Siyasi HaberSiyasi Haber

    Güncel Kalın

    Türkiye ve dünyada neler olup bitiyor ilk siz bilgi sahibi olun

    Göz attınız mı?

    Mülteci Sorunu Üzerinden Dönen Pazarlık!

    19 Ekim 2015

    Siyasi ehliyet neden herkes için gereklidir? Sinoplu Diyojen’den Ara Güler’e !

    15 Ekim 2021

    Bugündeki gelecek – Rojava’da devrimci inşa süreci

    15 Eylül 2015

    AKP’nin halleri

    15 Eylül 2015
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Haberler
      • Gündem
        • Ekonomi
        • Politika
        • Ortadoğu
        • Spor
        • Sağlık
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Haklar ve Özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen Hakları
        • Çocuk Hakları
      • Bilim Teknoloji
      • Kültür Sanat
    • Yazılar

      Kötülük ve Cezasızlık

      16 Mart 2023

      Emek ve Özgürlük İttifakı’nın Seçim Stratejisi: TİP ve HDP

      15 Mart 2023

      ABD’nin 16. büyük bankası battı: Yeni bir 2008 krizi mi geliyor?

      13 Mart 2023

      Vicdan, bilinç ve dayanışma

      10 Mart 2023

      Yaşamak nefes alıp vermek değildir: DAD

      10 Mart 2023
    • Yazarlar
    • Seçtiklerimiz
    • Söyleşiler
    • Dosyalar
    • Çeviriler
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Chavez’siz Venezuela: Son mu, başlangıç mı? – Hakan Deniz

    Chavez’siz Venezuela: Son mu, başlangıç mı? – Hakan Deniz

    Siyasi Haber- Siyasi Haber15 Eylül 20154 dk. okuma süresi
    Paylaş
    Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email

    “Sosyalizmi bir tez, bir proje ve bir yol olarak, fakat yeni tipteki bir sosyalizm, makineleri veya devleti değil insanları her şeyin üzerinde tutan, insancıl bir sosyalizm olarak yeniden talep etmeliyiz”.

    Sovyetler Birliği’nde var olandan başka bir sosyalizm, 21. Yüzyıl sosyalizmi yolunda ilerlediklerini bu sözlerle açıklayan ve özellikle iktidarının ikinci döneminde söylemini belirgin bir şekilde sivrilten Hugo Chavez’in Venezuela’sı, beklenmeyen bir anda kapitalizme alternatif bir yaşam iddiasıyla ortaya çıktığında, artık sosyalizmi tarihe gömdüklerini öngören düşmanları tarafından olduğu kadar henüz Sovyet deneyiminin yenilgisinin ölü toprağını üzerinden atamamış dünya solu tarafından da yakından takip edilen bir ülkeydi. Devlet başkanlığına, Chavez’in ölümünden önce halefi olarak işaret ettiği, eski otobüs şoförü Nicolas Maduro’yu getiren Venezuela,aynı nedenlerle, artık çok daha yakın bir ilgiyle izleniyor.

    Chavez, ülkesinin yoksulları, dışlanmışları üzerinde kapitalizmin yarattığı tahribatı onarmada tartışmasız büyük yol kat etti. Yaklaşık 14 yılı bulan iktidarı boyunca sosyal harcamalar yüzde 60 artarken yoksulluk yüzde 44, eşitsizlik yüzde 54 azaldı. Chavez öncesinde yüzde 21 olan yetersiz beslenme oranı yüzde 5’e kadar düştü. Yoksulların kronik konut sorununda önemli adımlar atıldı. Üniversiteye gitme oranı üç kat artarken işsizlik yarı yarıya azalarak yüzde 7’ye geriledi. Toplumsal refahtaki artış, Chavez’in arka arkaya üç seçimden de zaferle çıkmasının en önemli maddi zeminini oluşturdu.

    Soldan esen rüzgar

    Dış siyasette “çok kutuplu bir dünya” perspektifiyle hareket ederek, ABD emperyalizmine her fırsatta bayrak açtı. ABD’nin arka bahçesi olarak adlandırılan Latin Amerika’da ALBA, UNASUR, ERCOSUR, CELAC gibi ekonomik ve siyasi ittifakların kurulmasında önemli rol üstlenerek, kıtadaki dönüşüme katkı sağladı. Latin Amerika ülkelerinde esen sol rüzgârın esin kaynağı olmakla kalmadı, petrol gelirlerini paylaşma yoluyla yaşanan değişimlere ekonomik destek de verdi.

    Başta petrol olmak üzere kritik sektörlerdeki kamulaştırmalar, Venezuela’nın ekonomik dönüşümünde önemli köşe taşlarından biriydi. Ancak yönetim -gelirlerin büyük oranda sosyal fonlara aktarılmasının da bir sonucu olarak- petrole bağımlılığı ortadan kaldıracak alternatifler geliştirmede kayda değer bir başarı gösteremedi. Uygulanan kur politikalarıyla birleşince sonuç, geniş çaplı kamulaştırmalara rağmen ülke ekonomisinde özel sektörün payının yükselmesi, sosyal yardımları çevreleyen ticari ağ ve bankacılık gelirlerinin artması, kısaca kapitalizmin alan genişletmesi oldu.

    Ülkedeki sistem değişikliğine yönelik ajandası ise soldan gelen eleştiriler ve gelecek bahsinde Chavez iktidarının yumuşak karnını oluşturdu. Chavez’in karizmatik kişiliği ve etkinliğinin, bir yandan devrim sürecinin omurgası ve varlık koşulunu oluştururken diğer yandan iktidarın tabandan örgütlenmesi önündeki en büyük engel olarak görülmesi, Venezuela’nın en büyük paradoksuydu.

    Lider öldü – bayrak halkın elinde

    Teknik olarak iktidar demokratikleşme, “öz yönetim-yerinden yönetim” amacına yönelik önemli adımlar attı. Bu kapsamda yerellerde oluşturulan komünal konseylerin sayısı 30 bini buldu. Kapatılan kimi fabrikaların işçilerin denetimine verilmesi sağlandı. Tüm bunlar umut vericiydi. Solda hayal kırıklığı yaratansa, Chavez’in tabandaki dönüşümü “bir yere kadar” desteklemesi oldu. Komünal konseyler uygulamada gittikçe büyüyen bürokrasinin önlerine çıkardığı engellerle uğraşmak zorunda kaldılar. Chavez kamulaştırılmış petrol ve elektrik şirketlerinin işçilerinden gelen öz yönetim taleplerini “bunların stratejik sektörler olduğu” gerekçesiyle reddetti. Çoğu zaman işçi muhalefeti, soruşturmalarla karşı karşıya kaldı, bağımsız sendikacılık ötekileştirildi. Chavez’in 2007’de kurduğu PSUV’da (Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi)*, “partiyi devletin inşa etmesine”, “İşçilerin azlığına, otoriteye bağlı personelin etkinliğine” yönelik eleştiriler sık sık dile getirildi.

    Yapıcı eleştiri, sosyalist inşa sürecinin olmazsa olmazı. Diğer yandan Chavez’li Venezuela’nın geçtiğimiz 14 yıl boyunca dünya solu için çölde bir vaha, bir umut olduğunu da unutmamak gerekiyor. Tam da bu nedenle şimdi Venezuelalılar çok daha çetin bir sınavla karşı karşıya. Birincisi sosyalizmin sadece liderlerinin değil, ayrıca ve öncelikle kendilerinin seçimi olduğunu, onun ölümüyle devrimin ölmeyeceğini, tarihe birey öznelerin değil halkların yön verdiğini ispatlamak gibi bir yükümlülükle karşı karşıyalar. İkincisi, daha da ileri giderek Chavez’in yapamadığını yapmaları, tümüyle aşağıdan yukarıya örgütlenmiş, gerçek anlamda öz yönetime dayalı ve ekonomik bağlamda kapitalizmin artıklarından temizlenmiş bir rol modeli inşa etmeleri gerekiyor.

    ** PSUV, Chavez’in Venezuela’daki sosyalist örgütlenmeleri bir çatı altında toplama amacı doğrultusunda kuruldu. Venezuela Komünist Partisi (PCV) bu oluşumda yer almamakla birlikte her seçimde ve anayasa değişikliği sürecinde Chavez’e açık destek verdi.

    Paylaş. Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email
    Önceki Yazıİngiltere Başbakanı David Cameron: İşçi Partisi ulusal güvenliği tehdit ediyor
    Sonraki Yazı Ekoloji hareketlerinden ortak açıklama: Barış hemen şimdi

    İlgili Yazılar

    Depremlerde can kaybı 50 bin 96’ya yükseldi

    Güncel 20 Mart 2023

    Yeniden Refah Partisi ittifaka katılmıyor, Erbakan cumhurbaşkanı adayı

    Politika 20 Mart 2023

    Kılıçdaroğlu, HDP’yi ziyaret etti: Kürt sorunu dahil çözüm adresi TBMM’dir

    Politika 20 Mart 2023
    Destek Ol
    Yazılar

    Kötülük ve Cezasızlık

    - Siyasi Haber

    Emek ve Özgürlük İttifakı’nın Seçim Stratejisi: TİP ve HDP

    - Ahmet Saymadi

    ABD’nin 16. büyük bankası battı: Yeni bir 2008 krizi mi geliyor?

    - Mahir Sayın

    Vicdan, bilinç ve dayanışma

    - Mehmet Ali Ayan

    Yaşamak nefes alıp vermek değildir: DAD

    - Korkut Akın

    Antakya’ya mektup

    - Bora Selim Gül
    Tarihten

    6 Ocak 1969: ODTÜ’yü ziyaret eden Amerikan Büyükelçisi Robert Komer’in(Vietnam kasabı) makam aracı öğrenciler tarafından yakıldı

    Robert William Komer… Amerikalı asker olan Komer 2. Dünya savaşında Vietnam’da görev almış ve adı ölümle anılır olmuştur. Kimine göre…

    Seçtiklerimiz

    HDP ile HÜDAPAR kıyasının utanmazlığı

    - Kenan Kırkaya

    On binlerin yürüyüşü

    - Ertuğrul Kürkçü

    Yeter artık…

    - Mucella Yapici

    Türbülans

    - Seyfi Öngider

    Toplumun depreme dair notları

    - Can Şahin

    İstifa ve seçim

    - Ertuğrul Kürkçü

    Güncel Kalın

    Son felişmelerden haberdar olmak için E-Bültenimize üye olun

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook Twitter YouTube
    Emek

    DİSK, seçim kararını açıkladı: 14 Mayıs’tan önce 1 Mayıs var

    17 Mart 2023

    Macron demokrasiyi yok saydı

    17 Mart 2023

    Mata Otomotiv işçileri 18 gündür grevde

    16 Mart 2023
    Kadın

    AKP’li Özlem Zengin: Hedef haline getirildim

    18 Mart 2023

    Direniş temsili olarak “Damızlık Kızın Öyküsü”

    17 Mart 2023

    Bilimle uğraşan kadınların yarısı cinsel tacize maruz kalıyor

    16 Mart 2023
    © 2023 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Siyasi Haber / Künye
    • İletişim
    • Gizlilik Politikamız

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.