gerektiği her gün daha da netleşiyor” denildi.
‘Güncel mücadele ABD’nin çıkarlarıyla halkın çıkarları arasında’
“Bu bölgesel konjonktürde temel çelişkinin, genel olarak emperyalist baskı ve bu bağımlılıktan kurtuluş mücadelesi arasında; özel olarak da başta geleneksel hegemonyasını korumuş olan ABD emperyalizmi olmak üzere emperyalizm ve sömürülen çoğunlukların çıkarları arasındaki mücadelede görülüyor” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada, kitlelerin ise kimi zaman reformist, revizyonist projeleri zaman zaman da devrimci çizgiyi destekledikleri ve bu süreçte devrimcilerin doğru mücadeleyi vermesinin önemli olduğu vurgusu yapıldı ve “Venezuela’da ABD-AB emperyalist blokuna karşı mücadele, farklı sosyal sınıfların doğrudan mücadeleye katılımıyla büyüyerek ilerliyor” denildi.
Temel çelişkilerin, hükümetin kontrolünü ne pahasına olursa olsun geri almak isteyen geleneksel ABD yanlısı Venezuela burjuvazisi ile ulusal talepleri öne çıkaran ve farklı eğilimleri barındıran iktidar arasındaki mücadelede ifadesini bulduğuna dikkat çeken PCMLV, Venezuela hükümetinin de işçi sınıfı ve halk kitlelerini ikinci planda bırakarak kendisini Çin-Rusya blokuna yakınlaştırdığı eleştirisi yapıldı.
Bağımsız sınıf politikası örgütlenmeli
Venezuelalı komünistlerin “Sokaklarda, temel mücadele alanlarında, tartışmanın ve hareketin içerisinde olduğu”nun ifade edildiği açıklamada, “Bu, ulusal kurtuluş ve sosyalizm için halkçı bir mücadele hattını güçlendirecek büyük olanaklara kapı açıyor. Devrimci güçlerin önünde muazzam bir görev duruyor; örgütlenmenin ve devrimci halk hareketinin seferberliğinin daha yüksek düzeylere taşınıp konsolide edilmesi için durmaksızın çalışıyoruz” ifadeleri kullanıldı:
“Marksist-Leninistler olarak görevimiz sınıfın bağımsız politikası fikrinin sağlamlaştırılması için halkın güvenini kazanmaya devam etmektir. Bu, ABD-AB emperyalist blokuna karşı direnişin örgütlenmesinde olduğu kadar çoğunluğu oluşturan halkın yaşam koşullarının iyileştirilmesi mücadelesinde müttefikleriyle birlikte sınıfın kendi güçlerini biriktirmesini gerektiriyor. Bu da düşmanlarını tespit etmelerini; yaşadıkları yokluğun sebebi olarak kapitalizmi ve onun en yüksek aşaması emperyalizmi, iç ve dış iş birlikçilerinin tanımlamalarını sağlıyor. İşçi sınıfının, köylülerin ve halkın stratejik hedeflerinin başarılması konusunda net olan Venezuela proletaryası, emperyalizmin saldırısı altındaki hükümetten talepleriyle birlikte eleştirel bir destek konumunda, birden fazla güçlük altında ilerliyor.”
Burjuva devlet çözülme sürecinde
PCMLV açıklaması şöyle devam etti: “Taktiklerimizi koşulların olanca nesnel değerlendirilmesiyle yeniliyoruz, partimiz mücadele sahasının tam ortasından anlamış bulunuyor ki sadece ekonomik krizin sonuçlarının, giderek artan emperyalist saldırganlığın, geçmiş ve şimdiki hükümet politikalarındaki hataların, devrimci hareketin zayıflıklarının belirlediği karmaşık bir politik durumdan geçmekle kalmıyoruz. Tüm bunlara rağmen devrimci hareket son 20 yılda gelişti, ancak mevcut duruma ek olarak burjuva devletin yapısal bir problemi söz konusu. Devlet, birbiriyle rekabet içinde olanların rakiplerini hizaya sokamayıp paralel bir gücün ortaya çıkışını baskılayamadığı bir çözülme sürecinden geçmekte. Görünen o ki yapısal temeldeki bu çatışma yakın zamanda çözülmeyecek, köklü değişikliklerin yolunu açacak. Stratejik perspektif üzerinde çalışmamızı zorunlu kılan da budur.”
Venezuela’yı neler bekliyor?
“Son günlerde yaşanan olaylar, hem devletin dağılmasına hem de ABD-AB emperyalist blokunun ve şakşakçılarının rolüne dair tezimizi doğruluyor. Kendi iç mücadelelerinin yarattığı çelişkilerle bile, Venezuela’nın yaşadığı ekonomik, politik ve toplumsal çalkantılardan faydalanacak bir tutum almayı başarıyor, devletin dağılma sürecine katkıda bulunuyorlar. Bu, her geçen gün daha da derinleşiyor; ülkenin zenginliğini emperyalist güçler arasında paylaşmak üzere bir müzakereye, dış saldırıya, bir darbeye ya da belki de devrimci bir duruma doğru gidiyor. Ülke tarihinin başkaca dönemlerinde olduğu gibi, birbiriyle çatışma halinde olan farklı eğilimler arasındaki mücadelenin ve halk arasında yeni aktörlerin ortaya çıkışının bir sonucudur bu”
Venezuela halkı direnmeye devam edecek
“Şiddetli olaylara doğru giden tüm bu senaryolarla karşı karşıya kalan bizler tüm devrimcileri, yurtseverleri ve demokratları, dünyadaki tüm işçileri, köylüleri, Venezuela halkının direnip mücadele ettiğinden emin olarak somut dayanışma koşullarına hazırlanmaya çağırıyoruz.
Venezuela halkı her türlü senaryoda direnmeye ve mücedele etmeye devam edecektir; işçi sınıfı, biz, Marksist Leninistler ve özellikle partimiz, bölgedeki mevcut çelişkilerin yayılmakta olan bir mücadelenin koşullarını oluşturduğundan, halklarımızın asli ve ortak düşmanına karşı bostan korkuluklarına saldırarak güçleri dağıtmadan bölgesel bir karakter taşıyan taktikler temelinde işçi sınıfının ve halkların birliği için çalışmak gerektiğinden emin bir şekilde,proletaryanın kendisinin ve çoğunluğun çıkarlarını korumak için gereken önlemleri almasının meşruluğuna dayanarak savunmayı örgütlemek için çalışıyoruz.
Sosyalizm sadece işçi-köylü ittifakının iktidarı ve halkın kollarında inşa edilir…”