Kadıköy’deki Boğaziçi eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle tutuklanan Anıl Akyüz ve Şilan Delipalta’nın da aralarında olduğu 23 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması başladı.
Boğaziçi Üniversitesi’ne AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kayyum rektör olarak atanan Melih Bulu’ya karşı Kadıköy’de yapılan eylemde öğrencilere destek verdikleri için tutuklanan Anıl Akyüz ve Şilan Delipalta’nın da aralarında olduğu 23 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması bugün görülüyor.
İleri Haber’de yer alan habere göre: İstanbul Anadolu 38. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan duruşma saat 10.45 itibarıyla başladı. Basının ve izleyicilerin alınmadığı duruşmaya, tutuklu öğrenciler Şilan Delipalta ve Anıl Akyüz getirildi. Milletvekillerinin duruşma salonuna alınmak istenmemesi üzerine arbede yaşandı fakat vekiller güvenlikleri aşarak duruşma salonuna girdi.
Duruşmayı takip edenler arasında HDP Milletvekili Hüda Kaya, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, TİP Genel Başkan Yardımcısı Barış Atay, CHP’li Milletvekilleri Sera Kadıgil, Sezgin Tanrıkulu, Ali Şeker, ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen bulunuyor.
.
Öğrencilerin ifadelerinden satır başları:
Tutuklu yargılanan yüksek lisans öğrencisi Anıl Akyüz’: ‘Öğrenciler tarafından sosyal medya bir miting çağrısı yapıldı. Ben de mitinge katılmak istedim. Ortada herhangi bir yürüyüş yokken kolluk tarafından önümüz kesildi. İhtar olmadan polis bize saldırdı. Polis kafamı kaldırıma vurarak beni gözaltına aldı. Hiçbir suç unsuru yoktu elimde, üzerimde. İki aydır tutukluyum. Keyfi ve siyasi şekilde tutuklandım. Tahliyemi talep ediyorum.”
Ev hapsi uygulanan üniversiteli Aslı Altınok: “Bana gözaltında çıplak arama yapılmak istendi. Hakkımdaki ev hapsinin siyasi bir karar olduğunu düşünüyorum. Yerli elektronik kelepçenin kadına şiddet faillerine uygulanacağı söylenmişti. Ancak görüldüğü üzere elektronik kelepçe biz öğrencilere uygulanıyor. Bunun anlamı biz kadına şiddeti önlemek yerine muhalif sesleri bastırmak istiyoruz demektir.”
Ev hapsi uygulanan Drama Eğitmeni Baran Doğan: “Gözaltı sırasında diğer arkadaşlarımla birlikte içinde dışkı bulunan bir hücrede tutulduk, insanlık dışı muamelelerle karşılaştık.”
Ev hapsi uygulanan Doktor Çağdaş Balcı: “Bir doktor olarak vahşice saldırıya uğrayan öğrencilere müdahale ettiğim için gözaltına alındım. Lebalep dolu kongreler yapılırken, pandemi gerekçesiyle gösteri hakkının engellenmesi bana komik geliyor.”
Hakkında 10 yıla kadar hapis cezası istenen hukuk öğrencisi Ezgi Ertürk: “O gün eylemde sadece bu salonda bulunan öğrenciler yoktu, binlerce öğrenciydik. Kayyumlara karşı olduğumuz için gözaltına alındık. Bizim hakkımızda mevcutlu kararı çıkmadan polisin kendi seçimleri neticesinde bu 23 kişi çoktan başka araca ayrılmıştı. Bu iddianame polisin seçtiği kişiler için hazırlanmıştır. “
Gökçe Şentürk: “Bu ülkenin kadınları, emekçileri, ezilenlerine karşı pandemi bir sopa olarak kullanılıyor ve sesimiz kısılmaya çalışılıyor. Bir eyleme katılmak bu ülkede genç olan, yurttaş olan herkesin göreviydi. Bu direniş halen devam ediyor. Gözaltı ev hapsi ve tutuklama furyası kimseyi korkutmuyor. Biz mücadele eden insanlarız. Korkmuyoruz.”
Ev hapsi uygulanan Göksu Uyar: “Herhangi bir toplulukla buluşmadan 6 polis tarafından yakalandım, yere yatırdılar. Polis otosunun içinde küfür, darp, hakaret ve ters kelepçeye maruz kaldık. Yaklaşık 14 saat polis otosunun içinde bekletildik. Gayrettepe karakoluna götürüldüğümüzde ise insan ve kedi dışkılarının olduğu bir nezarette tutulduk.”
Ev hapsi uygulanan Hasan Doğan: “Kayyum rektörü kabul etmediğim için Kadıköy’de 15-20 polis tarafından gözaltına alındım. Arkadaşlarımdan ayrı bir otobüse alındım ve karakolda polisler beni hedef göstererek başka bir yere götürdü. Saatlerce hiç kimseye ulaşmama ve avukatıma haber vermeme izin vermeden beni tuttular. 7 saat sonra beni hastaneye götüreceklerini söylediler. Avukatıma haber vermeden gitmeyeceğimi söyledim ve bu şekilde avukatıma haber verildi. Ev hapsi verdiler kabul etmiyorum, kelepçeyi de çıkardım. Eylemlere katılmak ve haklarımı kullanmak suç değildir. Karakol içinde arkadaşlarımın yanında burnumun kanaması ve iki kere bayılmama rağmen 7 saat sağlık kontrolüne götürülmedim.”
İlhami Oğlakçı: “Bu ülkede insanlar borçlarından dolayı intihar ediyor. Burada yargılanması gereken bizler değil, bu yoksulluğa yol açanlardır”
Ev hapsi uygulanan Koray Türkay: “Bize ev hapsi verilmesine neden olan 2911 sayılı kanun değildir. Boğaziçi öğrencileri diyor ki, biz seçim istiyoruz. Demokratik seçim isteyen öğrenciler bugün terörize ediliyor. Bugün o üniversitede demokratik seçimi ortadan kaldırmaya çalışanlar aslında Türkiye’de her yerde adalet mekanizmasını yok etmeye çalışıyor. Bugün dayanaksız raporlarla HDP kapatılmaya çalışılıyor. AYM reddediyor, bu sefer AYM kapatılsın diyorlar. Yasak kararını bilseydim de giderdim, Anayasa’nın 34. maddesi açıktır. Adam AYM’yi kaldıralım diyor. Ben istiyorum ki sohbet edelim. Benim mahkemeden tek talebim şudur: Gelin birlikte bu faşizme karşı hep birlikte mücadele edelim. Sizi suça teşvik eden iktidar gidici. Amerika’da George Floyd katledildiğinde o polislerin güvendiği kişi Trump’tı. Ne oldu Trump’a? İktidarlara yaslanıp insanlara işkence yapmayın. Beraat istemiyorum, mahkeme heyetinin özgürleşmesini talep ediyorum.”