Loç Vadisi’ne yapılmak istenen HES’i protesto eden Loç Vadisi Koruma Platformu üyeleri, “Cide’ye HES için ÇED onayı verebilirsiniz; ama biz Loç Vadimizi vermeyeceğiz. Loç Vadimiz için can vermeye hazırız” dedi.
SiyasiHaber – Fatoş Osmanağaoğlu
Loç Vadisi Koruma Platformu, Kastamonu’nun Cide ilçesine bağlı Loç Vadisi’ne yapılmak istenen Hidro Elektrik Santrali’ni (HES) Beşiktaş Meydanı’nda bulunan Kartal Heykel’in önünde basın açıklaması yaparak protesto etti.
Eyleme, başlarına sarıyazma takan 7’den 70’e birçok Kastamonulunun ve yaşam savunucularının yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu da katıldı.
Ayrıca eyleme “Sarıyazma isyana devam” yazılı dövizleri ile İstanbul Ekoloji Meclisi de katıldı. “Sarı yazma isyanda, isyana devam” pankartının açıldığı eylemde, sık sık, “Sarıyazma isyanda” sloganları atıldı. Davul zurna eşliğinde köçek de oynadı.
Eylemde grup adına basın açıklamasını yapan Loç Vadisi Platformu’ndan Erdinç Ay, hukuksuzluklara dikkat çekerek, şirketin bir an önce çalışmalarını durdurması gerektiğini söyledi.
Erdinç, “Cide HES ve Orya Enerji’ye karşı mücadelemiz hukuksal zeminde ve sosyal zeminde 2009 tarihinde başlamıştı. 232 kişi ile Kastamonu İdare Mahkemesi’ne ÇED İptal davası açtık. Aynı zamanda kaçak HES yapıldığını kamuoyuna duyurabilmek için, Orya enerjinin İstanbul Fındıklı‘daki binasının önünde 28 gün analarımız ile birlikte oturduk” diye belirtti.
En son olarak Danıştay 14. Daire Başkanlığı Cide HES için “itiraz yolu kapalı olarak” bir daha Loç Vadisinde 10 farklı nedenden dolayı HES yapılması hukuka uygun değildir kararını verdi.
Danıştay’ın kapanması gerekir
Kastamonu İdare Mahkemesinin ve Danıştay‘ın mahkeme kararlarının uygulanmamasına tepki gösteren Erdinç, bu şekilde bir tutumun olması karşısında Kastamonu İdare Mahkemesi’nin ve Danıştay’ın kapanması gerektiğine vurgu yaptı. Erdinç son olarak, yöneticilerin bu yaşanan hukuksuzluğa neden göz yumduğunu da sordu.
Loç Vadisi mücadelesinin içinde yer almış, İstanbul Ekoloji Meclisi’nden Deniz Şener’le konuyla ilgili bir söyleşi de yaptık. Şener şunları söyledi:
2009 yılında Loç Vadisi’ne Orya Enerji bir hidroelektrik santral (HES) kurmak istedi. Bunun üzerine bir araya gelen Loç Vadisi’ndeki yedi köyün halkı buna karşı bir çalışma başlattı. Ve 2010 yılında ilk kez sokağa çıkarak HES istemediklerini dile getirdiler. Örgütlü bir mücadeleye başladılar ve yalnız da kalmadılar, pek çok ekoloji mücadelesi örgütü destek verdi. Karadeniz’den Dersim’e gruplar destekledi, anarşistler mücadelede yer aldı. Loç Vadisi de buna duyarsız kalmadı ve ülkenin her yerindeki ekoloji mücadelelerine katıldılar, bazen de çok kalabalık katılımları oldu.
Bu mücadele sırasında çok da hasar gördüler. Hemen hemen bütün köy halkı yargılandı, korkunç para cezalarına çarptırıldılar. Orya Enerji adeta dokunulmazdı, bu dokunulmazlığa karşı bir mücadele yürüttüler. Sonunda kazandılar bu mücadeleyi, sonunda Danıştay iptal etti HES yapımını. Bitiminde halk doğal olarak geri çekildi ama deneyimlerini aktarmak için başka mücadelelerle buluşmayı sürdürdüler.
Bugün, Orya Enerji Danıştay’ın iptal kararına rağmen yeniden HES’i yapmaya kalkıyor. Loç Vadisi ki milli park, doğal sit alanı ve dünyanın sayılı kanyonlarından birine sahip bir bölge. Yanlış hatırlamıyorsam Avrupa’nın ikinci büyük kanyonu orada. Bu proje, kanyonu tamamen ortadan kaldıracak. Orya’nın inadını anlamak zor. Sözümona “çevre mücadelesi” (özellikle tırnak içinde) veren TEMA’nın murahhas üyelerinden biri Orya’nın sahibidir. İlginç bir şey; bir ara TEMA, HES mücadelesine karşı halk içinde çalışma yürütmeyi denedi. Ancak TEMA Vakfı’nın bir Truva Atı olduğunu düşünen Loç halkı, TEMA’yı mücadelenin dışına attı.
Bugün itibarıyla baktığımızda pek çok kazanılmış HES mücadelesinin ardından, şirketlerin geri döndüğünü görüyoruz. Geçen hafta da Çekerek Irmağı için bir eylem vardı. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Aslında her alanda bu şekilde devam ediyor. Örneğin Soma’da çok ciddi toplumsal vicdana dokunan Yırca’da mücadele kazanıldı, Kolin İnşaat kovuldu ama ne oldu, üç kilometre öteye termik santrali yine yapıyor. Şirketler bir şekilde yasaların arkasından dolanıp işlerini yürütüyorlar.
İktidarla olan işbirliğini de burada birlikte değerlendirmek gerekir herhalde.
Tam da bu, Kolin İnşaat kimdir ki? İktidarın ana finansörlerinden birisidir ya da iktidar Kolin’nin finansörüdür. Hangisini kullanmak isterseniz.. Bazen Senoz vadisinde Karadeniz Enerji gibi çok yakın olmayan şirketler de 7 kez durdurma ve iptal kararına rağmen inşaatı tamamlamış ve HES faaliyete geçmiştir.
Burada başlamış inşaatların yanlış hatırlamıyorsam yüzde 40-50’si yapıldıktan sonra yıkılamıyor hukuk delinerek inşaat devam ediyor. Cerattepe’de de bunun için şirket hızla ilerleyebilmek için çabalıyor diye konuşmuştuk.
Evet, bazı bölgelerde yangından mal kaçırırcasına talan ve yıkım bu açıktan yararlanarak yapılıyor. Daha da kötüsü devletin kolluk güçleri de buna yardımcı oluyor. Sözgelimi Alakır’da durdurma kararı tebliği çıkmıyor bir türlü. Bu süre içinde HES şirketi Ada Enerji inşaatını tamamlasın diye bir yıl boyunca tebliğ çıkamadı. Jandarma’ya konuyu aktardığında, Jandarma’dan darp görüyorsun. Sanırım bir şekilde iktidardan talimat alıyorlar ve şirketleri koruyorlar.
Sözleriniz için teşekkür ediyoruz, ‘mücadele devam edecek’ dedi direnişi sürdürenler.
Sarıyazma isyanda, isyana devam.