Siyasi HaberSiyasi Haber

    Güncel Kalın

    Türkiye ve dünyada neler olup bitiyor ilk siz bilgi sahibi olun

    Göz attınız mı?

    Yenikapı’dan sonra Zeytin Dalı Ruhu!

    21 Ocak 2018

    Kahrolsun Bağzı Foncu, Burjuva Çevreciler!

    15 Eylül 2015

    Kriz ve Sağlık-3: Vatandaşlar sağlık hizmetine erişemiyor!

    27 Kasım 2018

    Bir anakronik nefret hikayesi: Yılmaz Güney

    14 Eylül 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Haberler
      • Gündem
        • Ekonomi
        • Politika
        • Ortadoğu
        • Spor
        • Sağlık
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Haklar ve Özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen Hakları
        • Çocuk Hakları
      • Bilim Teknoloji
      • Kültür Sanat
    • Yazılar

      El Tema!

      26 Eylül 2023

      Savas Tamtamlarına Karşı Halklarımız Barış İster!

      21 Eylül 2023

      Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC)

      19 Eylül 2023

      Güvenlik ve sürdürülebilirlik

      19 Eylül 2023

      Devlet sahipsiz mi, sahipleri kimler?

      18 Eylül 2023
    • Yazarlar
    • Seçtiklerimiz
    • Söyleşiler
    • Dosyalar
    • Çeviriler
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » İktidarın mütemmim cüzü olarak muhalefet ya da savaş şehveti

    İktidarın mütemmim cüzü olarak muhalefet ya da savaş şehveti

    Ali Duran TOPUZ Artı Gerçek için yazdı: Yurtta sulh ama Kürtler hariç, dünyada sulh ama Ermeniler hariç mi diyorsunuz? Azerbaycan yönetimini çok demokrat ve haklı mı buluyorsunuz? O zaman Erdoğan’ın nesine karşısınız tam olarak?
    Ali Duran Topuz- Ali Duran Topuz15 Eylül 20224 dk. okuma süresi
    Paylaş
    Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email

    “Savaşa hayır” demek uzun süredir suç, “barış” demek suçların suçu yani terör; hiçbir şey yapmazlarsa “sivil ölüm”e mahkûm ederler insanı. Savaşa hayır demek suç çünkü savaş yönetimin elindeki en önemli araç. Erdoğan-Bahçeli ortaklığının temelinde yatan savaş, uzun süredir hem ekonomik hedeflere ulaşma için bir araç hem iktidarını pekiştirme aracı hem de kaybetmeme aracı olarak kullanıyor zaten.  

    Sadece Suriye değil mesele, işte geçen sene Azerbaycan saflarında Ermenistan’a karşı savaşa girmekte bir beis görmedi, geçen günlerde “Bir gece ansızın gelebiliriz” diyerek paramiliter faşist komando kamplarının yürüyüş sloganını uluslararası ilişkilerin mottosuna çevirdi komşu Yunanistan’ı tehdit etmek amacıyla.

    Komşuyu tehdide itiraz yok

    Hal böyleyken muhalefet partilerinin kimi yöneticileri ya da sözcüleri ile muhalefete fikir üretme rolünü üstlenmiş kimi şipşakçı fikirbazlar, iktidarın seçimi geciktirmek için savaş çıkarmaya bile kalkabileceğini inançla söylemekten imtina etmiyor. Etmiyor da ne oluyor, bu parlak fikirleri kaygılı ve bilmiş ifadelerle geveleyip duranlar, yeri gelince iktidarı eleştirmek için “Yurtta sulh cihanda sulh” şiarına dört elle sarılanlar, iktidar mesela Yunanistan’ı tehdit ettiğinde ya canlı bomba olarak Atina’ya gitme emri bekliyor ya da tehdidi hafif buluyor. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Yunanistan’a yönelik tehdide eleştirisi ise barışı kerteriz alan bir eleştiri değil, Kıbrıs’ı hatırlatarak “Konuşma, delikanlıysan yap” alt anlamını taşıyan bir Ecevit hatırlatmasından ibaretti. Lideriyle, sözcüleriyle, taraftarlarıyla muhalefet figürleri iktidarın Suriye politikalarına saydırıyor, ‘komşuyduk ne güzel’ filan diyor ama aynı iktidarı Suriye’den gelenleri geri göndermemekle, dahası Suriye’de yeterince iyi savaşmamakla eleştirebiliyor.

    Vurulan Ermeni ise değme siyasetin keyfine

    Komşularla bu tehlikeli ilişkiler sürerken, iş Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerine gelince muhalefet, iktidardan daha şahin görünme hummasına tutuluyor. Böylece muhalefet, iktidarın Azerbaycan petrol-doğal gaz oligarşisinin savaş aygıtıyla ortaklaşma gayretinden geri kalmanın hüznünü “Azeri kardeşlerimizin” şehitleri için gözyaşı ve ağıt yarışıyla telafi etmeye çalışıyor.

    “Putin Erdoğan’ı destekliyor, bunlardan her şey beklenir” analizleriyle göz doldurmaya çalışan demokrat lafazan, son Karabağ savaşında Putin’in rolünü görmeye yanaşmıyor, bu son savaşta Azerbaycan oligarşisinin saldırganlığı ile bütün bu laflar arasındaki bağlarla ilgilenmiyor, komut almış er gibi selam çakıp savaş marşları söylemeye başlıyor. Konu savaş ve bir taraf da Ermenistan olunca kim muhalefet kim iktidar ayırt etmek imkansız, kim haklı kim haksız o da kimsenin umurunda değil, vurulan Ermeni ise hele vuran da Azerbaycan ise değme siyasetin keyfine!

    Masanın iktidardan düşme cüzleri ve CHP

    Gerçi muhalefetin (yani Altılı Masa’nın) dört cüzü, zaten iktidarın ruh ikizi: MHP’nin izotopu İYİ Parti, AK Parti’nin bazı kusurlarından muzdarip ve eski bir döneminin hayalinin peşindeki klonları Deva ve Gelecek, Ak Parti’nin kök partisi Saadet zaten milliyetçi-mukaddesatçı ve militarist saldırgan politik ağacın dibine düşmüş armutları. DP zaten hepsinin sade suya tirit versiyonu.

    Peki CHP? Ben ana muhalefetim diyor, ben sosyal demokratım diyor, enternasyonel üyesiyim ben diyor, ben diktatörlüğe gidişi durduracağım diyor, ben evrensel değerlere inanıyorum diyor, ben ırkçı değilim diyor, ırk esasına dayalı hiçbir işte yokum ben diyor, kimlik bir aldatmacadır, kimlik politikalarına karşıyım diyor, fakat iki komşu ülke arasındaki savaşta, “Savaşa hayır” demiyor, “cihanda sulh” demiyor, savaşın kötülükleriyle ilgilenmiyor, bir tarafın bileğine kuvvet ölüsüne rahmet, diğer tarafın ne hali varsa görsün nutuklarıyla sahne alıyor. Yani iktidarla birlikte savaşın bir tarafının safında olduğunu ilan ediyor.

    Sonra da konuşuyoruz, gelecek seçimler var, iktidar bir daha kazanırsa durum çok kötü filan. Sosyal demokratı bile konu savaşken, üstelik o savaşta acı çeken ve çekecek halklar ile seni halkların arasında akrabalıklar, ortaklıklar varsa, savaşın bir an önce bitmesi, meselelerin başka yöntemlerle çözülmesi için ortaya atılacağına “soydaş”lık esası üzerinden nutuk yarışına giriyorsa, iş yapan (savaş çıkaran, savaş çıkaranlara arka çıkan, komşulara gece baskını yapma tehdidi savuran, Aliyev’le bol kahkahalı buluşmalar düzenleyen) iktidara karşı hamasi laf yetiştirme çiftliğinde yaşayan muhalefetin ne şansı olur?

    Hadi oldu da kazandı, demokrasi, barış, eşit yurttaşlık, adalet umutları açısından ne değişir?

    Yurtta sulh ama Kürtler hariç, dünyada sulh ama Ermeniler hariç mi diyorsunuz yoksa? Azerbaycan yönetimini çok demokrat ve haklı mı buluyorsunuz? O zaman Erdoğan’ın nesine karşısınız tam olarak? Yurtta sulh cihanda sulh diye telaffuz etmeyi sevdiğiniz lafı yurtta militarizm cihanda militarizm diye düzeltti o zaten; ekonomiyi de siyaseti de militarize etme gayretine hiç son vermedi. O yolsuzluk dediğiniz şey, bu türden bir politikanın doğal sonucu, bütün bu meselelerde iktidarın mütemmim cüzü gibi davranıp, yolsuzluğu mu bitireceksiniz? Yolsuzluk dediğiniz şey o politikaların mütemmim cüzü zaten, siz de iktidarın mütemmim cüzü oluyorsunuz böylece.

    Azerbaycan Ermenistan muhalefet Recep Tayyip Erdoğan
    Paylaş. Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email
    Önceki YazıAlmanya Göçmen İşçilerini Neden Başarısızlığa Uğratmaya Devam Ediyor?
    Sonraki Yazı Erdoğan, 17 üniversiteye yeni rektör atadı.

    İlgili Yazılar

    Tatik ve Papik (Տատիկ և Պապիկ)

    Seçtiklerimiz 30 Eylül 2023

    Elon Musk gelecek yıl TEKNOFEST’e katılacağını duyurdu

    Manşet 29 Eylül 2023

    Ermenistan’da darbeye teşebbüs ve suikast iddiasıyla 8 kişi gözaltına alındı

    Güncel 25 Eylül 2023
    Destek Ol
    Yazılar

    El Tema!

    - Betül Yangın

    Savas Tamtamlarına Karşı Halklarımız Barış İster!

    - Toros Korkmaz

    Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC)

    - Betül Yangın

    Güvenlik ve sürdürülebilirlik

    - Cengiz Onur

    Devlet sahipsiz mi, sahipleri kimler?

    - Hüsnü Gürbey

    Nohra Padilla

    - Betül Yangın
    Tarihten

    Seyit Rıza 15 Kasım 1937: Evlâdı Kerbelayıh, bi hatayıh, ayıptır, zulümdür, cinayettir!

    Seyit Rıza, oğlu ve arkadaşları bundan tam 84 yıl önce Elazığ’daki Buğday Meydanı’nda idam edildi. Darağacına götürülürken 75 yaşındaki Seyit…

    Seçtiklerimiz

    Tatik ve Papik (Տատիկ և Պապիկ)

    - Siyasi Haber

    Meksika’da sergilenen sahte uzaylıların gerçek hikayesi, uzaylılardan bile ilginç!

    - Çağrı Mert Bakırcı

    Meksika Kongresi’nde gösterilenler ‘uzaylı’ kalıntıları mı? Sunum yapan Jaime Maussan kimdir?

    - Siyasi Haber

    Sezgin Tanrıkulu gündeme getirmişti… Kuşkonar-Koçağılı ve Kulp: 1990’lı yılların delilli cinayetleri

    - Siyasi Haber

    Kürtler, Arap aşiretleri ve karmaşık bir hesaplaşma: Suriye’de neler oluyor?

    - Fehim Taştekin

    Mafya günlükleri

    - Timur Soykan

    Güncel Kalın

    Son felişmelerden haberdar olmak için E-Bültenimize üye olun

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook Twitter YouTube
    Emek

    350 hanelik köy 8 gündür karanlıkta: ‘Kimse DEDAŞ ile baş edemiyor’

    30 Eylül 2023

    DİSK’ten “Dijitalleşme, Emek, Gelecek ve Türkiye” konferansı başladı

    30 Eylül 2023

    DİSK’ten “Dijitalleşme, Emek, Gelecek ve Türkiye” konferansı

    29 Eylül 2023
    Kadın

    ‘Feminist Gece Yürüyüşü’ne katıldıkları için yargılanan kadınlar beraat etti

    28 Eylül 2023

    Evli olduğu Tuğba Dursun’u öldüren Burhan Dursun’a ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi

    28 Eylül 2023

    6 ay önce bıçakladığı kadını cezaevinden çıkınca öldüren Mehmet Dinç tutuklandı

    20 Eylül 2023
    © 2023 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Siyasi Haber / Künye
    • İletişim
    • Gizlilik Politikamız

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.