Siyasi HaberSiyasi Haber

    Güncel Kalın

    Türkiye ve dünyada neler olup bitiyor ilk siz bilgi sahibi olun

    Göz attınız mı?

    Kuzey Kıbrıs’ta Anayasa değişikliği sandıktan döndü: Yetmez, o yüzden hayır!

    15 Eylül 2015

    Üniversiteler Hedefte – Nilgün Yılmaz

    15 Eylül 2015

    Yılbaşı gecesi katliam ve toplumsal çatışma tehlikesi

    2 Ocak 2017

    Soykırımla imtihan

    31 Mayıs 2016
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Haberler
      • Gündem
        • Ekonomi
        • Politika
        • Ortadoğu
        • Spor
        • Sağlık
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Haklar ve Özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen Hakları
        • Çocuk Hakları
      • Bilim Teknoloji
      • Kültür Sanat
    • Yazılar

      İnsanlık Suçu İşlenirken

      2 Ekim 2023

      El Tema!

      26 Eylül 2023

      Savas Tamtamlarına Karşı Halklarımız Barış İster!

      21 Eylül 2023

      Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC)

      19 Eylül 2023

      Güvenlik ve sürdürülebilirlik

      19 Eylül 2023
    • Yazarlar
    • Seçtiklerimiz
    • Söyleşiler
    • Dosyalar
    • Çeviriler
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Ekoloji Hareketleri Konferansı: Ekolojik, özgür ve eşit bir yaşamı öreceğiz

    Ekoloji Hareketleri Konferansı: Ekolojik, özgür ve eşit bir yaşamı öreceğiz

    Seçimlere ilişkin değerlendirme yayınlayan Ekoloji Hareketleri Konferansı, "Ekoloji mücadelesinin siyasetin dönüştürücü gücü olduğuna dair inancımızı koruyoruz. Ekoloji direnişlerinin olduğu her köy ve mahallede, nöbet çadırlarımızda, ekokırım mahallerinde, bunun ipuçlarını yaratmaya ve öğrenmeye devam ediyoruz" dedi.
    Feyaz Çanak- Feyaz Çanak7 Haziran 20236 dk. okuma süresi
    Paylaş
    Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email

    Kentte ve kırda yaratılan tüm ekoloji ve doğa direniş odakları 21 Ocak’ta İstanbul’da Ekoloji Hareketleri Konferansı’nda buluşmuştu. Konferans sonunda yayımlanan tutum belgesinde, “Seçimde tavrımız ekolojiden yanadır. Ekoloji sözleşmesi, ekolojik bir hukuk ve anayasa için harekete geçiyoruz” ifadeleri kullanılmıştı.

    Ekoloji Hareketleri Konferansı seçime ilişkin “Bitmedi daha, sürüyor o kavga: Ekolojik, özgür ve eşit bir yaşamı öreceğiz” başlıklı bir değerlendirme yayınladı. “Ekolojik sorunlar seçiminin gündemleri arasında yer almadı” denilen değerlendirmede, “Seçim öncesinde ekoloji örgütlerinin çok geniş bir birlikteliğiyle ve toplumsal muhalefetin diğer dinamikleriyle bir araya gelişi sağlamamıza rağmen, ekoloji gündemini ne siyasi partiler, ne de seçmenler nezdinde siyasallaştırabildik. Bu bağ, ekolojik yıkımdan en çok zarar gören bölgelerde de seçmenler nezdinde kurulamadı” denildi.

    “Karşımızda çok daha büyük bir ekolojik yıkım programıyla gelen bir iktidar var”

    Seçimi Cumhur İttifakı ve Erdoğan’ın kazandığının hatırlatıldığı değerlendirmede, “Şimdi ise karşımızda çok daha büyük bir ekolojik yıkım programıyla gelen bir iktidar var. Meşruiyeti tartışmalı bir seçimle kendi ömrünü uzatan iktidarın daha “zaferini” ilan ederken Kanal İstanbul, nükleer, doğalgaz ve petrol çıkarma projelerinde vites yükselttiğine tanık oluyoruz.  Büyük kentlerde artan ev fiyatları ve kiralarıyla insanların barınma hakları ellerinden alınırken, yenilenebilir enerji makyajıyla inşa edilen güneş enerjisi santralleriyle kırlarda yaşam ve tarım alanları yok ediliyor” ifadeleri kullanıldı.

    “Bizler, hakkımızda son sözü söyleyen siyaseti “etkilemeye” çalışırken, esas mevcut siyaset kalıplarını ve siyaset yapma biçimlerini değiştirmenin bir zorunluluk olduğunu deneyimlemiş olduk” denilen açıklamada, “Ekoloji mücadelesinin siyasetin dönüştürücü gücü olduğuna dair inancımızı koruyoruz. Ekoloji direnişlerinin olduğu her köy ve mahallede, nöbet çadırlarımızda, ekokırım mahallerinde, bunun ipuçlarını yaratmaya ve öğrenmeye devam ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.

    “Can’a ve diğer tüm tutsak arkadaşlarımıza özgürlük sözü veriyoruz”

    Konferans tutum belgesinin Gezi tutuklularına ithaf edildiğinin hatırlatıldığı değerlendirmede “Can Atalay, depremin bir doğa olayından felakete dönüştürülmesinin en yıkıcı etkilerini halen yaşamakta olan Hatay’dan milletvekili seçilmesine rağmen tahliye edilmemektedir. Gezi’nin onuncu yılında Can’a ve diğer tüm tutsak arkadaşlarımıza özgürlük sözü veriyoruz. Ekoloji hareketleri olarak ekokırımın, cinskırımın, işçi kırımının olmadığı bir yaşam için mücadelemizi durmaksızın sürdüreceğiz” ifadeleri kullanıldı.

     Ekoloji Hareketleri Konferansı’nın seçim değerlendirmesinin tamamı şu şekilde:

    Bitmedi daha, sürüyor o kavga: Ekolojik, özgür ve eşit bir yaşamı öreceğiz

    21 Ocak 2023 tarihinde İstanbul’da yaşamımızı, toplumu ve siyaseti dönüştürme kararlılığıyla bir araya gelmiş, Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinde ortak bir tutum alarak ekolojik sorunları ülkenin ana gündemlerden biri haline getirmek için çaba sarf edeceğimizi ve seçimi ekoloji hareketlerinin gözüyle izleyip değerlendireceğimizi ilan etmiştik.

    Ekolojinin seçimini yapamadık

    Halihazırda ülkenin birçok noktasında sürmekte olan ekoloji mücadelelerinin deneyimi ve direnişini taşıdığımız konferansımızda, iklim krizi ve COVID 19 pandemisi başta olmak üzere, gezegen ve ülke düzeyinde ekolojik felaketlere karşı mücadelede daha fazla sorumluluk almamız gerektiğini ortaya koyduk. Konferansımızdan 15 gün sonra meydana gelen depremlerle çok büyük bir felaket yaşadık. Herkes gibi bizler de depremin ilk anından itibaren kurtarma çalışmaları ve acil insani ihtiyaçlar için seferber olduk. Hayvanların kurtarılması ve bakımına dönük çabalarımız oldu. Yıkım ve moloz döküm işlerinin halk sağlığına ve doğaya zarar vermeyecek şekilde gerçekleşmesi için uğraştık. Yaşam alanlarının yeniden oluşturulması ve geçimlik tarımın canlandırılması faaliyetlerine katıldık. Depremden etkilenen kırsal bölgelerin durumuna dikkat çektik. Halkın yaşam alanlarına, tarım arazilerine ve evlerine el koyulmasına karşı örgütlenmelerin içinde olduk. Yine seçim döneminde propaganda amaçlı yapılan Akkuyu nükleer santraline yakıt getirilmesi törenini ülkenin dört bir yanından bir araya gelenlerle birlikte Mersin’de protesto ettik.  Bu şekilde Konferansımızdan bugüne kadar eylem ve etkinliklerimizle, direniş ve mücadele alanlarımızdan seslerimizi duyurmaya çalıştık.

    Ancak yaşanan depremlere, Akkuyu üzerinden Rusya’nın seçim sürecindeki görünür etkisine ve Kanal İstanbul’un İstanbul’un geleceği için tayin edici rolüne rağmen ekolojik sorunlar seçiminin gündemleri arasında yer almadı. Savaş, kuraklık, susuzluk ve gıda krizi nedeniyle yurt hakları ellerinden alınan göçmen ve sığınmacılara karşı ırkçı politikalar seçimin en belirleyici gündemi haline geldi.  Siyasal iktidar bloku seçim sürecinde kendi iç tahkimatını doğrudan ekolojik yıkım programıyla gerçekleştirdi. Yapılan ve sayıları artırılan maden ihaleleri, yenilenebilir enerji için teşviklerin ve yatırımların artırılması, madenlerin, fabrikaların ve santrallerin kapasite artışı başvuruları, depremde yıkıma uğrayan şehirlerin bir rant ve talan anlayışıyla sermaye ve iktidar çevreleri için bir servet transferi fırsatı haline gelmesi, seçim sonrasında ekolojik tahribatların ne denli büyüyeceğinin işaretleri oldu.

    Varlığını inşaat, maden, enerji, kentsel rant, doğal ve kültürel varlıkların yağması üzerine kuran bir iktidara karşı güçlü bir muhalefet de örgütlenemedi. Muhalefet, programlardan aday profillerine kadar, seçimi ekolojinin seçimine, hak ettiği şekline kavuşturamadı. Bizler de çevre ve ekoloji örgütlerinin aşağıdan gelen sesini yüksek siyasete ulaştıramadık. Seçim öncesinde ekoloji örgütlerinin çok geniş bir birlikteliğiyle ve toplumsal muhalefetin diğer dinamikleriyle bir araya gelişi sağlamamıza rağmen, ekoloji gündemini ne siyasi partiler, ne de seçmenler nezdinde siyasallaştırabildik. Bu bağ, ekolojik yıkımdan en çok zarar gören bölgelerde de seçmenler nezdinde kurulamadı.

    Tutum belgemizdeki antikapitalist ekoloji perspektifini verili siyaset sahnesinde somut olarak sınayacağımız ve geliştireceğimiz bir tartışma zeminini yakalayamadık ve yaratamadık. Millet İttifakı, mutabakat metnindeki yeşil dönüşüm ve yeşil boyama argümanlarıyla sermaye çevrelerine güven veren bir programla seçim startını verdi. Emek ve Özgürlük İttifakı ise bu sermaye ve piyasa yanlısı çevrecilikle farkını anlatma gayretini göstermedi. İddiasına denk düşen bir işleyiş ve siyaset tarzını ortaya koyamadı. Böylece seçim dönemi muhalif partiler açısından ekolojik ve diğer toplumsal sorunlardan ziyade seçim aritmetiğine sıkıştı. Siyasi ittifakların, toplumsal ittifaklarla tamamlanarak zenginleştirilmesi sağlanamadı. Siyaset, parlamenter temsile ve seçimlere, oradan da sandık ve oy sayısına daraltıldı. Ekoloji mücadelesi alanında daha yakından gözlemlediğimiz gibi, bu siyasal iklimin hegemonyası altında toplumsal hareketler edilgenleştirildi, toplumsal sorunlar geri plana itildi. Daha önemlisi ekolojik sorunların her düzeyde siyasal iktidarın doğrudan tasarruflarıyla tezahür ettiği ülke koşullarında, ekoloji mücadelesi açısından zorlu bir yeni döneme geçerken yeterli bir toplumsal güç yığınağı sağlayamadık. Seçimi muhalefet kazansaydı yaşanacak kısmi nefes alma koşullarında bile bu büyük eksiklik ortadan kalkmış olmayacaktı.

    Şimdi ise karşımızda çok daha büyük bir ekolojik yıkım programıyla gelen bir iktidar var. Meşruiyeti tartışmalı bir seçimle kendi ömrünü uzatan iktidarın daha “zaferini” ilan ederken Kanal İstanbul, nükleer, doğalgaz ve petrol çıkarma projelerinde vites yükselttiğine tanık oluyoruz.  Büyük kentlerde artan ev fiyatları ve kiralarıyla insanların barınma hakları ellerinden alınırken, yenilenebilir enerji makyajıyla inşa edilen güneş enerjisi santralleriyle kırlarda yaşam ve tarım alanları yok ediliyor.

    Siyasetin Ekolojikleştirilmeye İhtiyacı Var

    Hepimiz için çok kritik olan bir seçim sürecini geride bıraktık. Ekoloji hareketleri olarak ilk defa ülke siyasetinde ortak hedefler belirleyerek politik bir tutum aldık. Bizler, hakkımızda son sözü söyleyen siyaseti “etkilemeye” çalışırken, esas mevcut siyaset kalıplarını ve siyaset yapma biçimlerini değiştirmenin bir zorunluluk olduğunu deneyimlemiş olduk.

    Ekoloji mücadelesinin siyasetin dönüştürücü gücü olduğuna dair inancımızı koruyoruz. Ekoloji direnişlerinin olduğu her köy ve mahallede, nöbet çadırlarımızda, ekokırım mahallerinde, bunun ipuçlarını yaratmaya ve öğrenmeye devam ediyoruz.

    Seçim değerlendirmemizi; ekoloji mücadelesi, toplumsal muhalefetin bütünü ve muhalif siyasi partiler yönünden bir eleştiri ve özeleştiri süreci içinde ele almaya devam edeceğiz. Bölge çalıştayları, forumlar, webinar’lar, sosyal medya buluşmaları, direniş ve eylemlerimizle ekoloji mücadelesini büyütmeye ve politika geliştirmeye devam edeceğiz. Akbelen Ormanı’nı korumak için tuttuğumuz nöbetimizin kararlılığıyla siyasetin kendisini dönüştürmek ve ekolojik bakış açısıyla yeniden kurmak için mücadeleye devam edeceğiz. Mücadelemiz, yaşanan ekolojik yıkımlara karşı savunmanın ötesinde, bunlara neden olan kapitalist sisteme son verme mücadelesidir. Her kimden gelirse gelsin, “yüksek siyaset” geleceğimizi belirlerken, oturup izlemeyeceğiz.

    Konferans tutum belgemizi ithaf ettiğimiz tutsak arkadaşlarımızdan Can Atalay, depremin bir doğa olayından felakete dönüştürülmesinin en yıkıcı etkilerini halen yaşamakta olan Hatay’dan milletvekili seçilmesine rağmen tahliye edilmemektedir. Gezi’nin onuncu yılında Can’a ve diğer tüm tutsak arkadaşlarımıza özgürlük sözü veriyoruz. Ekoloji hareketleri olarak ekokırımın, cinskırımın, işçi kırımının olmadığı bir yaşam için mücadelemizi durmaksızın sürdüreceğiz.

    Yaşasın tüm varlıkların özgür, eşit ve şenlikli yaşam hakkı!

    Can Atalay Ekoloji Hareketleri Konferansı Seçim değerlendirmesi
    Paylaş. Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email
    Önceki YazıBakan Şimşek: Hızlı düzeltmeler olmasa da…
    Sonraki Yazı Numan Kurtulmuş, TBMM Başkanı seçildi

    İlgili Yazılar

    Can Atalay için “Özgürlük Yürüyüşü” 4’üncü gününde

    Güncel 4 Ekim 2023

    Özgürlük Yürüyüşü’nde 4’üncü gün: İktidar suç işliyor

    Güncel 4 Ekim 2023

    ‘Can Atalay’a Özgürlük Yürüyüşü’ ikinci gününde

    Güncel 2 Ekim 2023
    Destek Ol
    Yazılar

    İnsanlık Suçu İşlenirken

    - Toros Korkmaz

    El Tema!

    - Betül Yangın

    Savas Tamtamlarına Karşı Halklarımız Barış İster!

    - Toros Korkmaz

    Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC)

    - Betül Yangın

    Güvenlik ve sürdürülebilirlik

    - Cengiz Onur

    Devlet sahipsiz mi, sahipleri kimler?

    - Hüsnü Gürbey
    Tarihten

    14 Kasım 1844 Flora Tristan: Kadın bir proleterin proleteridir

    Flora Tristan, Komünist Manifesto’nun yayınlanmasından önce işçi sınıfının farklı bir sınıf olduğunu gören ve bu yüzden de örgütlenmesi gerektiğini söylemiş…

    Seçtiklerimiz

    Kerbela’ya çevirdiler, konteynere tıktılar, şimdi de parselliyorlar

    - Bahadır Özgür

    Tatik ve Papik (Տատիկ և Պապիկ)

    - Siyasi Haber

    Meksika’da sergilenen sahte uzaylıların gerçek hikayesi, uzaylılardan bile ilginç!

    - Çağrı Mert Bakırcı

    Meksika Kongresi’nde gösterilenler ‘uzaylı’ kalıntıları mı? Sunum yapan Jaime Maussan kimdir?

    - Siyasi Haber

    Sezgin Tanrıkulu gündeme getirmişti… Kuşkonar-Koçağılı ve Kulp: 1990’lı yılların delilli cinayetleri

    - Siyasi Haber

    Kürtler, Arap aşiretleri ve karmaşık bir hesaplaşma: Suriye’de neler oluyor?

    - Fehim Taştekin

    Güncel Kalın

    Son felişmelerden haberdar olmak için E-Bültenimize üye olun

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook Twitter YouTube
    Emek

    CHP’li Başevirgen: 8 ayda 71 bin 500 esnaf dükkanını kapattı

    2 Ekim 2023

    İngiltere’de doktorlar bir kez daha grevde: 85 bin sağlıkçı iş bıraktı

    2 Ekim 2023

    TABİB “norm kadro” talebiyle Kartal Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi

    30 Eylül 2023
    Kadın

    İstanbul Sözleşmesi Avrupa Birliği’nde yürürlüğe girdi

    2 Ekim 2023

    İran’da 9 ayda bin 700 kişi tutuklandı

    30 Eylül 2023

    ‘Feminist Gece Yürüyüşü’ne katıldıkları için yargılanan kadınlar beraat etti

    28 Eylül 2023
    © 2023 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Siyasi Haber / Künye
    • İletişim
    • Gizlilik Politikamız

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.