İngiltere’nin birçok şehrinde binlerce kişi, 18 Mart Cumartesi günü, ırkçılığa ve Birleşik Krallık hükümetinin yeni iltica yasa tasarısına karşı protesto yürüyüşleri yapıldı.
Irkçılığa Karşı Ayağa Kalk Platformu ve İskoç Sendikalar Kongresinin (STUC) ırkçılık, İslamofobi, antisemitizm, faşizm ve aşırı sağa karşı düzenlediği yürüyüşlerde “Hiçbir insan yasa dışı değildir”, “Irkçılığa hayır, mülteciler hoş geldiniz” yazan pankartlar taşıdılar.
Gösteri sırasında protestocular Muhafazakar partinin göç politikalarını reddettiler ve ülkenin İçişleri Bakanı Suella Braverman’ı tartışmalı “Ruanda planı” ve son “Yasadışı Göç Yasası” nedeniyle eleştirdiler.
Protestocular, çıkartılmak istenen yasa ile göçmen ve mültecileri sadece “istenmeyen insan” değil aynı zamanda “yasa dışı” olmaya zorladığını ve bunun ırkçı bir politika olduğunu iddia ediyorlar.

Mültecilerin sığınma talepleri kabul edilmeyecek
İçişleri Bakanı Suella Braverman tarafından getirilen yasa önerisi, Birleşik Krallık’a yetkisiz yollarla, gelen mültecilerin sığınma taleplerinin kabul edilemez sayılacağı anlamına geliyor.
Bu yıl Mart ayında önerilen, Birleşik Krallık hükümetinin ülkeye küçük teknelerle giren göçmenleri ortadan kaldırmayı amaçlayan ve aynı zamanda gelenlerin çoğunluğunun ilk 28 gün boyunca kefalet veya yargı denetimi olmaksızın gözaltına alınmasına yol açan “Yasadışı Göç Yasası”, Mülteci Sözleşmesi kapsamında, uluslararası hukuku ve Birleşik Krallık’ın yükümlülüklerini ihlal ettiğini iddia eden insan hakları örgütleri ve mülteci savunucuları tarafından eleştirildi.
Geçen yıl İngiliz hükümeti, Birleşik Krallık’a girmeye çalışan sığınmacıların talepleri değerlendirilirken yeniden yerleşim için Ruanda’ya gönderilmesini sağlayacak yeni ve tartışmalı bir yer değiştirme planını duyurmuştu.
Politika uluslararası eleştirilere yol açtı. Ancak İngiliz Yüksek Mahkemesi Aralık ayında sığınmacıları Ruanda’ya sınır dışı etme planlarının yasal olduğuna karar verdi.