Siyasi HaberSiyasi Haber

    Güncel Kalın

    Türkiye ve dünyada neler olup bitiyor ilk siz bilgi sahibi olun

    Göz attınız mı?

    Sağlık otoriteleri maske konusunda halkı yanıltıyor

    17 Mart 2020

    Tanrıların babaya ihtiyacı yoktur – Kayıp Tanrılar Ülkesi

    21 Haziran 2021

    Eko-Meclisler

    2 Nisan 2021

    Ekmeleddin imkanı

    15 Eylül 2015
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Haberler
      • Gündem
        • Ekonomi
        • Politika
        • Ortadoğu
        • Spor
        • Sağlık
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Haklar ve Özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen Hakları
        • Çocuk Hakları
      • Bilim Teknoloji
      • Kültür Sanat
    • Yazılar

      Ağ toplumu ve siyasal faaliyet III

      28 Ocak 2023

      Ağ toplumu ve siyasal faaliyet II

      27 Ocak 2023

      Ağ toplumu ve siyasal faaliyet I

      25 Ocak 2023

      Kapitalizmin kendi için savaşı: Ukrayna-Rusya savaşı!

      25 Ocak 2023

      Seçim döneminde internet sansürlerinden nasıl korunacağız?

      24 Ocak 2023
    • Yazarlar
    • Seçtiklerimiz
    • Söyleşiler
    • Dosyalar
    • Çeviriler
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Önümüze bakalım!

    Önümüze bakalım!

    ERTUĞRUL KÜRKÇÜ'nün Yeni Yaşam'daki yazısı: Mevcut güç dizilişinde iktidarın kaynağı olan Cumhurbaşkanlığı faşizmin kurumsallaşmasının başlıca kaldıracıdır. Faşizm, gerçekleştirilememiş toplumsal dönüşümlerin, elden kaçırılmış demokratik momentlerin cezasıdır.
    Ertuğrul KürkçüBy Ertuğrul Kürkçü13 Ocak 20234 Mins Read
    Share
    Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email

    Toplumun çatışan güçleri 2023 seçiminin eğik düzlemi üzerinde yeniden konumlanırken “siyasi toplum”u dalıp gittiği hayal aleminden çıkarmak ve hakikatlerle yüzleştirmek, Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) düştü. Bunun için HDP’nin, siyasal unutkanlığın panzehirine başvurması, 1848 Avrupa devrimlerinin şiirini diline ve tavrına yansıtması yetti: “Vardım, varım, var olacağım…”

    Bireyler kadar topluluklar da bilinçli zihin için kabul edilemez olan ve akla getirildiğinde huzursuzluğa yol açan şeyleri hatırlamamaya eğilim gösterir. “Hafıza ketlenmesi”ne uğrar. Kapıldığı sanal “huzur”un konforuna gömüldükçe gerçekten duyduğu huzursuzluğu rahatsızlanmakta olduğuna değil, gerçeğin rahatsız ediciliğine vehmeder. Ta ki, hakikatle yüzleşmeye mecbur kalana ve “anormal” olanın kendi durumu olduğunu kabullenene kadar.

    HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın geçtiğimiz hafta, partisinin Iğdır ve Kars Kongrelerindeki konuşmaları ilk bakışta haddinden fazla şiddetli ve stratejik yönelişten kopar görünüyordu. Ancak, “hafıza ketlenmesi”yle malul ve çoktandır “huzursuz edici” dışsal uyaranlardan kaçmakta olan “Altılı Masa”nın sonunda HDP hakikatine yeniden uyanmış olmasına bakınca, “resmi muhalefet”in “hafıza ketlenmesi”nden silkinmesi için hiper gerçeklikle dürtülmesinin hikmeti anlaşılıyor.

    Pervin Buldan, geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanlığı seçimleri bahsinde “Altılı Masa”ya hitaben “HDP niye aday çıkarmasın? HDP’in sizden ne farkı var? HDP bu ülkede bir irade değil mi? HDP bir siyasi parti değil mi, seçimlere girme hakkı var mı yok mu? Bu ülkeyi değiştirme ve dönüştürme iradesine sahip mi değil mi?” sorularını yükseltmiş ve yanıtını da kendisi vermişti: “HDP kendi ittifakları ile birlikte adayını çıkaracak” demiş ve eklemişti: “Kürt halkı ve dostlarına cezaevlerini, mezarlığı reva görenler kaybetmeye mahkumdur.”

    Bu uyandırma çağrısının “Altılı Masa” cephesinde yol açtığı idrak sorunlarını önceki akşam Habertük TV’de HDP Eş Başkanı Mithat Sancar’ı konuk eden Fatih Altaylı’nın sorularından görmek mümkündü: “[…] Bir yandan MHP ve AK Parti’ye karşı çok eleştirelsiniz ve bu partilerin Türkiye’de ciddi bir […] demokrasi sorunu yarattığını düşünüyorsunuz?  Diğer yandan ittifaka karşı da birtakım şartlar öne sürüyorsunuz. O zaman insanlar diyorlar ki ‘Buraya sürdüğünüz her şart iktidara yarıyor’ ve iktidar da bir anlamda sizin orayla birleşmenizi veya oraya yakın durmanızı engellemek için her türlü siyasi manevrayı yapıyor […] nedir oradaki beklentiniz yoksa bir beklentiniz yok mu?”

    Sancar, yanıt olarak hatırlamak istenmeyen hakikatleri hatırlattı: “Aday belirlemek konusundaki kararımızı […] 25 Ekim tarihli grup konuşmamda kamuoyuna duyurduk. Dedik ki, ‘evet, şimdi kendi adayımızı, demokrasi güçlerinin adayını Emek ve Özgürlük ittifakı dahil demokrasi güçlerinin adayını belirlemek için çalışmalarımızı başlattık. 2,5 ay geçti. Çalışmalarımız belli bir olgunluğa ulaştı.’

    “Bizi şimdi ‘bu hamlenizle AKP’ye avantaj sağladınız’ diye eleştirenler bizden ne bekliyorlar? Gölgede kalalım, sesimizi çıkarmayalım. Bunca yıldır bunca zorluklara rağmen demokrasi, barış adına mücadele yürütüyoruz […] Bedeller ödüyoruz. Eski eş başkanlarımız içeride. Sayısı binleri, on binleri bulan insanımız içeride. Ne yapalım? […]  Bir taraf gelsin desin ki “ya biz şunları işte oluşturduk, şöyle şöyle bir program çizdik, idare edip bize oy verin. Sonra, Allah kerim.” Bu politika değil, Türkiye için çıkış değil.”

    Buldan ve Sancar’ın uyarı ve açıklamalarının demokratik kamuoyunu heyecanlandırdığı, HDP seçmenini, özellikle zulmün azamisine maruz kalan Kürt seçmenini onurlandırdığını ve siyasete dahil olmak için yeni bir hevesle donattığı apaçık.

    Sancar şöyle diyor: “İktidarı değiştirmek için elimizden geleni yaparız […]: Açık müzakere, doğrudan diyalog ve uygun formüller bulmak. Biz adayımızı çıkaracağız, onlar da adayını çıkaracak. ‘Gelin seçimlerden önce görüşelim’ derlerse hayır demeyiz, mutabakata varırsak bir formül ya da formüller bulunur. Bu ‘HDP zaten adayını çekecek, manevra yapacak’ diye anlaşılmasın. Hakikatler üzerinden hakiki politika yapmaya çalışıyoruz.” Sancar sonunda bir kez daha yineliyor: “Blöf yapmıyoruz!”

    Ancak bu tarihsel bir angajman. Demokratik muhalefet kampının önüne geçmek üzere atağa kalkan HDP’nin gerçekleştirmek için nesi var nesi yoksa seferber etmeye zorunlu olacağı devasa bir göreve talip olduğunun bilincinden bir an olsun uzaklaşmaması gerekiyor.

    Her şeyden önce HDP’nin “hafıza ketlenmesi”nden çıkarttığı kesimlerle tabanda bir “demokratik ittifak” inşası doğrultusundaki stratejik hedefine her zamankinden daha sıkıca sarılma zorunluluğu şimdi yakıcı bir görev haline geldi. HDP, bu geçici iyilik haliyle yetinemez. Önüne bakmak zorundadır.HDP bütün toplumu yeni bir seçim denkleminin arkasına dizerken Cumhurbaşkanlığı’nın, diktatörlüğün tahkimi misyonuyla topluma karşı savaş açmış olan mevcut iktidar blokunun elinden alınmasının sorumluluğunu da üstlendiğini biliyor olmalıdır.

    Mevcut güç dizilişinde iktidarın kaynağı olan Cumhurbaşkanlığı faşizmin kurumsallaşmasının başlıca kaldıracıdır. Faşizm, gerçekleştirilememiş toplumsal dönüşümlerin, elden kaçırılmış demokratik momentlerin cezasıdır.

    2023 seçimleri Ertuğrul Kürkçü HDP Manşet
    Share. Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email
    Previous ArticleTarsus’ta kadın cinayeti
    Next Article Tutuklulara ‘iyi hal’ değerlendirme sorusu: Öcalan hakkında ne düşünüyorsun?

    İlgili Yazılar

    ‘Roboskî’nin sorumluları hesap vermeden helalleşme ve adaletten söz edilemez’

    Haklar ve Özgürlükler 28 Ocak 2023

    “2018’de sistem değişti, yeniden adayım”

    Politika 28 Ocak 2023

    Demirtaş: İktidar, seçim öncesi Kobani’ye bir saldırı planı yapıyor

    Politika 28 Ocak 2023
    Destek Ol
    Yazılar

    Ağ toplumu ve siyasal faaliyet III

    Mahir Sayın

    Ağ toplumu ve siyasal faaliyet II

    Mahir Sayın

    Ağ toplumu ve siyasal faaliyet I

    Mahir Sayın

    Kapitalizmin kendi için savaşı: Ukrayna-Rusya savaşı!

    Hasan Kılıç

    Seçim döneminde internet sansürlerinden nasıl korunacağız?

    Onur Zeybek

    Yeniden kuruluş ve sosyalist hareket

    Kadir Akın
    Tarihten

    Zeki Erginbay’ın katledilişinin 45. yılı

    İnşaat Mühendisleri Odası Teknik Güç Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Zeki Erginbay, 45 yıl önce, 2 Şubat 1977’de Ömerli Barajı yakınlarında,…

    Seçtiklerimiz

    İttifakı ‘ortak duyu’yla kuşatmak

    Ertuğrul Kürkçü

    Siyasi kadın mahpus olmak

    Siyasi Haber

    Pervin Buldan: 6’lı Masa adayını çeksin, bizim adayımıza oy versin

    Siyasi Haber

    Mülteci meselesi ve ‘Kürt sorunu’

    Ertuğrul Kürkçü

    Aşkına sponsor aramak: Kısmetse Olur

    Ece Balekoğlu

    Hapishane günlüklerini bitirmeden…

    Şebnem Korur Fincancı

    Güncel Kalın

    Son felişmelerden haberdar olmak için E-Bültenimize üye olun

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook Twitter YouTube
    Emek

    İşçiler dört bir yanda eylemde

    28 Ocak 2023

    Sinema televizyon emekçileri: Yüzde 35’le gittik ama bir sonuç çıkmadı

    27 Ocak 2023

    İşçiler, patron ve sendika arasında yapılan ek zamma karşı tepkili

    27 Ocak 2023
    Kadın

    EŞİK: Anayasa oylamasına katılmayın!

    25 Ocak 2023

    ‘Feminist Biyografi Atölyesi’ başladı

    23 Ocak 2023

    Mersin Kadın Platformu: Anayasa değişikliği teklifine hayır!

    23 Ocak 2023
    © 2023 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Siyasi Haber / Künye
    • İletişim
    • Gizlilik Politikamız

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.