HDP Milletvekili Hüda Kaya, 21 sivilin can verdiği Cizre’de gerçekleştirilen devlet terörüne dair Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Davos’ta gündem yaratan “Siz öldürmeyi çok iyi biliyorsunuz” sözünü hatırlattı.
4 Eylül’de ilan edilen “sokağa çıkma yasağı” adıyla günlerce sıkıyönetim koşullarında tutulan ve 21 sivilin devlet tarafından katledildiği Cizre’deki yasak Cizre halkının direnişi sonucu kaldırılırken, Cizre’ye ilk giren kişilerden biri de HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya oldu. Cizre’ye gitmek isterken, birkaç gün boyunca polis engeli ile karşılaşmaları nedeniyle ancak İdil’e kadar ulaşan HDP heyeti içerisinde yer alan Kaya, yaşadığı o anları ve ilçede gerçekleştirilen katliamı gizleme çabalarına dair yalanları DİHA’ya değerlendirdi.
Kente girişte Mehmet dedenin cenazesiyle karşılaştı
İlçeye ilk girişleri ile birlikte iç burkan bir manzara ile karşılaştıklarını anlatan Kaya, bunun en somut göstergesinin ise 75 yaşında Mustafa Mehmet Erdoğan isimli yurttaşın yolun kenarında vurulmuş bedeni olduğunu ifade etti.
Keskin nişancılar tarafından alnından vurulmasıyla birlikte asıl iç burkan şeyin, evinde gıda ve ekmek tükendiği için dışarı çıkıp, çöplerden ekmek toplamaya çalışırken vurulmuş olması olduğunu dile getiren Kaya, “Mehmet dedeye ait ekmeği daha sonra vatandaşlar getirip cesedinin yanına bırakmışlar. Yani Cizre’ye sadece bu manzaradan bile baksak tarihsel bir direniş ortaya konuldu.
13 yaşındaki Cemile’nin günlerce dondurucuda bekletilen cesedi, 35 günlük çocuk için (Muhammed bebek) kalkıyor Başbakan diyor ki; ‘Orada tek bir tane bile sivil öldürülmedi’. Ve havuz medyasından beslenen bir yığın insan da buna inanıyorlar. Burada yapılan operasyona dair, ‘Burada teröristler var, burada PKK ile işbirliği yapanlar var. Bunlarla çatışıldı, işleri bitirildi, sokağa çıkma yasağı kalktı’ gibi bir algı yansıtıyorlar halklara. Ama gelsinler görsünler, burası asla televizyonda yansıtıldığı gibi değil” diye konuştu.
‘Halk aç ve susuz inanılmaz bir direniş ortaya koydu’
Kaya, oluşturulmak istenen algıya rağmen devlet güçlerinin Cizre’de kazandığı hiçbir şeyin olmadığını da söyledi. Kaya, susuz ve elektriksiz olmalarına rağmen, sokağa çıkma yasağı ve keskin nişancıların hedefinde olmalarına rağmen halkın inanılmaz bir mücadele ve direniş ortaya koyduğunu kaydetti.
‘Cizre’ye gelerek yaşananları yerinde görün’
Gencinden yaşlısına, kadınından erkeğine görüştükleri Cizre halkının da kendilerine “9 gün boyunca bizi yıldırmaya çalıştılar ama bu durum bir ayda devam etseydi, bir yılda devam etseydi biz teslim olmayacaktık, pes etmeyecektik” dediğini aktaran Kaya, herkese TV’de gördüklerine itibar etmeyerek Cizre’ye gelmelerini ve yaşananları yerinde görmeleri çağrısı yaptı.
Kaya, herkese şu çağrıda bulundu: “Kimse ‘Biz Cizre’de kimseyi tanımıyoruz, orada tanımadığımız insanlar var. Herkesi öldürüyorlar, nerede kalacağız, ne yapacağız’ diye endişe etmesin. Sadece gelsinler, misafir olduklarını bilerek gitsinler bir kapıya vursunlar. Burada ona şahit olduk. Bu yoklukta insanlar hangi kapıyı vurursanız vurun bir selam verirken daha hemen ellerinde ne varsa kapılarını, sofralarını açan insanlar. Bilmeyenlere, anlamayanlara, inanmayanlara Kürt halkı Cizre üzerinden bu asırda insanlık için, onurlu bir yaşam için nasıl direniş gösterilirmiş, mücadele edilirmiş gösteriyorlar.”
‘AKP, Allah’ın yasakladığı her şeyi yapıp, bunu da İslam diye yutturuyor’
Kaya, Cizre’de gerçekleştirilen katliamın acı tablosu ve buna karşı kendilerini koruyanlar bu özellikte iken, kendisini İslami eksende tanımlayan bir siyasal gücün gerçekleştirdiği katliamı nasıl manipüle ederek gizlemeye çalıştığını ve Türkiye kamuoyuna bu konuda açık açık yalan söyleyebildiğini de değerlendirdi.
Kaya, bu konuda şunları söyledi: “Bugünkü Cumhurbaşkanı çıkıp Davos’ta ‘Siz öldürmeyi çok iyi biliyorsunuz’ demişti. Ve o, 10 emirin maddesinden bir cümleye ait bir sözdü. Allah ‘yalan söylemeyeceksiniz’ diyor, AKP yalan söylüyor. ‘İftira atmayın’ diyor, AKP iftira atıyor. Yani AKP, Allah’ın yasakladığı her şeyi insanlık dışı uygulamalarıyla yapıyor zaten ama bunu da İslam diye insanlara yutturuyorlar. İnsanlar da maalesef buna inanıyorlar. Bu yüzden tüm insanlara onlara inanmaktan vazgeçin ve gelin AKP’nin insanlık dışı uygulamalarını, havuz medyasının çarpıttığı haberlerin asıl öyküsünü kendi gözlerinizle görün diyorum. Haklının yanında durmak, hakikati açığa çıkarmak için önce görmek gerekiyor. Şimdi insanlar yanlış algıları kırma mücadelesi veriyor, bunun kırılması ve gerçeklerin açığa çıkması gerekiyor”