Ankara Üniversitesi’ne kayıt dilekçesine teslim etmeye giden Cenk Yiğiter’e eşlik eden CHP’li vekil Biçer, üniversiteye kaydolan ve KHK ile ihraç edilmiş bir kişinin belgesini basına sundu.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen Dr. Cenk Yiğiter aynı üniversitede kazandığı Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü’nde kaydının engellenmesi üzerine kayıt dilekçesi vermek üzere bugün Ankara Üniversitesi’ne gitti.
Yiğiter’e Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Tur Yıldız Biçer ve Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan eşlik etti. Biçer, basına sunduğu belgede Ankara Üniversitesi’ne KHK ile ihraç edilen bir kişinin dün kaydolduğunu açıkladı.
Yiğiter’in avukatları ve Eğitim Sen temsilcileri üniversiteye alınmadı.
Yiğiter’in kazandığı İletişim Fakültesi’nin Rektörü Erkan İbiş ve üniversitenin senatosu, Lisans Yerleştirme Sınavı’nın (LYS) sonuçlarının açıklandığı gün yönetmelikte değişikliğe gitmişti. Buna göre, KHK ile ihraç edilen kişilerin üniversiteye girişi engellenmişti.
Yiğiter, Salı günü bianet’e yaptığı açıklamada Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) ve e-devlet’in kaydını yaptırması için kendisine bir engel sunmadığını fakat üniversitenin kayıt sisteminin kendisini kabul etmediğini söylemişti.
Yiğiter: “Nuriye ve Semih yaşasın” demek adalet istemektir
Yiğiter üniversiteye dilekçeyi verdikten sonra savcılığa giderek Rektör İbiş ve yönetmeliğe imza atan diğer senato üyeleri hakkında da “görevi suiistimal” ve “eğitim-öğretim hakkını engelleme” gerekçeleriyle suç duyurusunda bulunacağını söyledi.
“Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre, kimin lisans öğrencisi olacağına ÖSYM ve YÖK karar verir. Ankara Üniversitesi’nin kapısındayız, burası çok özel bir sınır. Bu sınırdan geçtiğiniz anda Türkiye Cumhuriyeti hukuku bitiyor. Ankara Üniversitesi’nin senatosu ve rektörü Erkan İbiş yeni bağımsız bir devlet kurduğunu düşünüyor.
“10 kişi ‘Nuriye ve Semih yaşasın’ dedi diye dün tutuklandı. Bu insanları sivil ölüme mahkum ederseniz onlara ölmekten başka çare bırakmazsınız. Bugün ‘Nuriye ve Semih yaşasın’ demek bu toplumda hiç kimse sivil ölüme mahkum edilmesin demektir, adalet ve barış istemektir.
“Bir kişinin hakkında suç varsa onu adil mahkemelerde yargılarsınız. O insanları KHK’larla damgalayıp yurttaş olmaktan çıkarırsanız bu ülkenin temellerine dinamit koyarsınız. İnsanlar yaşasın diyenleri tutuklayamazsınız.”
Aytekin-Aydoğan: İbiş’in hukuku anayasadan üstün tutulamaz
Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan ise şunları söyledi:
“Bizler kamu emekçileri olarak artık yeter noktasındayız. Şu anda ihraç edilen arkadaşlarımız hem memurluktan hem de sosyal haklarından mahrum edilmişler, Cenk Yiğiter’e yapılanla beraber artık tüm kamu hizmetlerinden de men edilmişlerdir. İhraç edilen arkadaşlarımızın aileleri de var ve bu insanlar devlet tarafından sivil ölüme mahkum edilmektedir.
“Erkan İbiş’e anayasayı ve onun 13. maddesini hatırlatmak için buradayız. Kişiye özel yönetmeliklerle hiçbir hak engellenemez. Erkan İbiş’in hukuku anayasadan üstün tutulamaz.
“Tüm bunlara rağmen Eğitim-Sen olarak hukuk mücadelesi sürdürmeye, haksız ve hukuksuzca ihraç edilen tüm arkadaşlarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz. Onların sivil ölüme mahkum edilmesine izin vermeyeceğiz.”
Biçer: Rektör kin ve öç duygusuyla hareket etmiştir
Rektör İbiş’in kin ve öç duygularıyla hareket ettiğini söyleyen Biçer bu konuda Başbakanlığa soru önergesi verdiğini de aktardı.
“Ankara Üniversitesi’nde Türkiye’nin en köklü hukuk fakültelerinden biri bulunmasına rağmen hukukun abecesi sayılan ilkeler bile yerle yeksan edilip anayasa ve hiçbir kanun tanınmıyor.
“Anayasamızın 42. maddesinde eğitim öğretim temel hakkının temel hak olduğu ve hiçbir gerekçeyle engellenemeyeceği söyleniyor.
“13. maddesinde de temel hak ve özgürlüklerin anayasanın güvencesinde olduğu belirtiliyor ve Ankara Üniversitesi’nin yaptığı gibi bir yönetmelik çıkararak engellenemez, yasa çıkarılması gerekir deniliyor.
“Cenk hocamızın adının yazılmadığı ancak kişiye özel yapıldığı çok açık bir yönetmelikle rektör hem anayasanın iki maddesini ihlal etmiş hem de görevi kötüye kullanmıştır.”
Bianet