Siyasi HaberSiyasi Haber

    Güncel Kalın

    Türkiye ve dünyada neler olup bitiyor ilk siz bilgi sahibi olun

    Göz attınız mı?

    Eylül raporları: Son baharda yaprak dökümü!

    24 Eylül 2016

    Rojava’ya Karşı Oyun Üstüne Oyun

    15 Eylül 2015

    ‘1 Mayıs, 1 Mayıs ilk dileğimiz / Yaşatacak seni tunç bileğimiz’

    22 Nisan 2019

    12 Eylül ve toplumsal hafızanın silinmesi

    14 Eylül 2020
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Haberler
      • Gündem
        • Ekonomi
        • Politika
        • Ortadoğu
        • Spor
        • Sağlık
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Haklar ve Özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen Hakları
        • Çocuk Hakları
      • Bilim Teknoloji
      • Kültür Sanat
    • Yazılar

      Ağ toplumu ve siyasal faaliyet III

      28 Ocak 2023

      Ağ toplumu ve siyasal faaliyet II

      27 Ocak 2023

      Ağ toplumu ve siyasal faaliyet I

      25 Ocak 2023

      Kapitalizmin kendi için savaşı: Ukrayna-Rusya savaşı!

      25 Ocak 2023

      Seçim döneminde internet sansürlerinden nasıl korunacağız?

      24 Ocak 2023
    • Yazarlar
    • Seçtiklerimiz
    • Söyleşiler
    • Dosyalar
    • Çeviriler
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Anayasa hikayemiz

    Anayasa hikayemiz

    BÜLENT TEKİN yazdı: "12 Eylül darbesinin bir anayasası olan 1982 Anayasası-birçok kez değişikliğe uğramasına karşın-aynı etnik, ırkçı ve Türkçü özelliğini koruyor."
    Bülent TekinBy Bülent Tekin9 Ocak 20235 Mins Read
    Share
    Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email

    Tevfik Fikret’in (1867-1915) anlattığı bir av tüfeği hikâyesi var: “Bu tüfeğin hikâyesi uzundur: Bunun (Fransa’nın tarihi bir şehri olan) Saint Etienne’deki silah fabrikasının müdürü tarafından bilhassa bir markiye yadigâr olarak sunulmak üzere yaptırılmış olduğu kesindir. Bu hoş hediyeye karşılık markinin fabrika müdürüne on bin franklık bir hediye gönderdiğini de bütün avcılar bilir. Fakat bu tüfek, markinin elinden feci bir kazanın çıkmasına sebep oldu: Marki bir sabah karanlığında güvercine benzettiği beyaz bir şey üzerine ateş eder etmez müthiş bir feryat işitildi. Vurulan güvercin değil, kendisinin nişanlısıydı ki başına İspanyolları taklit ederek beyaz bir örtü almış, markiyi tatlı bir şaşkınlık içinde bırakmak isteğiyle erkenden av yerine gelmişti. Zavallı kızcağızın yarasını iyileştirecek bir çare bulunamadı… O zaman marki, matemin verdiği sersemliğin tesiriyle ne yapacağını şaşırdı. Tüfeği paramparça etmek istedi. Müşteriler, teklifler pahalar yağıyordu; nihayet inanılmayacak bir fiyatla Baron Şinapanski’ye-Polonya’nın birinci avcısına-sattı. Evet, inanılmayacak bir fiyat, topu topu iki yüz elli Napolyon! Baron Şinapanski, bu tüfeği ömrünün son dakikasına kadar ruhu gibi muhafaza etti. Ne fayda ki varisi kıymet bilmez bir haylazdı… İşte-ister inanınız ister inanmayınız-ben bunu o haylazdan otuz yedi Lui’ye alıverdim… Nasıl? Bu bir ikramiye, bir piyango gibi bir şey değil mi?

    Her okuyan anlamıştır ki bu masalın yazarı bir avcıdır… İşte böyle bir avcının tüfeğinin uydurma bir macerası vardır. Hâlbuki av tüfeklerinin yüzde doksan dokuzu doğrudan doğruya Belçika’dan gelir!”

    Bu av meselesi bizim biraz anayasa meselemize benziyor. 1876 Anayasası (Kanun-ı Esasi) Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk ve son anayasasıdır. 23 Aralık 1876’da ilan edilmiş, 1878’de II. Abdülhamid tarafından askıya alınmış, 24 Temmuz 1908 II. Meşrutiyet’in İlanı sonucunda yeniden yürürlüğe girmiştir. 1921 Anayasası’nın (Teşkîlât-ı Esâsîye Kanunu) kabul edildiği 20 Ocak 1921 tarihi ile 1924 Anayasası’nın yürürlüğe girdiği 24 Mayıs 1924 tarihi arasında ise kısmen yürürlükte kalmıştır.  “Osmanlı memleketinde bulunan milletlerin her biri kendi dilini konuşmakta serbesttir” mealindeki madde devletin resmi dilinin “Türkçedir” şeklinde değiştirilerek 18. ve 57. maddeler olmak üzere iki yerde yerini aldı. (Madde 18-Tebaai Osmaniye’nin hidematı devlette istihdam olunmak için devletin lisanı resmisi olan Türkçeyi bilmeleri şarttır; Madde 57-Heyetlerin müzakeratı lisanı Türkî üzere cereyan eder ve müzakere olunacak layihaların suretleri tab ile yövmü müzakereden evvel azaya tevzi olunur.)

    1921 Anayasası (Teşkilatı Esasiye Kanunu) 20 Ocak 1921’de kabul edildi. Bu anayasada Türkiye Devleti ve Büyük Millet Meclisi ibareleri geçer. (Madde 3-Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur ve hükümeti “Büyük Millet Meclisi Hükümeti” unvanını taşır.) Yani Meclis henüz Türkiye Büyük Millet Meclisi değildir. 1921 Anayasası’nda “Madde 2-(Özgün hali) İcra kudreti ve teşri salâhiyeti milletin yegâne ve hakikî mümessili olan Büyük Millet Meclisi’nde tecelli ve temerküz eder.” şeklindeyken 1923’te “Madde 2-(Değişik: 29.10.1339 (1923)-364 S. Kanun) Türkiye Devleti’nin dini, Dini İslâm’dır. Resmi lisanı Türkçedir.” şeklini alır. 1921 Anayasası’nın değiştirilmemiş (özgün) halindeki 11, 12, 13 ve 14. maddeleri vilayetlere muhtariyet tanımış. Vilayetler, Vilayet Meclisleri (Şuraları) tarafından yönetilir ve valiler sadece ihtilaf (çelişki) durumlarında devreye girerler. Daha sonraki anayasalarla mukayese edildiğinde 1921 Anayasası’nın özgün halinin çok daha olumlu olduğu görülür.

    1924 Anayasası (Teşkilatı Esasiye Kanunu) 20 Nisan 1924’te kabul edildi. Bu anayasanın birçok maddesinde Türk veya Türkler kelimesi geçer. Zaten bu topraklarda yaşayan herkesi Türk kabul etmiştir: “Madde 88-Türkiye ahalisine din ve ırk farkı olmaksızın vatandaşlık itibariyle (Türk) ıtlak olunur. Türkiye’de veya hariçte bir Türk babanın sulbünden doğan veyahut Türkiye’de mütemekkin bir ecnebi babanın sulbünden Türkiye’de doğup da memleket dâhilinde ikamet ve sinni rüşte vusulünde resmen Türklüğü ihtiyar eden veyahut Vatandaşlık Kanunu mucibince Türklüğe kabul olunan herkes Türk’tür. Türklük sıfatı kanunen muayyen olan ahvalde izale edilir.”

    1961 Anayasası (Türkiye Cumhuriyeti Anayasası) bir darbe anayasasıdır. 9 Temmuz 1961 tarihinde kabul edildi. Bir darbe anayasası olmasına karşın temel hak ve özgürlükler konusunda 1924 Anayasası’ndan daha iyi olmasına karşın milliyetçi, Türk ve Türklük konusunda taviz vermemiştir. Çok sayıda Türk Milleti sözü geçer. Mesela, milletvekili seçilme yeterliliğinde “Otuz yaşını dolduran her Türk Milletvekili seçilebilir.” ifadesi geçer. Diğer bazı örnekleri şöyle verebiliriz:  [“Madde 3-Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Resmî dil Türkçedir. Başkent Ankara’dır. Madde 4-Egemenlik kayıtsız şartsız Türk Milletinindir. (…)” “ Madde 35-Aile Türk toplumunun temelidir. (…)” “Madde 54-Türk Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür. Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türk’tür. Yabancı babadan ve Türk anadan olan çocuğun vatandaşlık durumu kanunla düzenlenir. (…)”]

    12 Eylül darbesinin bir anayasası olan 1982 Anayasası-birçok kez değişikliğe uğramasına karşın-aynı etnik, ırkçı ve Türkçü özelliğini koruyor. 1982 Anayasası (Türkiye Cumhuriyeti Anayasası) 18 Ekim 1982 tarihinde kabul edildi. Bu anayasada da Türk ve Türk Milleti söylemi çok yerde geçiyor. Sadece iki örnek vermek isterim: “Madde 3-Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı ‘İstiklal Marşı’dır. Başkenti Ankara’dır.” “Madde 66-Türk Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür. Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türk’tür. (…)”

    Özetle söylersek 1876 Anayasa’sındaki 18. ve 57. maddeler tüm anayasalara bir şekilde girmiştir. Mesela bu iki madde yürürlükteki anayasamızın 3. ve 66. maddelerine bir şekilde girmiştir. Bizim anayasa(lar) hikâyemiz biraz da Tevfik Fikret’in anlattığı hikâyeye benzer. 1921 Anayasası’nın kıymetinin bilinmemesine benzemektedir. Marki’nin silahıyla yanlışlıkla nişanlısını vurması ve o değerli silahı sattıktan sonra onu alanlar tarafından kıymetini bilmeyip silahı küçük bir fiyatla satmaları gibidir. Kısacası hikâyemiz bir avcı hikâyesi gibidir.

    Anayasa Manşet
    Share. Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email
    Previous Articleİranlı futbolcuya 16 yıl hapis cezası
    Next Article Tayip Temel’den 6’lı Masa’ya: Açtığımız limitsiz kredinin sonuna geliniyor

    İlgili Yazılar

    “2018’de sistem değişti, yeniden adayım”

    Politika 28 Ocak 2023

    Demirtaş: İktidar, seçim öncesi Kobani’ye bir saldırı planı yapıyor

    Politika 28 Ocak 2023

    Erdoğan’ın ‘müjdesi’ çay üreticisini ne kadar yoksullaştırdı, ihracatçıya ne kadar kazandırdı?

    Emek 28 Ocak 2023
    Destek Ol
    Yazılar

    Ağ toplumu ve siyasal faaliyet III

    Mahir Sayın

    Ağ toplumu ve siyasal faaliyet II

    Mahir Sayın

    Ağ toplumu ve siyasal faaliyet I

    Mahir Sayın

    Kapitalizmin kendi için savaşı: Ukrayna-Rusya savaşı!

    Hasan Kılıç

    Seçim döneminde internet sansürlerinden nasıl korunacağız?

    Onur Zeybek

    Yeniden kuruluş ve sosyalist hareket

    Kadir Akın
    Tarihten

    28 Ocak 1997: Polisler, devrimci öğrenci lideri Biko’yu katlettiklerini itiraf etti

    Güney Afrika Cumhuriyeti’nde ırk ayrımına karşı mücadele eden, Siyah Bilinç Hareketi’nin kurucusu, devrimci öğrenci lideri Steve Bantu Biko, 45 yıl…

    Seçtiklerimiz

    İttifakı ‘ortak duyu’yla kuşatmak

    Ertuğrul Kürkçü

    Siyasi kadın mahpus olmak

    Siyasi Haber

    Pervin Buldan: 6’lı Masa adayını çeksin, bizim adayımıza oy versin

    Siyasi Haber

    Mülteci meselesi ve ‘Kürt sorunu’

    Ertuğrul Kürkçü

    Aşkına sponsor aramak: Kısmetse Olur

    Ece Balekoğlu

    Hapishane günlüklerini bitirmeden…

    Şebnem Korur Fincancı

    Güncel Kalın

    Son felişmelerden haberdar olmak için E-Bültenimize üye olun

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook Twitter YouTube
    Emek

    İşçiler dört bir yanda eylemde

    28 Ocak 2023

    Sinema televizyon emekçileri: Yüzde 35’le gittik ama bir sonuç çıkmadı

    27 Ocak 2023

    İşçiler, patron ve sendika arasında yapılan ek zamma karşı tepkili

    27 Ocak 2023
    Kadın

    EŞİK: Anayasa oylamasına katılmayın!

    25 Ocak 2023

    ‘Feminist Biyografi Atölyesi’ başladı

    23 Ocak 2023

    Mersin Kadın Platformu: Anayasa değişikliği teklifine hayır!

    23 Ocak 2023
    © 2023 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Siyasi Haber / Künye
    • İletişim
    • Gizlilik Politikamız

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.