Siyasi HaberSiyasi Haber

    Güncel Kalın

    Türkiye ve dünyada neler olup bitiyor ilk siz bilgi sahibi olun

    Göz attınız mı?

    “Habu Selahattin çok iyi, akilli bir uşağa benzeyi”

    15 Eylül 2015

    Çok yakında: MİT TIR’ları savaş suçlusu taşıyacak!

    30 Ekim 2015

    Geleceğe söylenecek sözler

    22 Nisan 2022

    Muhtargiller

    13 Nisan 2018
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Haberler
      • Gündem
        • Ekonomi
        • Politika
        • Ortadoğu
        • Spor
        • Sağlık
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Haklar ve Özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen Hakları
        • Çocuk Hakları
      • Bilim Teknoloji
      • Kültür Sanat
    • Yazılar

      El Tema!

      26 Eylül 2023

      Savas Tamtamlarına Karşı Halklarımız Barış İster!

      21 Eylül 2023

      Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC)

      19 Eylül 2023

      Güvenlik ve sürdürülebilirlik

      19 Eylül 2023

      Devlet sahipsiz mi, sahipleri kimler?

      18 Eylül 2023
    • Yazarlar
    • Seçtiklerimiz
    • Söyleşiler
    • Dosyalar
    • Çeviriler
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Bir intihar, bir ölüm-Mehmet Pişkin ve Paramaz

    Bir intihar, bir ölüm-Mehmet Pişkin ve Paramaz

    BİHTERİN OKAN yazdı - ”Ulvi bir inanç için yola çıkmadım, ulvi olmayan insanlarla hayatı, büyüsüz bir dünyayı, şeyleşmiş bir dünyayı büyülemek istedim o kadar” diyen sosyolog, enternasyonalist Paramaz, Suphi Nejat’la konuşur buldum kendimi.
    Bihterin Okan- Bihterin Okan15 Eylül 20154 dk. okuma süresi
    Paylaş
    Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email

    ”Ulvi Bir inanç için yola çıkmadım, ulvi olmayan insanlarla hayatı, büyüsüz bir dünyayı, şeyleşmiş bir dünyayı büyülemek istedim o kadar.”  Suphi Nejat Ağırnaslı

    Sabahın erken saatlerinde, bu cümleyi okuduğumda henüz afyonum patlamamıştı. Suphi Nejat’ın ölüme el sallayarak, ona adeta çelme takarak gidişinin ardında yatan sadeliği, iddiasızlığı, bu cümleyi tekrar tekrar okudukça benliğimin derinliklerinde daha çok, daha çok hissediyordum.

    Ben, tam da ruhuma damla damla enjekte edilen bu saflığa kendimi bırakmışken, ekrana düşen yakışıklı genç bir adamın video kaydına gözüm takıldı. Altında düşülmüş, kısa sade bir not ile. ”Mehmet Pişkin intihar etmeden önce…” ya da buna benzer bir cümle.

    Çok nadir videolara ilgi gösteren ben, bu videoyu nedense merak etmiştim. İzlemeye koyuldum ve bir müddet sonra artık oturduğum yerden kalkamayacak kadar halsizleşmiş, dermanımı kaybetmiştim bir haldeydim. Kolum kanadım kırıktı, bir psiko-korku filminin büyülü çekimine, karşı konulmaz halde kendimi bırakmış gibiydim.

    Yakışıklı, 37 yaşında bir adam, güzel sesinin tınılarına kendisini bırakmış, Türkçenin en nadide sözcüklerini birbiri ardına ekleyerek, yaptığı tonlamalarla, az sonra yapacağı işin ne kadar da doğal bir şey olduğuna kendisi zaten çoktan inanmış, ”hadi gelin, kadehlerinizi benimle birlikte kaldırın, ölümümü birlikte kutlayalım” diyordu, bunu yaparken gözlerinizin ta içine bakıyor, sizi sarmalıyordu, o sanki bir dünya yolculuğuna çıkacaktı ve siz onun ardından ” oğlumuz sağ salim dönsün” suyu atan, onun bir yakını idiniz.

    Kendisini öldürmeye karar verdiğini gülümseyerek, sıcacık gülümseyerek, bizlere, onu hiç tanımamama rağmen, bana anlatıyordu. Çok sevgili bu yakışıklı arkadaşım, onu hiç dönmeyeceği yolculuğa benim de uğurlamamı istiyordu, bordo rengi kadehini kaldırmış, bana ”şerefe” diyordu, kadehimi onun kadehine dokundurarak ona güle güle dememi istiyordu.

    Gerçeküstü bir oyunu izler gibi kendimi bu gidişe bırakmıştım, videoya kendimi kaptırmışken, aniden bir kaç melodi sonrası görüntü birdenbire kesildi. Ben, ekran önünde kilitlenmiş bir halde kalakalmıştım.

    Mehmet Pişkin ben bu videoyu izlediğim saatlerde çoktan ölmüştü, cesedi çoktan bulunmuş, belki otopsi için morga kaldırılmıştı. Şimdi soğuk bir mermerin üzerinde ya da morg çekmecelerinden birinde yatıyor olmalıydı.

    Mehmet Pişkin bütün konuşması boyunca böyle bir ölümü tercih edişini tek bir cümle ile ifade etti. Geleceğe dair kendisi adına bir beklentisinin kalmadığını söyledi. Kendisinin akıl sağlığının yerinde olduğunun altını çizdi, eskiden beri intihar eğilimli olduğunu da ekledi.

    Doğumumuz için bize danışılmaz, ölüm biçimimiz konusunda ise tercihimizin bize ait olmasına inanırım ben. O nedenle Mehmet Pişkin’in uygar dünyanın ”BEN” duygusu son derece gelişkin uygar bir ”BİREY”i olarak, onu hiç tanımasam da, benim için de oldukça acı olan bu kararına, saygım sonsuz.

    Video kapandı. Kısa bir algı problemi yaşadıktan sonra gözümün önüne başka görüntülerin geçmeye başladığını fark ettim ben.

    Örneğin;

    Binlerce insanın hayatın bir yerinden tutunabilmek adına yollara düştüklerini gösteren görüntüler.

    Bombalar altında kıvranan ve ”kanımızın son damlasına kadar direniş” çığlıkları ile kurşun deliklerinden eleğe dönmüş moloz yığınları dolu binalarda kadını erkeği, yaşlısı genci, çocuğu ile direniş sergileyen insanların görüntüleri.

    Irzına geçilmiş, fakat yüzlerini örterek, yeniden kuracakları hayata dair umut sözleri fısıldayan kadınların görüntüleri.

    Dudak çeperlerinin ve gözlerinin dışında kalan yüzünü kaplayan toz kitlesine rağmen ve sıcağa aldırmadan, yaşı 70’i aşmış ninenin, Down Sendromlu torununu elinden tutup, kendisini ve onu ölümden kurtarabilmek için yollara düştüğünü anlatan yüzyılın en dehşetli görüntüsü.

    Özgürlük ve daha güzel dünya kurmak adına kaybettiğimiz onbinlerce genç insanımızın onulmaz acısı kapladı yüreğimi.

    ”Ulvi bir inanç için yola çıkmadım, ulvi olmayan insanlarla hayatı, büyüsüz bir dünyayı, şeyleşmiş bir dünyayı büyülemek istedim o kadar” diyen sosyolog, enternasyonalist Paramaz, Suphi Nejat’la konuşur buldum kendimi.

    Mehmet Pişkin’in seçtiği ölüme kimsenin söyleyecek bir sözü olamaz.

    Psikolojide ”BEN” olabilmek kişisel gelişim için önemli bir miheng taşıdır. Mehmet Pişkin bunu hakkı ile başarmış bir kişi olduğunu seçtiği yol ile gösterdi zaten.

    ”BEN” olmayı başarıp, sonrasında ”BİZ” olmayı başarabilmek ve verdiği her karar ile ”BİZ” yolunda ”BEN”in sağlam gücü ile ”ulvi bir inanç için yola çıkmadan, ulvi olmayan insanlarla hayatı, büyüsüz bir dünyayı, şeyleşmiş bir dünyayı büyülemek istemek” ise psikolojinin yanı sıra sosyolojinin de önemli araştırma konularından biri olmalı.

    Mehmet Pişkin’in belki de yaşarken arayıp da bulamadığı, aslında pek de uzağında durmayan onu kör kuyuda bırakan yanılgısı, Paramaz’ın son yolcuğuna çıkmadan önce söylediği bu son derece değerli cümlede yatıyor olmasın?

    Anılarına saygı ile…

    Paylaş. Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email
    Önceki Yazıİngiltere Başbakanı David Cameron: İşçi Partisi ulusal güvenliği tehdit ediyor
    Sonraki Yazı Ekoloji hareketlerinden ortak açıklama: Barış hemen şimdi

    İlgili Yazılar

    Kızılay’daki bombalı saldırıya yayın yasağı getirildi!

    Manşet 1 Ekim 2023

    SYKP, TİP’in Can Atalay için Hatay’dan başlatacağı yürüyüşe katılacağını açıkladı

    Güncel 30 Eylül 2023

    Cumartesi Anneleri 966’ncı haftada: AYM kararına rağmen 25’inci kez engellendiler

    Haklar ve Özgürlükler 30 Eylül 2023
    Destek Ol
    Yazılar

    El Tema!

    - Betül Yangın

    Savas Tamtamlarına Karşı Halklarımız Barış İster!

    - Toros Korkmaz

    Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC)

    - Betül Yangın

    Güvenlik ve sürdürülebilirlik

    - Cengiz Onur

    Devlet sahipsiz mi, sahipleri kimler?

    - Hüsnü Gürbey

    Nohra Padilla

    - Betül Yangın
    Tarihten

    Deniz’in vasiyetinde yanına gömülmek istediği Taylan 53 yıl önce bugün öldürüldü

    68 Kuşağı’nın ‘faili meçhul’ cinayete kurban gitmiş ilk ismi olan Taylan Özgür, bundan 53 yıl önce İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği Genel Kurulu’na…

    Seçtiklerimiz

    Tatik ve Papik (Տատիկ և Պապիկ)

    - Siyasi Haber

    Meksika’da sergilenen sahte uzaylıların gerçek hikayesi, uzaylılardan bile ilginç!

    - Çağrı Mert Bakırcı

    Meksika Kongresi’nde gösterilenler ‘uzaylı’ kalıntıları mı? Sunum yapan Jaime Maussan kimdir?

    - Siyasi Haber

    Sezgin Tanrıkulu gündeme getirmişti… Kuşkonar-Koçağılı ve Kulp: 1990’lı yılların delilli cinayetleri

    - Siyasi Haber

    Kürtler, Arap aşiretleri ve karmaşık bir hesaplaşma: Suriye’de neler oluyor?

    - Fehim Taştekin

    Mafya günlükleri

    - Timur Soykan

    Güncel Kalın

    Son felişmelerden haberdar olmak için E-Bültenimize üye olun

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook Twitter YouTube
    Emek

    350 hanelik köy 8 gündür karanlıkta: ‘Kimse DEDAŞ ile baş edemiyor’

    30 Eylül 2023

    DİSK’ten “Dijitalleşme, Emek, Gelecek ve Türkiye” konferansı başladı

    30 Eylül 2023

    DİSK’ten “Dijitalleşme, Emek, Gelecek ve Türkiye” konferansı

    29 Eylül 2023
    Kadın

    ‘Feminist Gece Yürüyüşü’ne katıldıkları için yargılanan kadınlar beraat etti

    28 Eylül 2023

    Evli olduğu Tuğba Dursun’u öldüren Burhan Dursun’a ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi

    28 Eylül 2023

    6 ay önce bıçakladığı kadını cezaevinden çıkınca öldüren Mehmet Dinç tutuklandı

    20 Eylül 2023
    © 2023 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Siyasi Haber / Künye
    • İletişim
    • Gizlilik Politikamız

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.