Siyasi HaberSiyasi Haber

    Güncel Kalın

    Türkiye ve dünyada neler olup bitiyor ilk siz bilgi sahibi olun

    Göz attınız mı?

    Ermeni Soykırımının Provası: 1913-14’de Rum “Tehciri”

    14 Eylül 2015

    Hıdırellez şafağında gürleyen sesin yankısıyız, Deniz’lerin dalgasıyız!

    6 Mayıs 2019

    Göçmenler değil devletler suçludur!

    23 Ağustos 2021

    Yeni bölgesel denklem/ kriz

    28 Ocak 2016
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Haberler
      • Gündem
        • Ekonomi
        • Politika
        • Ortadoğu
        • Spor
        • Sağlık
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Haklar ve Özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen Hakları
        • Çocuk Hakları
      • Bilim Teknoloji
      • Kültür Sanat
    • Yazılar

      Kötülük ve Cezasızlık

      16 Mart 2023

      Emek ve Özgürlük İttifakı’nın Seçim Stratejisi: TİP ve HDP

      15 Mart 2023

      ABD’nin 16. büyük bankası battı: Yeni bir 2008 krizi mi geliyor?

      13 Mart 2023

      Vicdan, bilinç ve dayanışma

      10 Mart 2023

      Yaşamak nefes alıp vermek değildir: DAD

      10 Mart 2023
    • Yazarlar
    • Seçtiklerimiz
    • Söyleşiler
    • Dosyalar
    • Çeviriler
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Avcının dili

    Avcının dili

    Bülent Tekin- Bülent Tekin18 Ocak 20223 dk. okuma süresi
    Paylaş
    Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email
    Bülent TEKİN yazdı: Annesinin yerini doldurmak için parti binasında olan Deniz’i katleden tetikçi Onur Gencer’in gözü öylesine dönmüş ki, Deniz’i vurduktan sonra “Leş 1” yazarak kanlar içinde yerde yatan fotoğrafını paylaşıyor. Ne yazık ki bu nefret dilibu topraklarda öldürülmüş birçok insan cesedi için de kullanılmıştır.

    Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl binasına 17 Haziran 2021’de yapılan saldırıda Deniz Poyraz katledildi. Saldırısının yaşandığı saatte HDP binasında olmasının tek nedeni, elinden ameliyat olduğu için işe gidemeyen annesinin yerine gidip çalışmaktı. Annesinin yerini doldurmak için parti binasında olan Deniz’i katleden tetikçi Onur Gencer’in gözü öylesine dönmüş ki, Deniz’i vurduktan sonra “Leş 1” yazarak kanlar içinde yerde yatan fotoğrafını paylaşıyor.  Ne yazık ki bu nefret dili bu topraklarda öldürülmüş birçok insan cesedi için de kullanılmıştır.

    Bu söylem bende avcıların bazen yalan bazen de abartılmış hikâyelerini ve o hikayelerde kullandıkları dili aklıma getirdi. Tevfik Fikret’in (1867-1915) anlattığı av hikâyeleri oldukça ilginçtir. Aslında avcıların abartılı bulunan hikâyelerinin konusu pek sınırlıdır. Köpekleriyle ilgili olanları mesela…

    Her köpeğin bir adı vardır ki rengine göre verilmiştir: Karaoğlan, Sarıkız vb… Ya şekline bakarak konulmuştur: Kocabaş, Bodur vb… Bazen madeni olur: Gümüş, Elmas vb… Bazen hayvani olur: Aslan, Karaca vb… Kâh efsaneden ödünç alınır: Jüpiter, Diana vb… Kâh tarihidir: Perikles, Safo vb… Kâh meşhur hikâyelerden alınır: Don Kişot, Don Juan vb…

    Her köpeğin bir tarihi vardır:

    “Efendim, bu köpek bendenize Finlandiya’dan geldi; Rusyalı dostlarımdan birisi o tarafa seyahat edeceğini söylemişti, hemen bu fırsattan yararlanarak kendisine bunu sipariş etmiştim… Efendim av için bundan iyisi olmaz. Ya zekâsı!” İşte artık bitmez tükenmez hurafeler; bu hayvan, sahibinin açlığını, tokluğunu, sevincini, kederini ve hatta efendim, hatta sahibinin gördüğü rüyaları bilir! Olmaz şey…

    İnanılacak şey değil! Hakikaten inanılacak şey değil, çünkü… Yalan! Fakat avcıların bu yalanlarını hoş görmelidir, zira köpeklerine olan sevgilerinden ileri gelir. Bakınız; genç birhikâyeci-ki şüphesiz avcıdır-köpeğinin tavırlarını ne büyük dikkat ve şefkatle tarif ediyor:

    “Yolun sonundan köpeğim göründü. Çağırdığımı işitmiş, geri geliyordu. Başına geleceği bildiği için gelirken koşmuyordu. Adımları ağır, seyrek; kuyruğu, kulakları sarkık, düşkün. Arada sırada bir çalılığın önünde duruyor, vakit kazanmak için öteyi beriyi kokluyordu. Nihayet yanıma gelip de elimdeki kırbacı görünce geri dönüp kaçmak istedi, fakat sert bir, ‘Gebruya!’-ki harfiyen tercümesi ‘Gel buraya’dır!-işitince olduğu yerde mıhlanıp kaldı… Sonra yere yattı. Bütün azası titriyordu, kuyruğunu yarım daireşeklinde bacaklarının arasına sıkıştırdı, göğsün üzerinde sürünerek bana kadar geldi.

    Ayaklarımın dibinde arkası üstüne döndü; gözleri hüzünlü bir bakışla kırbaca dikilmiş halde yuvarlanıyor, her cezaya razı olduğunu anlatıyor, ceza kırbacının şaklamasını bekliyordu. O zaman köpeğim güzel, ah ne güzeldi! Arkasına hafifi bir kırbaç indirdim, o kadar hafif ki bu adeta bir okşamaydı, hayvan bunu anladı, yavaş yavaş toplandı, bana sokuldu; korkakça fakat işveli bir surette doğruldu. Sonra iki ayak üstüne kalkarak ön ayaklarını omuzlarıma dayadı; evvela tereddüt ediyordu, sonra cesaretlendi. Sevincinden kuyruğu titriyordu… Gözlerimiz birbirine dalmış halde kaldı…”

    İşte arzulanan üslup ki adeta bir buluşma yerinde yazılmış gibi! Meşhur bir avcının-Mösyö Dubro-vasiyetnamesindeki, “Bu hayvanın garip bir anlayışı var. İşte şurada yatıyor, eğer ne yazdığımı anlamıyorsa ben hiçbir şey bilmiyorum! Benim yanımda bulunduğu müddetçe eriştiği mutluluktan yoksun kalmamasını arzu ettiğimden bu köpeği Mösyö Dafri’ye bırakıyor ve emanet ediyorum” satırları avcıların köpeklerine karşı ne kadar güçlü bir sevgi ve şefkatle bağlandıklarını ispata kâfidir. Her nedense köpek seven şairler pek sınırlıdır: Charles Baudelaire, Taine, Jules Lemaitre gibi kedi seven şair pek az değilse de köpeğin özelliklerini şiirlerle ortaya dökenler işitilmemiştir. Bunun mutlaka şairlikle zıtlığı olmalıdır.

    (1) https://tele1.com.tr/katil-onur-gencer-katlettigi-poyrazin-fotografini-durumunda-paylasti-415810/

    avcının dili
    Paylaş. Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email
    Önceki YazıTEM’de bir taksici, arabayı önüne kırdığı kadına küfretti
    Sonraki Yazı Cemaat tarikat farkı – Cemaatler kapatılsın mı?
    Destek Ol
    Yazılar

    Kötülük ve Cezasızlık

    - Bülent Tekin

    Emek ve Özgürlük İttifakı’nın Seçim Stratejisi: TİP ve HDP

    - Ahmet Saymadi

    ABD’nin 16. büyük bankası battı: Yeni bir 2008 krizi mi geliyor?

    - Mahir Sayın

    Vicdan, bilinç ve dayanışma

    - Mehmet Ali Ayan

    Yaşamak nefes alıp vermek değildir: DAD

    - Korkut Akın

    Antakya’ya mektup

    - Bora Selim Gül
    Tarihten

    Mao Zedung’un milliyetçi hükümete karşı başlattığı ‘Uzun Yürüyüş’ün üzerinden 86 yıl geçti

    Mao Zedung’un milliyetçi hükümete karşı başlattığı ‘Uzun Yürüyüş’ün üzerinden 86 yıl geçti. Uzun Yürüyüş, Çin Komünist Partisi ve Çin devrim…

    Seçtiklerimiz

    Taliban İttifakı’na karşı hep birlikte kazanacağız

    - Siyasi Haber

    Nazi selamı?!

    - Sezin Öney

    HDP ile HÜDAPAR kıyasının utanmazlığı

    - Kenan Kırkaya

    On binlerin yürüyüşü

    - Ertuğrul Kürkçü

    Yeter artık…

    - Mucella Yapici

    Türbülans

    - Seyfi Öngider

    Güncel Kalın

    Son felişmelerden haberdar olmak için E-Bültenimize üye olun

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook Twitter YouTube
    Emek

    Avrupa Konseyi’nden Fransa’ya çağrı: Gösteri hakkına saygı duyun

    25 Mart 2023

    BTO-SEN 3. Olağan Genel Kurulu’nu yaptı

    23 Mart 2023

    Kayseri’de kooperatif mağdurlarından eylem: Tahliyeleri durdurun

    19 Mart 2023
    Kadın

    HDP Kadın Meclisi: Gasp edilen tüm kazanımlarımızı geri alacağız

    26 Mart 2023

    Adana’da kadın cinayeti

    22 Mart 2023

    24 sivil toplum kuruluşundan ortak çağrı: Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’ne dönmesini sağlayın

    20 Mart 2023
    © 2023 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Siyasi Haber / Künye
    • İletişim
    • Gizlilik Politikamız

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.