Siyasi HaberSiyasi Haber

    Güncel Kalın

    Türkiye ve dünyada neler olup bitiyor ilk siz bilgi sahibi olun

    Göz attınız mı?

    Benim de Kürt arkadaşlarım, komşularım var ama…!

    15 Eylül 2015

    Bir delice kırlangıç yahut Tezer Özlü

    19 Şubat 2021

    Çünkü erkeklerin insafı büyüktür hukuktan!

    15 Eylül 2015

    Demokratik Anayasa Hareketi mümkün mü?

    27 Nisan 2017
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Haberler
      • Gündem
        • Ekonomi
        • Politika
        • Ortadoğu
        • Spor
        • Sağlık
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Haklar ve Özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen Hakları
        • Çocuk Hakları
      • Bilim Teknoloji
      • Kültür Sanat
    • Yazılar

      İnsanlık Suçu İşlenirken

      2 Ekim 2023

      El Tema!

      26 Eylül 2023

      Savas Tamtamlarına Karşı Halklarımız Barış İster!

      21 Eylül 2023

      Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC)

      19 Eylül 2023

      Güvenlik ve sürdürülebilirlik

      19 Eylül 2023
    • Yazarlar
    • Seçtiklerimiz
    • Söyleşiler
    • Dosyalar
    • Çeviriler
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Fil, hortumdan ibaret değildir

    Fil, hortumdan ibaret değildir

    SELAHATTİN DEMİRTAŞ Gazete Duvar için yazdı: Biz Çözüm Sürecinde HDP olarak tam bir dürüstlük, fedakarlık ve iyi niyet yaklaşımı içinde olduk. Aksini iddia edenler ya bilgi sahibi değildir ve yine “kandırılmış”tır ya da art niyetlidir.
    Selahattin Demirtaş- Selahattin Demirtaş7 Aralık 20224 dk. okuma süresi
    Paylaş
    Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email

    “Rehineliğimizin siyasi yönünü ispatlamak için geçtiğimiz günlerdeki duruşmada dile getirdiğim bazı konular bir hayli gündem oldu ve tartışma yarattı. Tartışılmasında bir sakınca yok elbette ama hakikati bütünlüklü olarak görmek yerine, kim fili neresinden tutuyorsa öyle tanımlıyor.
    Doğrusu, duruşmadaki beyanlarım yeterince açıktı fakat basına yansıması eksik ve hatalı olunca tartışmalar da yanlış bir çerçevede yürütüldü. Bu nedenle bazı noktaları bu yazıyla anlatma ihtiyacı duydum.

    Öcalan ile görüşme başvurusunun amaçları nedir?

    Birinci konu, İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüşme isteğimize ilişkin yaptığımız başvurulardır. Bu başvurumun amacı ve gerekçesi dilekçemde belirtilmişti ama kısaca hatırlatayım. Tecrit hukuka aykırıdır, suçtur, işkencedir. Bu gerekçeler yeter de artar bile. Ama bizim bunun yanı sıra toplumsal barışa, çatışmaların ve giderek artan gerilimin bitmesine dair son derece insani ve siyasi gerekçelerimiz de var.

    Sınır ötesine asker gönderilsin demektense İmralı’ya heyetler gönderilsin demek çok daha ahlaki ve meşrudur.

    Ayrıca Öcalan’ın söz kurma hakkı elinden alınmışken kendisiyle ilgili tartışmak doğru da etik de değildir.

    Görüşme talebim mi hukuksuz yoksa tecrit mi?

    Görüşme talebimizin hukuki temeli de vardır, Adalet Bakanlığının özel izniyle cezaevlerinde görüşme yapılması yasaldır. Kaldı ki ben zaten avukatım ve avukatlık yetkilerimi de bu görüşme için kullanabilirim. Dolayısıyla, Türkiye Barolar Birliği Başkanı’nın “hukuken mümkün değil” şeklindeki açıklamasını yadırgadığımı belirtmek isterim. Kendisine düşen sorumluluk, tecridin hukuksuzluğuna vurgu yapmaktır benim başvurumun hukuksuzluğuna değil.

    Diyelim ki ben hukuken görüşemem, peki kendileri İmralı’ya gidip Öcalan ile görüşemezler mi? Bir hükümlünün, yıllardır avukatlarıyla görüştürülmemesine hukuk adına karşı çıkamazlar mı? Bunu yapmaları da hukuka aykırı değildir herhalde?

    Belki de bu şekilde, Türkiye’nin toplumsal barışına ve sorunlarımızın demokratik ve barışçıl çözümüne hep birlikte katkı sunmuş oluruz.

    MİT Müsteşarı’ndan gelen görüşme talebi

    İkinci konu, Sırrı Süreyya Önder’in 2014 yılında MİT Müsteşarı’nın benimle görüşme talebini ilettiğine dair açıklamalarım üzerine yapılan, akıl ve ahlak sınırlarını aşan yorumlar. Sırrı Bey o dönemde İmralı Heyeti üyesiydi. Bu görevi nedeniyle de devletin ilgili kurumlarıyla doğal olarak sürekli temas halindeydi. Dolayısıyla görüşme talebinin Sırrı Bey üzerinden iletilmesi de gayet normaldi.

    Sırrı Bey sadece talebi iletti. Beni görüşmeye ikna etmeye çalıştığı, görüşme teklifini kabul etmem için uğraştığı iddiaları hem ağır bir iftira hem de ahlaksızca bir karalamadır. Tam tersine Sırrı Bey, görüşme talebine ret yanıtı verilmesinde benimle aynı fikirdeydi.

    Gerisi, Sırrı Bey’in bin bir emekle, fedakarlıkla, diğer heyet üyeleri gibi, hatta bazen çok daha fazla ortaya koyduğu çabaya, samimiyete, onurlu katkıya haksızlıktır, hakarettir. Bunu sineye çekmemizi kimse beklemesin. Çözüm Sürecindeki yapıcı ve özverili çalışmaları nedeniyle Sırrı Bey’e sadece teşekkür edilebilir, hakaret değil.

    Çözüm süreci zorlu ve onurlu bir süreçti

    Talep edilen görüşmenin konusu da “Demirtaş ile görüşüp onu Öcalan’ın yerine Çözüm Sürecinin muhatabı olarak görmek istiyoruz” şeklinde açık bir dille ifade edilmemişti. “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde liderlik özellikleri görüldü, kendisiyle daha farklı bir süreç değerlendirmesi yapmak isteriz” tarzında, diplomatik bir dille iletilmiş bir mesajdı.

    Çözüm Süreci bizler açısından hem çok zorlu hem de bir o kadar onurlu bir görevdi. Binlerce insanın ölümünü engelleyen bir çabanın sahibi olmaktan her daim şeref duyacağız. Eksiklerimiz, yetmezliklerimiz olmuştur ancak niyetimizi sorgulamak kimsenin haddine değildir.

    Ben de bir dönem İmralı Heyetinde yer aldım ve tüm iyi niyetimle, barış için yoğunca çalıştım. Heyetten de parti eşbaşkanlığının çalışma yükü üzerine kendi isteğimle, MİT Müsteşarı’nın görüşme talebinden önce ayrıldım.

    Çözüm sürecini bitirenler

    Bununla birlikte, dönüp dolaşıp Çözüm Sürecinin bitmesinin faturasını her seferinde bana çıkarmaya çalışan herkese bir hatırlatma niteliğinde, duruşmada bu konuyu dile getirdim. Çünkü Çözüm Sürecini bitiren biz değiliz, süreç devam ederken oyun içinde oyun oynamaya kalkanlardır. Paris suikastlerini yapanlardır, Ekim 2014 Milli Güvenlik Kurulunda “Çöktürme Planı”nı hazırlayanlardır, tüm ısrarlarımıza rağmen süreci TBMM’ye taşımayı kabul etmeyenlerdir, MİT’tir.

    Şimdi hem beni suçsuz yere altı yıl bir hücrede tutup sonra da “Edirne’deki, en büyük hesabı İmralı’dakine verecek” diyenlere işte bunları hatırlatmak istedim. Biz Çözüm Sürecinde HDP olarak tam bir dürüstlük, fedakarlık ve iyi niyet yaklaşımı içinde olduk. Aksini iddia edenler ya bilgi sahibi değildir ve yine “kandırılmış”tır ya da art niyetlidir.

    Toplumsal barışa katkı sunmaya hazırız

    Tüm bunlarla birlikte biz İmralı’da Öcalan ile görüşmeye, toplumsal barışa katkı sunmaya hazırız. Peki siz hazır mısınız?

    Ama bu kez oyun içinde oyun olmayacak, her şey olabildiğince açık, şeffaf yürüyecek, tüm süreç hukuki zeminde ve TBMM çatısı altında ilerleyecek.

    Buyurun, herkes en az Öcalan kadar çözüm için yüreğini ortaya koysun ve seçim hesaplarından bağımsız şekilde çözüm için çaba sarf edelim.

    Unutmayın ki bize kapanan, barış için açılmayan İmralı kapıları, yarın seçim için size hiç açılmaz.

    Dünyanın tüm iktidarları tek bir evladımızın tırnağı etmez, var mısınız evlatlarımızın canlarını kurtarmaya?”

    Abdullah Öcalan çözüm süreci Selahattin Demirtaş
    Paylaş. Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email
    Önceki YazıDemirtaş’tan Mızraklı paylaşımı: Merak etmeyin, devran dönüyor
    Sonraki Yazı Valilik aileye ‘kayıp şehit’ demişti, HPG ‘cenazeyi teslim edebiliriz’ dedi

    İlgili Yazılar

    Milletvekili Ömer Öcalan hakkında resen soruşturma başlatıldı

    Manşet 29 Eylül 2023

    Yeşil Sol Parti’de kongre hazırlıklar: “Özgürlük İçin Yeniden”

    Manşet 26 Eylül 2023

    Erdoğan, Kavala ve Demirtaş sorusuna sinirlendi: Bu sizi niye ilgilendiriyor?

    Politika 19 Eylül 2023
    Destek Ol
    Yazılar

    İnsanlık Suçu İşlenirken

    - Toros Korkmaz

    El Tema!

    - Betül Yangın

    Savas Tamtamlarına Karşı Halklarımız Barış İster!

    - Toros Korkmaz

    Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC)

    - Betül Yangın

    Güvenlik ve sürdürülebilirlik

    - Cengiz Onur

    Devlet sahipsiz mi, sahipleri kimler?

    - Hüsnü Gürbey
    Tarihten

    16 Mart 1978: 7 devrimci öğrenci katledildi

    16 Mart 1978’de İstanbul Üniversitesi Merkez Kampüs’ten toplu halde çıkan öğrencilerin üzerine Eczacılık Fakültesi önünde atılan bomba ve ardından gerçekleşen silahlı…

    Seçtiklerimiz

    Kerbela’ya çevirdiler, konteynere tıktılar, şimdi de parselliyorlar

    - Bahadır Özgür

    Tatik ve Papik (Տատիկ և Պապիկ)

    - Siyasi Haber

    Meksika’da sergilenen sahte uzaylıların gerçek hikayesi, uzaylılardan bile ilginç!

    - Çağrı Mert Bakırcı

    Meksika Kongresi’nde gösterilenler ‘uzaylı’ kalıntıları mı? Sunum yapan Jaime Maussan kimdir?

    - Siyasi Haber

    Sezgin Tanrıkulu gündeme getirmişti… Kuşkonar-Koçağılı ve Kulp: 1990’lı yılların delilli cinayetleri

    - Siyasi Haber

    Kürtler, Arap aşiretleri ve karmaşık bir hesaplaşma: Suriye’de neler oluyor?

    - Fehim Taştekin

    Güncel Kalın

    Son felişmelerden haberdar olmak için E-Bültenimize üye olun

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook Twitter YouTube
    Emek

    CHP’li Başevirgen: 8 ayda 71 bin 500 esnaf dükkanını kapattı

    2 Ekim 2023

    İngiltere’de doktorlar bir kez daha grevde: 85 bin sağlıkçı iş bıraktı

    2 Ekim 2023

    TABİB “norm kadro” talebiyle Kartal Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi

    30 Eylül 2023
    Kadın

    İstanbul Sözleşmesi Avrupa Birliği’nde yürürlüğe girdi

    2 Ekim 2023

    İran’da 9 ayda bin 700 kişi tutuklandı

    30 Eylül 2023

    ‘Feminist Gece Yürüyüşü’ne katıldıkları için yargılanan kadınlar beraat etti

    28 Eylül 2023
    © 2023 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Siyasi Haber / Künye
    • İletişim
    • Gizlilik Politikamız

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.