KYK borçlu sayısı neredeyse 5 milyona ulaşırken 300 bine yakın genç hakkında da haciz işlemi başlatıldı. KYK Borçluları Dayanışması Kadıköy’den seslendi: Bizi sarayından bedavacılıkla suçluyor. Ancak biz sarayın bir günlük mutfak masrafının bile yüzlerce gencin kredi borcunu ödemeye yeteceğini biliyoruz!”
Sosyal medyada yaptıkları çalışmalarla seslerini duyurmaya çalışan KYK (Kredi Yurtlar Kurumu) borçlusu gençler geçtiğimiz gün Kadıköy Vergi Dairesi önünde yan yana gelerek sessiz eylem gerçekleştirmek istedi. Ancak polis “Bu alanda eylem yasağı var” diyerek KYK borçlularının vergi dairesi önünde gerçekleştireceği eylemi engelledi.
Polis engelinin ardından eylem Süreyya Operası önünde gerçekleştirildi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Züleyha Gülüm de eyleme katılarak KYK borçlularına destek verdi.
“Patronların, şirketlerin vergi borçları değil gençlerin KYK borçları silinsin” yazılı pankart açan KYK borçlusu gençler ilk olarak sessiz eylem gerçekleştirdi. Sessiz eylemin ardından basın açıklaması okundu. KYK Borçluları Dayanışması adına basın açıklamasını Eylem Uluçay okudu.
Uluçay açıklamada, “KYK Borçluları Dayanışması olarak bugün burada yükselttiğimiz taleplerimizin peşindeyiz. Taleplerimiz yerine getirilene kadar da mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” dedi.
“Bu ülkede maalesef eğitim paralı hale getirildi” diyen HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm ise, “Eğitimin paralı olması yani parası olanın okuduğu bir ülke kabul edilebilir bir ülke değildir. Zenginlerin okuyabildiği yoksul çocuklarının daha küçük yaşta işçi haline geldiği ülke kabul edilebilir bir ülke değildir” dedi.
Açıklamadan satır başları:
‘Bizler sayısı 5 milyonu geçen KYK kredisi borçlularıyız’
“Bizler sayısı 5 milyonu geçen KYK (Kredi Yurtlar Kurumu) öğrenim kredisi borçlularıyız. Üniversite hayatımız başlar başlamaz üzerimize yüklenen bu borcun ağırlığıyla yaşamak zorunda kalanlarız. Genç işsizlik %26,7 ile Cumhuriyet tarihinin rekor seviyelerini yaşarken borcumuzu ödememizin herhangi bir olanağı dahi yokken 2 yıl içerisinde bu borcu ödeyemediğimiz takdirde faiz katlanmalarına maruz bırakılan gençleriz.”
‘Kredi almak bir seçenek değil’
“Ekonominin durumu her geçen gün daha da kötüleşirken, bu krediyi almaktan başka bir seçeneğimizin olmadığını biliyoruz. Krediyi aldığımız koşullarda dahi ek bir gelir ihtiyacı sebebiyle düşük ücretle, güvencesiz, alan dışı işlerde çalışmak zorunda kalıyoruz. Şirketlerin vergi borçları tek kalemde silinirken, hükümet yetkilileri bizlerin sesine kulağını tıkıyor. Bizi saraylarından bedavacılıkla suçluyor. Ancak bizler sarayın bir günlük mutfak masraflarının bile yüzlerce gencin kredi borcunu ödemeye yeteceğini biliyoruz!”
‘Birleşince güçlüyüz’
“Bizler milyonlarız! Eğitim hakkı ücretsiz diye övünenler bizi bu borç batağına sürükleyenlerdir. Mücadelemizin haklılığını biliyoruz. Hep birlikte sesimizi yükseltirsek bizi duymaktan başka bir seçenekleri kalmayacak. Hakkımız olanı almak için bir araya gelip mücadele etmekten başka bir seçeneğimiz yok. Bulunduğumuz her yerde, her alanda haklı taleplerimizi dile getirmek için birleşelim!”
HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm ise şu ifadeleri kullandı:
“Bu ülkede maalesef eğitim paralı hale getirildi. Eğitimin paralı olması yani parası olanın okuduğu bir ülke kabul edilebilir bir ülke değildir. Zenginlerin okuyabildiği ama yoksul çocuklarının daha küçük yaşta işçi haline geldiği ülke kabul edilebilir bir ülke değildir. Eğitimin baştan sona parasız olması gerekiyordu. Geri ödemeli krediler gibi bir durumun asla söz konusu olmaması gerekiyordu. Bu da yetmiyormuş gibi öğrenciler çalışacak iş bulamazken kendi geçimlerini sağlayacak herhangi bir olanağa sahip değilken şimdide kredi borçlarıyla karşı karşıya bırakılıyorlar. Tamda arkadaşlarımızın Söylediği gibi sermayenin borçları silinirken sermaye gruplarına destek üzerine destek verilirken öğrencilerden bu borçları, kredileri geri isteniyor olması kabul edilemez. Bir kez daha buradan söyleyelim: Bir an önce bu borçlar silinmeli. Yapılandırma yeterli bir durum değil. Ana paraya indirmeniz durumunda bile öğrencilerin, gençliğin bu işsizlik karşısında ödeme şansı yok. Bir an önce tümden silinmesi gerekiyor. Bu da yetmez eğitimin parasız hale gelmesi gerekiyor. Aynı zamanda yaşanabilir bir ülke yaratmak adına gençlerin çalışma olanakları bir durumda çalışma hayatında yer bulacakları bir zeminin örgütlenmesi gerekiyor. Yıllarca üniversitelerde okuyup, yıllarca bu ağır koşullarda eğitim mücadelesi verenlerin mezun olduktan sonra atamalarının yapılmamasıyla iş bulamama durumuyla karşı karşıya kalmaları bu iktidarın uyguladığı 18,19 yıllık politikalarının bir sonucudur. Bunu da kabul etmiyoruz. Bir an önce gençleri düşünen, gençler için politika yapan, bu işsizliğe son veren politikalar uygulanmalıdır. Gençlerin talepleri kabul edilsin diyoruz.”