Siyasi HaberSiyasi Haber

    Güncel Kalın

    Türkiye ve dünyada neler olup bitiyor ilk siz bilgi sahibi olun

    Göz attınız mı?

    Merkezileşen iktidar ve Reis’in yalnızlığı

    5 Temmuz 2017

    Irkçılık Sonrası Güney Afrika

    15 Eylül 2015

    Eisentein: Sinema, beni öldüren aşkım…

    10 Şubat 2021

    AKP virüsle kumar oynuyor – Çıkış için bir yol haritası

    3 Mayıs 2020
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Haberler
      • Gündem
        • Ekonomi
        • Politika
        • Ortadoğu
        • Spor
        • Sağlık
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Haklar ve Özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen Hakları
        • Çocuk Hakları
      • Bilim Teknoloji
      • Kültür Sanat
    • Yazılar

      Hollanda’da seçim ya da cehennemin kapıları

      27 Kasım 2023

      SOPHIA

      21 Kasım 2023

      Elveda Anayasa Mahkemesi

      13 Kasım 2023

      AYM-Yargıtay krizi: Aslında tartıştığımız gerçek gündem mi?

      13 Kasım 2023

      Coca Cola Cumhuriyeti Azerbaycan

      13 Kasım 2023
    • Yazarlar
    • Seçtiklerimiz
    • Söyleşiler
    • Dosyalar
    • Çeviriler
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » “Jin, jiyan, azadi” hashtag değil

    “Jin, jiyan, azadi” hashtag değil

    MEGHAN BODETTE* İlerici Enternasyonal için yazdı: Bodette, İran’da hükümet karşıtı protestolarda kullanılan “jin, jiyan, azadi” sloganının ortaya çıkış sürecini ve Kürt kadın mücadelesinin geldiği noktayı ele alıyor.
    Meghan Bodette- Meghan Bodette17 Ekim 20226 dk. okuma süresi
    Paylaş
    Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email

    Çeviri: Siyasi Haber

    Meghan Bodette, İlerici Enternasyonal sitesinde yayınlanan yazısında, İran’da hükümet karşıtı protestolarda kullanılan “jin, jiyan, azadi” (kadın yaşam özgürlük) sloganının ortaya çıkış sürecine ve Kürt kadın mücadelesinin geldiği noktayı ele alıyor. Mücadele eden kadınları desteklerken, “ataerkilliğin, emperyalizmin, baskının ve savaşın farklı tezahürlerine karşı mücadelelerinin bölünmesine, metalaştırılmasına veya bağlamından koparılmasına izin vermemek esas olmalıdır” uyarısını yapıyor.

    Meghan Bodette

    Kürt kadın mücadelesindeki ikonik sloganın derin kökleri

    İran’da kadınların baskıcı bir teokratik rejime karşı mücadelesi, Kürt kadınların Türkiye’deki NATO destekli otoriterliğe, Irak ve Suriye’deki IŞİD aşırılığına karşı mücadelesinden ayrı tutulamaz.

    İran’da sistematik cinsiyet ayrımcılığına ve baskıcı teokratik yönetime karşı kadınların önderlik ettiği ayaklanma, 22 yaşındaki Kürt kadın Jina Amini’nin İran ‘ahlak polisi’ tarafından öldürülmesine tepki olarak başlayan gösteriler dördüncü haftasına giriyor.

    Protesto hareketinin ikonik sloganı –“jin, jiyan, azadi” veya “kadın, yaşam, özgürlük”-, Kürt kadınların Türkiye’nin NATO destekli otoriterliğine, Irak ve Suriye’de IŞİD aşırılığına karşı 40 yılı aşan mücadelesine dayanıyor. İran’daki Kürt kadınları, dış müdahaleye, baskıcı rejimlere ve köktendincilere karşı eşit derecede güçlü bir direniş geçmişine sahiptir.

    Bu tarih, protestolarla ilgili ana akım anlatılardan silindi, ancak ayaklanmanın bölgedeki daha uzun bir devrimci mücadele tarihine nasıl uyduğunu anlamak çok önemli.

    Türkiye’deki Kürt direniş hareketinden kaynaklanan “Jin, jiyan, azadi”, kadınların, Kürdistan İşçi Partisi’ndeki (PKK) ve onun fikirlerinden ilham alan gruplardaki benzersiz rolünü yansıtır.

    PKK’da kadın mücadelesinin tarihi

    Kadınlar, az sayıda da olsa, mücadelenin başlangıcından itibaren hareketin içinde yer aldılar. PKK’nın tek kadın kurucu ortağı Sakine Cansız, diğer sosyalist hareketlerden örnek alarak, örgütün 1978’deki Kuruluş Kongresi’ne kadın birliklerinin kurulması önerisini getirdi. PKK’nin ilk kadın muharebe komutanı, grubun 1984’teki ilk silahlı saldırılarından sadece haftalar sonra Eruh’ta karma bir birliğin sorumluluğunu üstlendi.

    Kürdistan’da savaş kızıştıkça ve daha fazla kadın gerilla katıldıkça, kadınlar devrimci hareketlerdeki kadınların tarih boyunca karşılaştıkları çelişkiyle karşı karşıya kaldılar. Çatışma, kadınlara muhafazakar sosyal normlara meydan okuma ve evdeki baskıdan kaçma fırsatları yarattı. Yine de endişelerini ulusal davaya tabi kılmaları bekleniyordu ve erkek yoldaşları genellikle topluluklarında yaygın olan aynı ataerkil tutumlara sahipti.

    Buna karşılık, Türkiye devleti ile silahlı çatışmanın en sert yıllarında, PKK’deki kadınlar, kadınların kurtuluşu üzerine bir iç ideolojik mücadele başlattılar.

    1993 yılında, Irak ve Suriye’de IŞİD’e karşı büyük savaş veren YJA-STAR güçlerinin öncülleri olan ve tamamı kadınlardan oluşan ilk gerilla birimlerini örgütlediler ve Suriye Kürt Kadın Savunma Birlikleri’nin (YPJ) planını oluşturdular. Bu deneyime dayanarak, 1995 yılında PKK’nin 5. Kongresi, siyasi, kültürel ve ekonomik alanlarda daha özerk kadın yapılarının oluşturulması çağrısında bulunan bir karar yayınladı.

    Bu pratik gelişmelerin yanında teorik kaymalar meydana geldi. PKK’nin kurucusu ve lideri Abdullah Öcalan, kadınların ezilmesinin diğer tüm baskı biçimlerinin temeli olduğunu, dolayısıyla kadınlar özgür olmazsa toplumun da özgür olamayacağını öne sürmeye başladı.

    1998 Dünya Kadınlar Günü’nde “Kadın Kurtuluş İdeolojisi” ortaya atıldı. Kadınların özgürlük mücadelesinde uyması gereken ilkelerin bu taslağı, tam özerklik ve öz-örgütlenme ihtiyacını içeriyordu. Kadınlar yalnızca geleneksel toplumsal rollerden ve onları haklı çıkaran zihniyetten değil, aynı zamanda erkeklere tamamen güvenmekten de kurtulmak zorundaydılar. 

    Bu değişiklikler meydana geldikçe, PKK’deki erkek liderler, özerk kadın yapılarına duyulan ihtiyacı sorguladılar ve onları erkek egemen bir emir-komuta zincirine geri döndürmeye çalıştılar. Ancak kadınlar, bu çabaları başarıyla protesto etmek ve özerkliklerini korumak için yeterince yüksek düzeyde siyasi ve örgütsel güç elde etmişti.

    PKK, 2000’lerin başında yeniden yapılanmasıyla, kadın kurtuluşunu ulusal davaya eşit önemde bir öncelik haline getiren tek Kürt siyasi hareketi haline geldi. Teorileri, Türkiye ve ötesinde yasal Kürt yanlısı siyasete ve Kürt sivil toplumuna hızla girdi.

    Kendi toplumlarında devlet şiddetine ve kadına yönelik erkek şiddetine direnen Kürt kadınlarının kullandığı ‘jin, jiyan, azadi’ sloganı işte bu sıralarda ortaya çıktı. Bir mücadele mirasını ve devrimci yeniliği üç güçlü kelimede özetledi.

    IŞİD’e karşı mücadele

    2012’de Suriyeli Kürtler özerk bir hükümet kurduklarında, kadınların kurtuluşu ve bunun nasıl başarılması gerektiği konusundaki fikirler, projelerinin merkezinde yer aldı. YPJ, DAİŞ ile ön saflarda savaşırken, yönetimin ve toplumun tüm alanlarındaki özerk kadın örgütleri, yerleşik ataerkil tutumlar, şiddet, ayrımcılık ve kadınların ailelerinde ve topluluklarında karşılaştıkları diğer tehditlere karşı da bir savaş yürüttüler.

    IŞİD’den daha fazla toprak kurtarıldıkça, Suriye’nin diğer topluluklarından kadınlar katıldı. Bugün Arap, Süryani-Asur, Yezidi ve Ermeni kadınlar, Özerk Yönetim’in kadın kurumlarına aktif olarak katılırken, aynı zamanda belirli ihtiyaçları karşılamak için kendi örgütlerine de kurdular.

    IŞİD terörüne ve Türkiye işgaline karşı ortak mücadele, ortak ataerkil baskı deneyimi, kadınları etnik ve dini hatlar üzerinden birleştirdi ve Kürt kadın hareketinin teorilerinin evrenselci potansiyelini ortaya çıkardı.

    İranlı Kürt kadınlarının  ‘jin, jiyan, azadi’ sloganıyla özdeşleşmeleri tesadüf değil. Devam eden protesto hareketindeki lider rollerini bildiren, onlarca yıllık bir direniş geleneğine sahipler.

    1946’da Mahabad’da kurulan ve Şah rejimi tarafından ezilmeden önce Ortadoğu’daki ilk Kürt devleti olarak kabul edilen Kürdistan Cumhuriyeti’nde kadınlar siyasi olarak aktifti.

    1970’lerin sonlarında ve 1980’lerin başında, İran’ın Kürt bölgelerindeki kadınlar ABD destekli monarşiyi devirme mücadelesine katıldılar ve ardından onun yerine sağcı, baskıcı bir İslam Cumhuriyeti’nin kurulmasına direndiler. Pek çoğu silaha sarıldı: Kürt sosyalist partisi Komala’nın tamamı kadınlardan oluşan peşmerge birlikleri vardı.

    Özgürlük mücadeleleri ulusal sınırlarla kısıtlanmadı. İranlı Kürt kadınlar, Suriye’deki Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) de dahil olmak üzere farklı Kürt gruplarının üyeleri olarak IŞİD’e karşı mücadeleye katıldı. Kuşatma altındaki Kobane’de savaşırken yazdığı ve kaydettiği şarkıyla ünlü YPJ komutanı Viyan Peyman, aslen İran’ın Kürt şehri Maku’dandı.

    İran’da “Jin, jiyan, azadi” ve devrimci duygu

    İran’da Kürdistan İnsan Hakları Ağı, insan hakları aktivistleri, çevreciler, protestocular ve Kürt muhalefet gruplarının üyeleri de dahil olmak üzere yalnızca Mart 2020 ile Mart 2021 arasında 30’dan fazla Kürt kadının siyasi nedenlerle tutuklandığını belgeledi. En uzun süre tutuklu kalan kadın siyasi tutuklu olan Zeynab Celalian bir Kürt kadını.

    Fikirlerin ve sembollerin anlamı, sınırları ve nedenleri aştıkça değişebilir. “jin, jiyan, azadi”, onu geliştiren ve yayan Kürt kadınları için olduğu kadar bugün sokaklardaki İranlı kadınlar için de devrimci bir duygudur. İran’da da Kürdistan’da da kadınlar benzeri görülmemiş şekillerde kitle hareketlerine öncülük ediyor ve kadınların erkek ve devlet şiddetinden özgürleşme konusundaki ısrarı, tüm toplumun özgürlüğü için verilen mücadelenin merkezinde yer alıyor.

    Bölgedeki kadınlar için bu paralellikler açıktır. Suriye’nin kuzeydoğusundaki kadınlar, İran’daki kadınlarla dayanışma içinde Qamişlo’da kitlesel bir yürüyüş düzenlemek için Türkiye devletinin bombardımanı ve insansız hava aracı saldırılarının sürekli tehditlerine göğüs gerdi. Türkiye’deki Kürt feminist siyasi tutuklular saçlarını kestiler ve ayaklanmaya desteklerini dile getirdiler.

    Ancak uluslararası alanda ana akım medya, politikacılar, markalar ve ünlüler, sloganın Kürt köklerini ve temsil ettiği mücadeleyi silerek bu kadın devrimlerini bölüyor. İngilizce “kadın, yaşam, özgürlük” ya da Farsça “zan, zendegi, azadi” kelimelerinin orijinali olan Kürtçe kelimelerden hiç bahsedilmediğini görmek yaygındır. İran’daki kadınlara destek sunmak için gururla “kadın, hayat, özgürlük” diyen Batılı liderler, “jin, jiyan, azadi” hareketini kriminalize ettiler, Türkiye’ye bu kadınları hedef almak için kullandığı silahları sağladılar.

    Kadın direnişiyle gerçek dayanışma, “jin, jiyan, azadi”nin bir hashtag veya trend olmadığını hatırlamamızı gerektiriyor. “jin, jiyan, azadi”, her türlü baskı ve sömürüden arınmış demokratik, barışçıl ve çoğulcu bir Ortadoğu için mücadelenin her kesiminden sayısız kadını temsil eden bir siyaset felsefesidir.

    Bu kadınları desteklemek için, karşılaştıkları tüm tehditlere karşı hepsinin yanında olmak ve ataerkilliğin, emperyalizmin, baskının ve savaşın farklı tezahürlerine karşı mücadelelerinin bölünmesine, metalaştırılmasına veya bağlamından koparılmasına izin vermemek esas olmalıdır.

    *Meghan Bodette, Türkiye, Suriye ve Kürt meselelerine, özellikle bu bölgelerde ve bağlamlarda kadın haklarına odaklanan bağımsız bir araştırmacıdır. Çalışmaları Wilson Center’ın Orta Doğu Programı, National Interest ve North Press Agency tarafından yayınlananan Bodette, Ortadoğu’dan yeterince haber yapılmayan hikayelere ve bakış açılarını temel alan haber sitesi The Region’da eski bir editör ve Suriye’nin Afrin kentinde kadınların kaçırılmaları, kaybolmaları ve diğer hak ihlallerini izleyen Kayıp Afrin Kadınları Projesi’nin de kurucusudur.

    hashtag İlerici Enternasyonal jin jiyan azadi Kürt kadın mücadelesi Siyasi Haber
    Paylaş. Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email
    Önceki Yazıİsyanın yedi yüzü: Minoo, Ali, Nika, Danya…
    Sonraki Yazı Amasra’da maden patlamasına ilişkin ilk inceleme raporu yayımlandı

    İlgili Yazılar

    Gıda bir ticari ürün değil, bir insan hakkıdır

    Manşet 24 Ağustos 2023

    İlerici Enternasyonal – Filistin Delegasyon Raporu

    Çeviriler 20 Ağustos 2023

    İlerici Enternasyonal ve Avrupa Yeşiller Partisi’nden gözlemci heyetler Türkiye’de

    Güncel 4 Mayıs 2023
    Destek Ol
    Yazılar

    Hollanda’da seçim ya da cehennemin kapıları

    - Mehmet Fırat Özgür

    SOPHIA

    - Sibel Şahin

    Elveda Anayasa Mahkemesi

    - Hasan Kul

    AYM-Yargıtay krizi: Aslında tartıştığımız gerçek gündem mi?

    - Hasan Kul

    Coca Cola Cumhuriyeti Azerbaycan

    - Toros Korkmaz

    Cumhuriyetin Öteki Yüzü: Türkiye Türklerindir!

    - Toros Korkmaz
    Tarihten

    Kürtaj 87 yıl önce bugün yasallaştı

    Kürtajın ilk yasallaştığı günün yıldönümünde, 87 yıl sonra bir kez daha söylemekte fayda var: Rahim bizim, hayat bizim, karar bizim!…

    Seçtiklerimiz

    Seçil Erzan nasıl dolandırıcı oldu?

    - Siyasi Haber

    İslamcıların vicdanı yine Filistin’le imana gelirken

    - Fehim Taştekin

    Ogün Samast Görüntüsünün Hatırlattıkları

    - Siyasi Haber

    Yargıtay hukuk tehlikesini savuşturdu, şükür!

    - Ali Duran Topuz

    Gazze’ye kara harekatı ve bumerang etkisi

    - Yusuf Karadaş

    Gazze aynasında Erdoğan Ankarası

    - Ertuğrul Kürkçü

    Güncel Kalın

    Son felişmelerden haberdar olmak için E-Bültenimize üye olun

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    Emek

    Fransa’da çiftçiler isyanda: Devlet binasına gübre püskürttüler

    8 Aralık 2023

    Cesedi yakılmıştı: Maden işçisi böbrekleri için mi öldürüldü?

    8 Aralık 2023

    Hakkı Özdal: Özak Tekstil’de jandarma, müftü ve patronun resmi geçidi

    8 Aralık 2023
    Kadın

    Kadınlar İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak için Danıştay’da

    28 Kasım 2023

    Kadın Cinayeti: Ankara’da bir kadın evli olduğu erkek tarafından öldürüldü

    27 Kasım 2023

    Fotoğraflarla İstanbul’da 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü

    25 Kasım 2023
    © 2023 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Siyasi Haber / Künye
    • İletişim
    • Gizlilik Politikamız

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.