19 Aralık 2000 tarihinde aynı anda 20 cezaevinde başlatılan ve 10 bin güvenlik kuvvetiyle gerçekleştirilen “Hayata Dönüş” isimli operasyonlarda 30 tutuklu ve mahkum ile 2 asker hayatını kaybetmişti.
Hayata Dönüş Operasyonu: Türkiye'de devrimci tutsakların F tipi hücre sistemine ve tecrit uygulamasına direnmek için 20 Ekim'de başlattıkları açlık grevi ve ölüm orucu eylemlerine karşı, 19 Aralık 2000 tarihinde, 20 cezaevine birden yapılan, 32 kişinin öldüğü, yüzlerce kişinin yaralandığı, yaklaşık 10000 asker tarafından gerçekleştirilen operasyonlara verilen resmi addır.
Operasyon ekranlardan milyonlara canlı olarak izletildi.Askerlerin mahkumlar tarafından öldürüldüğü iddia edilse de bunun gerçek dışı olduğu, askerlerin üzerinden yine asker kurşunları çıkınca anlaşıldı. Devlet kendi “güvenliği” altında bulundurduğu mahkumları kendi elleri ile hazırladığı kanlı bir operasyon içine sürükledi.
Dışarıda, operasyonu protesto etmek için yapılan gösterilerde 2 bin 145 kişi gözaltına alınırken bunlardan 58’i tutuklanmıştı.
Sonuç alınamayan dava süreçleri
Katliam sonrasında açılmak istenen davalar sürekli engellendi. 2010 yılında açılan davada, operasyonu gerçekleştiren Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı (JÖAK) birliğinin sayısı ve kimlik bilgileri istenmesine rağmen bilgi gönderilmedi, bilgi göndermeyenler hakkında herhangi bir işlem yapılmadı. Operasyon sırasında kullanılan kimyasalların niteliğinin araştırılması talepleri de sonuçsuz kaldı.
Operasyona katıldığı tespit edilen 37 er hakkında dava süreci devam ederken, katliamın planlayıcıları ve komuta kademesinde yer alanlar tespit edilemedi.
Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden dava kapsamında ifade veren emekli bir uzman çavuş, Bayrampaşa Cezaevi’ndeki operasyonda jandarmanın envanterinde bulunmayan değişik gaz bombaları kullanıldığını, kadın mahkûmların teslim olmak isteyip jandarmadan kapıyı açmalarını istemesine rağmen kapıların açılmadığını ve rütbeli jandarmaların yanmakta olan koğuşlara atılan battaniyelere su yerine benzin döktüklerini anlatmıştı.
Tüm bu yaşananların üzerine, operasyonlardan sağ kurtulan mahkumlara 'kasten adam öldürme', 'cezaevi yönetimine karşı silahlı isyan' gibi suçlardan çeşitli davalar açıldı.
Ceza evleri müdürüne madalya
F tipi cezaevlerinin mimarlarından olan ve 'Hayata Dönüş Operasyonu' sırasında Cezaevleri Genel Müdürlüğü görevinde bulunan Ali Suat Ertosun'a 2004 senesinde hükümet kararıyla 'Devlet Üstün Hizmet Madalyası' verildi. Ertosun, madalyasını dönemin Adalet Bakanı AKP’li Cemil Çiçek'in elinden aldı.