Başbakan Binali Yıldırım “Sendikalı olmaktan korkmayın, örgütlenin” dedi. Biz sendikalı olduk, işsiz kaldık. İzmir’de arkadaşlarımızın greve başladığı Teknokent’in açılışını Binali Yıldırım yapmıştı. Şimdi gitsin, açılışını yaptığı yeri bir görsün. İnsanlara içeride nasıl zulüm ediliyor, nasıl çalışma koşulları altında çalıştırılıyor görsün.
İstanbul Yenibosna’da Türk Telekom’da taşeron firma KOD-A Bilişim’e bağlı çalışan 10 işçi, işyerlerinde artan baskılar ve kötü çalışma koşullarına karşı çıkıp yemek ve yol ücreti isteyince işten çıkarıldı. DİSK Sosyal-İş üyesi 10 işçi bunun üzerine işyeri önünde direnişe başladı. Direnişin 6. gününü geride bırakan işçilerle konuştuk.
SiyasiHaber – Röportaj: Gökhan Özer
Neden direnişe başladınız? Grev süreci nasıl gelişti?
Greve başlamamızın sebebi şüphesiz içerideki yoğun baskılar ve kötü çalışma koşullarıdır. Kötü çalışma koşullarına örnek verecek olursak: İçeride su sebilinin yanında, oturduğumuz yerde bile su içmemiz yasak. Su içmek için belirlenmiş alanlar var. Tuvalete girdiğimizde arkamızdan kontrole geliyorlar. İşveren sürekli kendini övüyor, bizi aşağılıyor.
2016 yılında asgari ücrete zam gelince, yol ve yemek ücretlerimiz kesildi. Yol ve yemek ücretimiz kesilince, aldığımız ücret asgari ücretin dahi altına düştü. Bunun üzerine ilk direnişi İzmir’deki Kod-A Bilişim işçileri başlattı. Bu direniş bugüne kadar sürdü. Biz de 3 Ekim’den itibaren direnişe başladık.
Bu sırada yaklaşık 850 kişinin çalıştığı işyerimizde sendikamız Sosyal-İş çoğunluğu sağlayarak toplu sözleşme yapma yetkisini kazandı.
Kaç yıldır çalışıyorsunuz?
1 yıl ila 8 yıl arasında bir süre ile çalışan işçi arkadaşlarımız bizimle birlikte grevdeler.
İşverenden yerine getirilmesini istediğiniz talepleriniz nelerdir?
Her şeyden önce toplu sözleşme sürecinin başlatılmasını istiyoruz. Haklarımız verilsin. İşimize iade edilmek istiyoruz. İçerideki baskının azalmasını, arkadaşlarımızın daha rahat koşullar altında çalışmasını istiyoruz.
Bu taleplerimiz yerine getirilene kadar da vazgeçmeyeceğiz, burada kalıp hiçbir yere gitmeyeceğiz.
Buradan bir kazanımla çıkacağınıza inanıyor musunuz?
Tabii ki inanıyoruz. İçerideki işçi arkadaşlar bizi destekliyorlar. Sürekli molalarda yanımıza gelip giderek bize destek oluyorlar.
Burada elde edeceğimiz kazanımlar sadece kendi adımıza olmayacak. Bütün KOD-A Bilişim çalışanları adına olacak. Biz de buradan o kazanımı elde etmeden gitmeyeceğiz. Buna inandığımız için de buradayız.
Grev süreci nasıl işliyor?
Bugün grevdeki 6. günümüz. Grev süreci bu 6 günde gayet iyi işledi. İhtiyaçlarımız sendikamız tarafından karşılanıyor.
İşveren şimdiye kadar bir adım atmış değil. Ama en azından, başlattığımız grevle birlikte sürgün uygulamasını azaltmaya başladılar. Daha önce arkadaşlarımız sürgün ediliyordu. Başakşehir’de ikamet eden arkadaşlarımız Üsküdar’a sürülüyordu. Bu uygulamayı yavaşlattık. Bunu da eylemimizin bir başarısı olarak görüyoruz.
Son olarak SiyasiHaber aracılığı ile iletmek istediğiniz bir şey var mı?
İLO toplantısında Başbakan Binali Yıldırım “Sendikalı olmaktan korkmayın, örgütlenin” dedi. Biz sendikalı olduk, işsiz kaldık.
İzmir’de arkadaşlarımızın greve başladığı Teknokent’in açılışını Binali Yıldırım yapmıştı. Şimdi gitsin, açılışını yaptığı yeri bir görsün. İnsanlara içeride nasıl zulüm ediliyor, nasıl çalışma koşulları altında çalıştırılıyor görsün.
Bizleri de KOD-A direniş sokağımızda ziyaret etsin.
12 Ekim Perşembe günü 12:30’da İstanbul Teknik Üniversitesi Ayazağa Kampüsü’nde basın açıklaması gerçekleştireceğiz. Herkesi bekleriz.