Haber-Yorum: Koronavirüs salgınına ‘5G teknolojisinin yol açtığı’ iddiası giderek yayılıyor. Türkiye’de de sosyal medyada dillendirilen bu komplo teorisi, İngiltere’de baz istasyonlarının ateşe verilmesine kadar vardı. Peki uzmanlar ne diyor? 5G ile korona virüsü arasında bir bağlantı olabilir mi?
Koronavirüs salgınına '5G teknolojisinin yol açtığı' iddiası giderek yayılıyor. Türkiye'de de sosyal medyada dillendirilen bu komplo teorisi, İngiltere'de baz istasyonlarının ateşe verilmesine kadar vardı. Peki uzmanlar ne diyor? 5G ile korona virüsü arasında bir bağlantı olabilir mi?
Egemen ideolojik atmosfer
5G teknolojisinin koronavirüsle bağlantılı olduğu düşünen milyonlarca insan var. Bilimsel hiçbir veriye dayanmayan, tersine hurafeden başka bir şey olmayan bu inanışın bu kadar çabuk yayılmasının en önemli nedeni, 1970’li yılların ortalarından itibaren neo-liberal politikaların hayata gecikilmesine paralel olarak dünyaya egemen olan ideolojik atmosfer.
‘70’li yılların sonlarında şekillenmeye başlayan, ‘80’lerle birlikte hız kazanan, reel sosyalist ülkelerin çözülüşüyle birlikte “tarihin sonunun geldiği”, “ideolojilerin bittiği” iddialarıyla birlikte dünyaya egemen olan ideolojik atmosfer, insanların bütünsel teorilere inancını kaybetmesine neden olduğu gibi, zihinlerinin hurafelere daha yatkın olması sonucunu da doğurdu.
Tam boy, baştan aşağı şarlatanlık
‘90’lı yıllar boyunca nerede ise bütün ülkelerin televizyonlarında en baş tacı edilen konuklar medyumlar, falcılar türü kehanet avcılarıydı. Uluslararası kapitalizm şekillenen bu ideolojik atmosferden hiçbir rahatsızlık duymadığı gibi bunu özel olarak besledi, kışkırttı. Milyonlarca insanın kapsayıcı teorilerden uzaklaşması, geleceğin öngörülemeyeceği düşüncesinin yaygınlaşması, gerçekliği toplumsal süreçlerin değil medyumların, falcıların açıklayabileceği fikrinin hayatın her alanına nüfuz etmesi burjuvazinin arayıp da bulamayacağı bir gübrelikti.
G5 teknolojisiyle koronavirüs salgını arasında bağlantı kuran düşünüş biçimi de yaklaşık yarım asırlık düşünüş biçiminin güncellenmiş halinden başka bir şey değil. Dün hakikati medyumların, falcıların açıklayabileceği düşüncesi itibar görüyordu, şimdi bu teknolojik gelişmelerle rabıta kurularak daha çağdaş bir kisve altında gerçekleştiriliyor. Lakin değişen bir şey yok. Dünkü şarlatanlıktı, bugünkü de aynen öyle, tam boy, baştan aşağı şarlatanlık…
Bilim insanları ne diyor?
Koronavirüsüyle ilgili komplo teorilerinden biri, 5G teknolojisinin virüsün yayılmasını hızlandırdığı yönünde. Bilim insanları bu iddianın hiçbir temeli bulunmadığından ve “5G teknoloji ile koronavirüs bağlantısı”nın biyolojik açıdan imkânsız olduğundan emin. Ancak Türkiye dahil birçok ülkede sosyal medya ve WhatsApp grupları üzerinden metinler paylaşılıyor; hatta İngiltere’de baz istasyonları ateşe veriliyor.
Peki bu iddialar neye dayanıyor? Bilim insanları niçin ‘5G teknoloji ile virüs bağlantısı’ iddiasını ‘saçmalık’ olarak görüyor?
Komplo teorisi ne iddia ediyor?
Sosyal medyada paylaşılan iddia, bazı gelişmiş ülkelerde cep telefonu operatörlerinin kullandığı ve radyo dalgalarına dayanan 5G teknolojisinin bir şekilde koronavirüsten sorumlu olduğunu öne sürüyor. Bu komplo teorisi ilk olarak, ABD’deki ilk vakaların bildirildiği ocak sonunda Facebook paylaşımları üzerinden ortaya çıkmış görünüyor.
Komplo teorisinin iki iddiası var: İlki, 5G teknolojisinin bağışıklık sistemini bastırdığı ve bu nedenle insanları virüse karşı daha savunmasız hale getirdiği yönünde. İkincisiyse, virüsün bir şekilde 5G üzerinden yayıldığını öne sürüyor. Virüsün bu teknolojiyi kullanan Asya ve Avrupa ülkelerinin yanı sıra ABD’de hızlı yayılması da, iddiaya ‘kanıt’ olarak sunuluyor.
‘Tamamen saçmalık’
Ancak bilim insanları, iddianın hiçbir somut dayanağı olmadığını söylüyor. İngiliz Ulusal Sağlık Hizmetleri’nin (NHS) direktörlerinden Stephen Powis “5G hikâyesi sapına kadar zırvalık, en kötü türden yalan haber” derken, Reading Üniversitesi’nden hücre mikrobiyolojisi uzmanı doktor Simon Clarke “Tamamen saçmalık” ifadelerini kullanıyor.
‘Bağışıklık sistemini zayıflatacak kadar güçlü değil’
“5G’nin bağışlık sistemini zayıflattığı fikrinin hiçbir geçerliliği yok” diyen Clarke şöyle devam ediyor: “Bağışıklık sistemi, yorulmak veya iyi beslenmemek gibi çok şeyden zarar görebilir. Bu oynamalar çok büyük değildir ama sizi virüs kapmaya daha açık hale getirebilir. Radyo dalgaları ısındıkça fizyolojinizi altüst edebilir, bağışıklık sisteminizin işlevini bozabilir. Fakat 5G radyo dalgaları küçüktür ve hiçbir şekilde bağışıklık sistemini etkileyecek kadar güçlü değillerdir. Bu konuda çok sayıda çalışma yapıldı.”
‘Elektromanyetik dalga virüsü yayamaz’
Bristol Üniversitesi’nden Pediatri Profesörü Adam Finn de, 5G’nin virüsü yaymasının imkânsız olduğunu söylüyor. “Mevcut salgın, enfekte bir kişiden bir başka kişiye bulaşan bir virüsten kaynaklanıyor. Bunun doğru olduğunu biliyoruz” diyen Finn şöyle devam ediyor: “Virüsler ve cep telefonlarını, internet bağlantılarını çalıştıran elektromanyetik dalgalar farklı şeylerdir. Tebeşirle peynir kadar farklı” ifadelerini kullanıyor.
‘5G olmayan yerlerde de yayılıyor’
Uzmanlar, virüsün henüz 5G teknolojisine sahip olmayan İngiliz kentlerinde veya İran gibi ülkelerde de yayılmakta olduğunun altını çiziyor. ‘Korona virüsüyle 5G bağlantısı’ iddiasının bir komplo teorisinden ibaret olduğunu vurgulayanlar, virüslerin çoğalmak için insan veya hayvan hücrelerine ihtiyaç duyduğunu, enfeksiyona bu şekilde yol açtıklarını ve canlı olmayan bir konak bulamadıklarında yok olma eğilimi gösterdiklerini de vurguluyor.
Kaynak: Gazete Duvar