Mersin’e bağlı Akdeniz Belediyesi’ne AKP’li Mustafa Gültak döneminde Mersin Akdeniz İlçe Kaymakamlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen destekler, belediyenin 31 Mart yerel seçimlerinde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimine devredilmesiyle geri çekildi.
Kaymakamlık temizlik işçilerini ve öğretmenleri geri çekti
Akdeniz Belediyesi, 800 milyon liralık borçla DEM Parti yönetimine devredildi. Bir önceki başkan Gültak, 6 adet özel firma, 4 ay önce kesilen ve ödenmesi gereken belediyeden alacaklı borçların takibi için 4 Nisan’da icra müdürlükleri aracılığıyla icra takibi başlattı.
Mersin Akdeniz İlçe Kaymakamlığı da AKP döneminde belediyeye 185 adet temizlik elemanı desteği sağlamıştı. Belediyenin, DEM Parti yönetimine geçmesi ile beraber belediyede 6 yılını doldurmuş 185 temizlik işçisi kaymakamlık tarafından geri çekildi. Ayrıca belediye bünyesinde üniversite hazırlık öğrencilerinin ücretsiz ders alacağı kurslar açılmış, kaymakamlık bu kurslarda ders verecek öğretmenler için destek sağlamıştı. Aynı şekilde bu destek de geri çekildi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Akdeniz Sanat Galerisi, belediyeye tahsis edilmişti. Bakanlık tarafından gönderilen yazılarda, söz konusu sanat galerisinin Akdeniz Belediyesi’ne tahsis edilemeyeceği bildirildi.
‘Bu tarz uygulamalar doğrudan topluma yöneliktir’
Akdeniz Belediyesi DEM Parti Belediye Meclisi Üyesi avukat Özgür Çağlar, Gültak’ın belediye başkanı olduğu 2019-2024 yılları arasında da belediye meclisi üyeliği görevinde olduğunu hatırlatarak, söz konusu duruma ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
4 Nisan itibariyle mazbata aldıklarını belirten Çağlar, mazbata alındığı günden bu yana Akdeniz Belediyesi’ne yönelik hukuksuz ve ayrımcı politikalar yürütüldüğünü söyledi. Çağlar, şu bilgileri paylaştı: “Hem kayyım hem Gültak döneminde iktidara ait alanlar, belediyeye birçok avantaj, kolaylık sağladı. Kayyım ve Gültak döneminde yapılanlar ile DEM Prati’nin yönetime geçtiği 2 haftalık süreçte yapılanlar karşımızda demokrasiyi esas almayan bir iktidarın olduğunu gösteriyor. Bu uygulama şahsi bir mesele değil. Burada toplumun yararına olan bir durumdan söz ediyoruz. Toplumun iradesine bir saygısızlık olduğu da çok açık. 185 tane temizlik elemanı gönderip, altı yıldır da Gültak için çalışıyor, sokakları temizliyorsun ama toplum belediyeyi yönetmesini istediği partiyi değiştirince o toplumun temiz bir çevrede yaşama hakkını elinden alıyorsun. Bu tarz uygulamalar doğrudan topluma yöneliktir.”