Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Êlih’te sivil toplum örgütleriyle bir araya geldi. Petrol İş Batman Şube binasında yapılan buluşmaya çok sayıda STÖ temsilcisi katıldı. Bakırhan, dünyada büyük bir adaletsizlik ve eşitsizliğin yaşandığını belirtti. Bakırhan, “Dolayısıyla bu adaletsizlik, eşitsizlik biz Kürtlerin de sorunudur. Bizim mücadelemiz dil ve kimlik olduğu kadar bu vahşi kapitalizmin yarattığı adaletsizliğe ve eşitsizliğe karşıdır. Dünyada hiçbir dönem olmadığı kadar bir kutuplaşma var” dedi. Ortadoğu’daki gelişmelerin merkezinde Kurdistan coğrafyasının geldiğini dile getiren Bakırhan, “Onun için örgütlü ve duyarlı olmamız lazım” diye kaydetti.
Kürt kazanımlarına dönük saldırılara değinen Bakırhan, “Dêrezor’daki Kürt’ün yaşamını bile sindirmiyor. Japonya’da Kürtler anadilini öğrendikleri için ve Japonya Milli Eğitim Bakanı buna katkı sunduğu için Japonya ve Türkiye arasında neredeyse büyük bir kriz patladı. Sadece Êlih’de ve Wan’da düşman değil, sadece halaylarımıza düşman değil, klamlarımıza düşman değil, Japonya’da Kürt’ün anadilde eğitim görmesine düşman bir sistemle karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.
Bakırhan, “Kolay değil, mücadele ettiğimiz sistem mert değil, dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir vahşeti maalesef Kurdistan’da uygulamaya çalışıyor. Niye? Kürt Rojava’da statüsüz kalsın istiyor. Kürt, Güney’de kazanımlarını yaşatmasın, yerel yönetimlerde iktidar olmasın istiyor. Kürt dilini, kültürünü unutsun istiyor. Bütün varlığını bunun üzerine kurmuş” diye kaydetti.
Federe Kurdistan Bölgesi’ndeki Türkiye üslerine dikkati çeken Bakırhan, “Güney Kurdistan’da şu anda 85 tane üs ve 20 üzerinde karakol kurmuşlar. Tek bir sebebi var; Kürt hak elde etmesin, Kürt’ün elindeki hak, hukuk, statü ortada kalksın diye. Elin devletleri kendi halklarının çıkarları için Ortadoğu’dayken, onlar Kürtlerini haklarını yok etmek için oradalar. Bu sistem karşısında mücadele ettiğimizin bilincinde olmamız lazım” ifadelerini kullandı.
AKP’nin Kuzey ve Doğu Suriye’de Kürtlerin statüsüne karşı Esad rejimiyle el sıkışmaya çalıştığını söyleyen Bakırhan, “Esad ile el sıkışmak istiyor. Kürtlerin oradaki statüsünü yok etmek için tükürdüğünü yalayan bir sistemle karşı karşıyayız. Kürt statü elde etmesin ama Esad’la gerekirse kardeş olurum diyen bir anlayış. Bu anlayış işte Êlih’te de Kurdistan coğrafyasının tamamında aynı mantıkla hareket ediyor. Ne yapıyorlar sınırı aşan bir Kürt düşmanlığı var. Dört parça Ortadoğu’nun her köşesinde Kürtlere düşmanlık yapan bir anlayış ile örgütleniyorlar” dedi.
Êlih pilot seçilen bir kent
Bakırhan, Êlih’teki iktidar politikalarına da değinerek, şunları söyledi: “Êlih niye önemli? Êlih bu düşmanlığın, özel politikaların uygulamaları pilot kenti olarak seçilmiş bir kenttir. Geçmişte bize karşı cinayetleri işleyen bir geleneği burada örgütlemeye çalışıyorlar. Neredeyse bizim ön seçimimize kadar, belediye seçimimize karışacak kadar pervasız olan, dün kardeşimizi, yoldaşımızı yok etmek isteyen bunun için çabalayan, bu konuda binlerce pratiği olan bir anlayışı Êlih’te örgütlemeye çalışıyorlar. Ne yapıyorlar? Direniş konusunda Türkiye’de, Kurdistan’da örnek bir kent olan Êlih’te uyuşturucu gibi özel savaş tekniklerini hayata geçiriyorlar. İstiyorlar Êlih kimliğinden, Edip Solmaz’ların yarattığı gelenekten uzaklaşsın. Kenti kendi iç sorunları, eksiklikleri, yetmezlikleri ile uğraştırsın. Êlih kendi içine kapanırsa, kendi belediyesinde yönetimini ve arkadaşını tartışırsa, Rojava’daki saldırılar karşısında kim sözü kim söyleyecek? Colemêrg Belediyesi’ne atanan kayyım konusundaki tavrı kim ortaya koyacak. Yıllardır uygulanan tecrit konusunda kim söz söyleyecek? Buraları tekrar 90’ların o cinayet şebekelerini bıraktıkların da; ‘Siz burada örgütlenemezsiniz. Siz önce hesap vermelisiniz, önce özeleştiri vermelisiniz’ sözünü kim söyleyecek. Sistemin yarattığı oyunlara gelmemek lazım.”