HDP’nin kapatılması talebiyle açılan dava sürerken, iddianameyi hazırlayan Yargıtay Başsavcısının yeni bir başvurusu ile partinin Hazine yardımı hesabına da geçici bloke konulması kararının ardından süreçle ilgili yeni bilgilere ulaşıldı.
Gazete Duvar’dan Ceren Bayar’a konuşan HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu’ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Serhat Eren’in verdiği bilgiye göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Anayasa Mahkemesi’ne HDP’nin hesabının bloke edilmesi talebini ilettikten sonra Anayasa Mahkemesi 5 gün içinde somut delil sunmasını istedi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, kapatma davasının hiçbir aşamasında ve iddianamenin hiçbir yerinde yer almayan yeni bir gizli tanığın, “HDP’ye yapılan Hazine yardımı örgüte aktarılıyor” yönündeki ifadesini 3 gün içinde Anayasa Mahkemesi’ne iletti.
“Bloke kararı öncesi 3 günde delil üretildi”
HDP’li Eren, süreci şöyle anlattı:
“23 Aralık’ta Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Anayasa Mahkemesi’ne dilekçe sunarak HDP’nin Hazine yardımı bulunan hesaplarının bloke edilmesini talep etti. 29 Aralık’ta Anayasa Mahkemesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından, bu talebe ilişkin somut gerekçelerini 5 gün içinde sunmasını istedi. 31 Aralık’ta Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, kapatma davasının hiçbir aşamasında yer almayan bir gizli tanığın beyanını aldı. Bu tanık, ‘HDP’ye yapılan Hazine yardımı örgüte aktarılıyor’ yönünde ifade verdi. 3 Ocak’ta bu gizli tanık ifadesi başsavcılık tarafından Anayasa Mahkemesi’ne gönderildi. 5 Ocak’ta da Anayasa Mahkemesi bloke kararı verdi:”
“Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı delil üretiyor”
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 31 Aralık’tan 3 Ocak’a kadar geçen 4 gün içinde olmayan bir gizli tanık bulduğunu, bloke kararına gerekçe olabilecek ısmarlama bir ifade verdirdiğini söyleyen HDP’li Eren, “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı dava süresince hiç olmayan, hiç beyanda bulunmayan ama partimiz aleyhine ifade vermesi sağlanan tanığın beyanını sunmuş. Bu, delil üretmektir. Böyle bir usul yok. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ifade yaratıyor, delil üretiyor. Bunu yaparak Anayasa Mahkemesi’ni yanıltıyor” dedi.
Herhangi bir davaya ilişkin iddianame, Anayasa Mahkemesi’ne sunulduktan sonra dosyaya ilişkin yeni delil sunulamayacağını belirten Eren, “İddianamede olmayan eylem ve fiillerden dolayı AYM yargılama yapamaz. İddianamede belirtilmeyen delilleri hükmüne esas alamaz. Bunun hukuksal bir izahatı olamaz. Anayasa Mahkemesi sahte delilleri esas alarak bloke kararı verdi. Bu karar Anayasa Mahkemesi’nin tarafsızlığına ve bağımsızlığına halel getirmiştir” dedi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın amacının HDP’nin kapatılmasını sağlayacak delil uydurmak olduğunu ifade eden Eren, aynı süreçte başsavcılığın Emniyet Genel Müdürlüğü’ne yazı yazarak HDP’nin örgütle organik bağını ortaya koyan tüm delilleri iletmesini istediğini, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün de 2 gün içinde 100 sayfalık bir rapor hazırlayarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiğini de söyledi.
Bu raporun da Anayasa Mahkemesi’ne iletildiğini belirten Eren, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın sahte deliller üretmesi ve bu sahte delillerin bloke kararına gerekçe olarak gösterilmesi gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne itiraz edeceklerini belirtti.