Cumhuriyet Davası’nda ara kararın açıklanmasının ardından Dışarıdaki Gazeteciler basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada “Yarın da zulmedenlere karşı adalet arayanlarla birlikte yan yana, omuz omuza olmaya devam edeceğiz” diyerek adalet mücadelesinin devam edeceği vurgulandı.
Cumuriyet Davası'nda ara kararda 7 gazeteci serbest bırakılırken, 4 gazetecinin tutukluluk halinin devamına karar verildi. Kararın ardından siyasi partilerin ve çok sayıda yurttaşın katılımıyla adliye binası önünde Dışarıdaki Gazeteciler bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Basın açıklamasına HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP Milletvekili Mahmut Tanal, SYKP Eş Genel Başkanı Ahmet Kaya, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, Halkevleri Genel Başkanı Yardımcısı Nuri Günay, TKP Genel Başkanı Erkan Baş, ESP Çiçek Otlu da katıldı.
Dışardaki gazeteciler adına basın metnini Ertuğrul Mavioğlu okudu.
Basın açıklaması şöyle;
Biz kazandık
"Cesaret haktır" diyenler kazandı
Cumhuriyet Davası üzerinden kurulan kumpasa karşı Cumhuriyet Davası Koordinasyonu olarak dava başladığı günden itibaren arkadaşlarımızı yalnız bırakmayacağımızı söyledik.
Israrla ‘Hepsini alacağız’, ‘hemen şimdi adalet’ dedik.
Ara karar verildi.
Dava çöktü ama mahkeme zulme devam kararı verdi.
Dava başlarken bu davanın aydınlığın temsilcileriyle örgütlü karanlık arasında süregiden mücadelenin bir devamı olduğunu söylemiştik.
Ne savunmalarıyla yüz akımız olan arkadaşlarımız bizi yanılttı ne de baştan itibaren güdümlü olduğunu bildiğimiz mahkeme heyeti.
Her şey öngörüldüğü gibi seyretti, tarihe Cumhuriyet Davası olarak geçecek bu davayla birlikte bilindik gerçekler yeniden teyid edilmiş oldu.
Cumhuriyet Davası, bir özgürlük davasıysa ki öyle, biz kazandık; boyun eğmeyenler, “zorbalar şunu bilsin ki, hiçbir zalimlik, tarihin akışını engelleyemez” diyenler kazandı.
Cumhuriyet Davası, korku imparatorluğuna karşı sözünü korkmadan söyleyebilmekse ki öyle, biz kazandık; ‘“insanların ‘cesaret hakkı’ vardır ama bazı kişiler için bu hak bir görevdir” diyenler kazandı.
Cumhuriyet Davası, Cumhuriyetin özgürlükçü kazanımlarının ve lakiliğin savunulmasıysa ki öyle, biz kazandık; “benim bayrağın arkasına gizleyecek bir suçum, dinin arkasına gizleyecek bir günahım yok” diyenler kazandı.
Cumhuriyet Davası, hakikatin açık ve seçik ortaya konulması davasıysa ki öyle, biz kazandık; “günahlarınızı Gülen Cemaatine yükleyerek suçlarınızı gizleyemezsiniz, kandırılmadınız, birlikte kandırmak istediniz ama kanmadık” diyenler kazandı.
Cumhuriyet Davası, bir hukuk garabeti davasıysa ki öyle, biz kazandık; yargıyı yargılayanlar, açıkça “yargının siyasal iktidarın kılıcı” olduğunu söyleyenler kazandı.
Siyasal iktidarın yargıyı kılıç olarak kullandığı çok sayıda dava var. Suruç Davası, 10 Ekim, Soma, Ermenek, Berkin, Hrant Dink bu davalardan bazıları.
Bugün burada beş gün boyunca çıplak güneşin ve sağanak yağmur altında hakikati aradık, hakikati savunanlarla dayanışma içinde olduk.
Yarın da zulmedenlere karşı adalet arayanlarla birlikte yan yana, omuz omuza olmaya devam edeceğiz.
Sonunda mutlaka ama mutlaka biz kazanacağız.
Kahrolsun İstibdat, Yaşasın Hürriyet!
CUMHURİYET DAVASI KOORDİNASYONU