CHP’li Kılıçdaroğlu’nun mülakatta elenen öğretmen adayları için MEB’e gelişinden önce bakanlığın kapısına kilit vuruldu. İçeri alınmayan Kılıçdaroğlu, bakanlık önünde açıklama yaptı.
KPSS’de yüksek puan alıp, mülakatlarda elenen öğrencilerin durumunu görüşmek isteyen Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, randevu talebine geri dönüş yapılmamasının ardından Milli Eğitim Bakanlığı’nı(MEB) önüne geleceğini duyurdu.
CHP’li Kılıçdaroğlu, mülakatlarda elenen gençlerle gerçekleştirdiği basın açıklamasının ardından dün Twitter’dan, “Bu milletin çocuklarının hakları mülakatlarda gasp edildi. Milli Eğitim Bakanlığı’ndan randevu talebime hâlâ dönülmedi. @tcmeb yarın saat 13.00’te görüşmek üzere…” diye yazdı.
Saat 13.00’te MEB önüne giden Kılıçdaroğlu’nun gelişi öncesinde bakanlığın giriş kapısının zincirle kilitlenmesi dikkat çekti.
Milli Eğitim Bakanı Özer ise “Bakanlığımızın kapıları herkese açık. Kamuoyunu yanlış yönlendirerek maksadını aşan, emrivaki şekilde yapılacak görüşme talebini karşılamamız beklenmesin” dedi.
Kılıçdaroğlu MEB’e alınmadı
Serkan Alan’ın Duvar’da yer alan haberine göre, Kılıçdaroğlu kurmaylarıyla birlikte MEB önüne geldi. Aracından inişinde alkışlarla karşılanan Kılıçdaroğlu’na MEB’in kapıları açılmadı. Kapıya vurulan zincirle MEB’e girişi engellenen Kılıçdaroğlu’nu MEB önünde açıklama yaptı.
Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
“Bir kişinin hakkı gasp ediliyorsa ve sarayın talimatıyla yapılıyorsa buna karşı çıkmak benim en doğal görevimdir. Nerede torpil, adam kayırmacılık oluyorsa buna karşı çıkmak benim boynumun borcudur. Dün bir feryadı dile getirdik. KPSS sınavında 80-90 puan alan evlatlarımızın mülakatlarda elendiğini gördük. Onlarla konuştuk. Yazıktır günahtır. Daha düne kadar mülakatlarda +3 -3 puan aralığında verilen talimat neden terk edildi? Tügva’dan gelen listeler üzerinden mi bu karar alındı? Büyük haksızlık var. Bir anne babanın evladını sınavlara nasıl hazırladığını bilmeyeniniz var mı? Bir feryat var. Benzer olaylar geçmişte olduğunda haksızlığa uğrayanlar davalar açtı. Danıştay verdiği kararlar bunu perçinledi. Verilen kararlarda ‘Hayatın olağan akışına aykırıdır’ dendi.
Öğretmene haksızlık yapamazsınız. Böyle bir tabloya izin vermeyeceğiz. Haksızlığa uğrayan bütün arkadaşlara her türlü desteği vereceğiz. Onlarla beraber olacağız. Haksızlık yapanlar da şunu unutmasın. Onlarla nasıl hesaplaşacağımızı görecekler. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Bu şeytanlarla hesaplaşmak da boynumun borcudur. Sarayın talimatıyla iş yapanlar benim muhatabım değildir.”