Fatoş Osmanağaoğlu yazdı
Mega, ulta mega projelerden kurtulamıyoruz. Şimdi de CHP’nin “Merkez Projesi”. Birkaç gün önce 3 CHP’li vekilin katılımıyla CNN’de program yaptılar ve “Zihni Sinir Proje”lerini anlattılar. Hem de ballandıra ballandıra. Buradan bizim çıkaracağımız sonuç sadece CHP projesinin, AKP zihniyetinin devamı olduğudur. Şimdi içeriğine bakalım bu projenin.
Bir şehir kuracaklar. 2.200 bin kişi istihdam edilecek. Ulaşımı kolay bir bölgede. İstanbul’a göçü önleyecekler, Anadolu’da kuracaklar. İpek Yolu’nu yeniden oluşturacaklar bu bir lojistik projesi. Tarım alanlarına dokunmayacaklar. Yok yok sadece lojistik değil, Ar-Ge alanları, üniversiteler de olacak. Övünerek söylüyorlar “projeyi sermaye ile birlikte tasarladık”. 90’lardan bu yana oluşturduğumuz enerji nakil hatları gibi şimdi de Avrupa’ya montajı yapılmış ürün gönderecekler. Doğaya zarar vermeyecek, “yenilenebilir enerji” kullanacaklar. Ne hoş değil mi, müthiş bir proje.
Şimdi sırayla projeyi mercek altına alalım. Bu büyüklükte şehri nerede kuracaksınız? Nerede kurarsanız kurun doğayı yok edeceksiniz. Tarım alanlarına dokunmayıp ne yapacaksınız, ormanları, meraları katledeceksiniz. Ülkenin hiçbir yerinde doğaya zarar vermeden “şehir” kuracağınız bir yer yok. Havaalanı, demiryolu yapacaklarmış. Halk için değil yanlış anlaşılmasın, sermaye ürünlerini taşısın diye.
İstanbul’a veya büyük şehirlere göçü önleyeceklermiş. Yeni bir şehir inşa edip şehre göçü önlemek. Tarım ve hayvancılığın neredeyse bittiği bir ükede yaşıyoruz. Geçimlik tarım yapacak şekilde önlemleri nasıl alırız, insanları köylerinde olmaya nasıl teşvik ederiz, tarım üretimini nasıl artırıp, insanlarımızın ucuz gıdaya erişimini sağlarıza kafa yormak yerine, göçü özendiren bir “mega proje” daha. AKP yetmemişti, sıra CHP’de.
Bu lojistik projesi dedikleri nedir? Uzun yıllar bilişim sektöründe çalışmış biri olarak, son yıllarda tanıklık ettiğim ve büyüyen bir işkolu. Eskiden sadece taşımacılık yapan şirketler şimdilerde kiraladıkları antrepolarda şirketlere yer veriyorlar ve nakledilecek ürünler oralarda montajlanıyor, paketleniyor ve dağıtım ağına giriyor. Benim ülke çapında bir bilişim altyapısı yenileme projesi araştırmamda fark ettiğim bu iş, aklınıza gelmeyecek sektörler tarafından kullanılıyor. Örneğin bir deterjan firmasının birkaç ürün birarada paketlenmesinden, kozmetik sektörüne kadar. En ucuz fiyatı veren şirkete işi ihale ediyorsunuz ve böylece eleman, yer vb. maliyetlerden kurtuluyorsunuz.
CHP’li vekiller utanmadan hem sermaye ile birlikte bu projeyi geliştirdiklerini söyleyip, ucuz işgücü sorularına da yalan söyleyerek eğitim örneği verdiler. Evet sermaye için müthiş bir proje, ucuz emek, bedava yer hem de altyapısı devlet tarafından oluşturulmuş.
Projeyi süslemek için, eğitim, Ar-Ge, yenilenebilir enerji gibi sözleri aralara serpiştiriyorlar. En ironik olanı ise enerji nakil hatları meselesine sahip çıkmalarıydı. Ülkenin dörtbir yanına tarım alanlarının, meraların yani doğanın ve yaşamın yok edilmesi pahasına Avrupa’ya enerji satmak için yapılan tüm enerji projelerini sahiplenmiş oldular. Biz AKP’ye yüklenirken, 90’larda başlamış projeler diyerek kendi katkıları ile sahiplendiler. Özeti şu, “yok aslında birbirimizden farkımız ama biz CHP’yiz”.
Şimdi bir seçim sürecindeyiz. CHP’den halen umudu olanların, şapkayı önüne alıp bir daha düşünmelerinde yarar var. Belediyelerinde AKP projelerine onay vermelerinden, kendi yaptıkları projelere kadar CHP – sermaye ilişkisinin AKP’den bir farkı olmadığını görmek zorundalar. Bunu belediye yönetimlerinde kanıtlamışlardı, şimdi seçim bildirgelerinde 3. Havalimanı, nükleer santral projeleri gibi çarpıcı örnekler ve en sonunda da “Merkez Proje” ile kanıtlamışlardır.