Bülent TEKİN yazdı – Kısacası iktidar medyası hastasıysanız ve onun dışında hiçbir şey duymuyor, görmüyor ve konuşmuyorsanız her şey tıkırında demektir. Sizden mutlusu yok demektir.
Hiçbir genel seçim ve bu arada sistemden dolayı cumhurbaşkanlığı seçimi bu kadar önem kazanmamıştı. Hayati bir önemi var! Yönetenler ve yönetilenler için… Gençler ve kadınlar için… Çocuklar için… Türkler ve Kürtler için… Zenginler ve yoksullar için… Ezenler ve ezilenler için… İttifaklar, ittifak dışında kalanlar, yargıyı ve adaleti arayanlar için… Kısacası herkes için büyük önemi var.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli, AKP ve MHP açısından durum epeyce sıkıntılı. Seçim zamanında yapılsa bile bir buçuk yıldan az bir zaman kalan seçimlere sıkıntı içinde gidiyorlar. Pahalılık, açlık, sefaletin bu kadar tavan yaptığı bir durumdan sandıktan Cumhur İttifakı’nın “iktidar” çıkması pek olası değil. Sol ve sosyalist partilerle birlikte üçüncü bir yol arayışı içinde olan HDP’nin Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalması durumunda Millet İttifakı adayını desteklemesi büyük olasılıktır.
Bakan ve bürokratlardan gelen arka arkaya istifalar ya da görevden aflarını istemeleri, ekonomik krizin derinleşmesi gibi durumlar iktidarın keyfini kaçırmış durumda. İnsanlar eskisi gibi yollara çıkıp karşılamıyor. Kefenlerini giyip gösteri de yapmıyorlar. Amerikan bezi bile satın almak öyle az para değil. İnsanla doğalgazı, elektrik faturalarını, akaryakıt zamlarını düşünüyor. Hoş bir durum gözükmüyor.
Bu kadar olumsuzluğa karşın özellikle AKP yöneticileri seçimi kazanmak ve iktidarlarını sürdürmek için büyük bir uğraş içindeler. Enflasyon, pahallılık, işsizlik gibi sorunlar peşlerini bırakmadığı halde birçok planlama içinde oldukları gözleniyor. Enflasyon yükseldiği halde ineceğinden, pahalılık her dakika arttığı halde refahtan bahsedebiliyorlar. Piyasaya sürecekleri daha birçok görüş ve iddia olabilir. Çok şükür ki Şevki Yılmaz’ın tavsiyesi henüz atılacak bir adım değil, gündeme pek alınmamış. Çünkü öylesi bir adımın hayati önemi var.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 24 Ocak’taki kar yağışında İngiliz Büyükelçisi’yle yemek yemesinin görüntülerine ait MOBESE kayıtlarının servis edilmesi durumun vahametini göstermesi açısından bir örnek oldu. Muhalefet izlendiğini söyleme başladı Tabii bu durum hukuk dışılığın yanında toplumda korku da yaratıyor. Toplumda dolaylı yollardan oluşan bir izlenme korkusunun yarattığı psikoloji önemli bir fikir veriyor. HDP’lilere, Selahattin Demirtaş’a, Osman Kavala’ya öngörülen konfor ise kapatma ve de hapishane koğuşunda yatmaya devam şeklinde oluyor. Seçimlere böylesi bir muhabbetle gidilmenin olasılığı oldukça yüksek.
İlginçtir, iktidar kar felaketinde dahi muhalefetle yan yana gelemedi. Bunun son örneği İstanbul’da yağan karda görüldü. İki bakanın valiyle çekilen fotoğrafında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı yoktu. Karla mücadeledeki başarısızlık, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun akşam yemeğini gündeme getirilerek gizlenmeye çalışıldı.
Sedat Peker’i artık konuşan yok. Sessiz sedasız gündemden çıktı ya da çıkarıldı. Hatta adam unutuldu bile. Binali Yıldırım’ın oğluna iftira atmaktan hakkında iddianame hazırlanmasaydı ve yakalama kararı çıkmasaydı kimse ismini dahi anmayacaktı.
Oysa Cumhur İttifakı’na büyük destek vermiş Sedat Peker, yurt dışına çıkıp bugüne kadar içinde yer aldığı ya da haberdar olduğu suçları ifşa etmeye başlayınca iktidarca tukaka edilmişti. Video ya da sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamalarda bazı suç dosyaları açıkladı. Açıkladığı konular büyük ilgi ve tepki çekti. Sırada çok büyük ifşaatlar vardı ama artık konuşmuyor.
Çünkü konuşulan konular, ortaya dökülen kirli ilişkiler sadece Türkiye sınırlarında olan konuları kapsamıyordu. Uluslararası uyuşturucu ticareti, silah ve petrol kaçakçılığı gibi dünyayı ilgilendiren suçlardan bahsediliyordu. 15 Temmuz girişiminde dağıtılan silahlardan bahsetmişti. O artık Birleşik Arap Emirliği’nde suskun biri.
Kısacası iktidar medyası hastasıysanız ve onun dışında hiçbir şey duymuyor, görmüyor ve konuşmuyorsanız her şey tıkırında demektir. Sizden mutlusu yok demektir.