Mezopotamya Demokratik Değişim Partisi, 4. Kuruluş Yıldönümlerinin de 24 Nisan olduğunu belirterek Asuri,Süryani,Keldani halkı adına soykırımı 100. yılında lanetlediklerini açıkladı.
MDDP’den yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi: İnsanlık tarihine Soykırımcı olarak geçen, Osmanlı İmparatorluğu, onun devamı olan İttihat Terakki ve bu zihniyeti günümüze taşıyan tüm hükümetleri, bunların en alası olan AKP hükümetini kınıyor, lanetliyoruz!
“Seyfo/Soykırım denilince; Asuri/Süryani/Keldani, Ermeni ve Pontus halkları akla gelmekte, bu halkların başına getirilen felaket trajedisi anlaşılmak istenmektedir. Dönemin egemen güçleri, 1. Dünya paylaşım savaşına vesile oldular. Bu güçler kendi sınıf çıkarları dışında, onları hiçbir insani, ahlaki ve onursal değerle ilgilenmez. Bu egemen politik anlayış sonucu, Osmanlı İmparatorluğu ve devamı olan İttihat Terakki kendi ırkçı ulus düşünceleri doğrultusunda, Asuri/Süryani/Keldani, Ermeni ve Pontus halklarına Seyfo/Soykırım uygularken, bazı Batı emperyalist güçleri kendisine destek sunmuş, bazıları bu trajediye seyirci kalmıştır. Bunlarla beraber İslam inancına mensup halklardan, Hamidiye Alayları adı altında bazı aşiretler yerelde örgütlendirilerek Seyfo/Soykırım’da talihsiz görev almışlardır. Burda birinci derecede suçlu olan dönemin siyasi yönetimi, İslam inancını istismar eden bazı Şeyh, Hoca ve işbirlikçi Raman, Milli vb aşiretlerdir. Bazı aşiretler: Günümüzde’de ‘devletin sadık’ kullarıdır. Gerçeği her dönem halklar arasında gelişen olumlu ve olumsuz durumlarda, tabi ilk elden siyasi yönetimler sorumludur, zira halkların içinde’de iyi ve kötü kesimler muhakkak vardır. Bizler bütün bunları, toplumları sömüren emparyalist, kapitalist faşist, gerici, ırkçı ve işbirlikçi politikalara bağlıyoruz.
Yaşadığımız 21 asırda Ortadoğu’nun birçok ülkesinde, Mezopotamya/Kürdistan ve Anadolu coğrafyasında yaşanan kaos bu politikalardan kaynaklıdır. Çünkü bu politikalar toplumsal demokratik gerçeklikten uzak, egemen kesimin sınıf çıkarlarını savunmaktalar. Türk Devlet, AKP hükümetinin desteklediği faşist İŞİD guruhu; Ninova, Şengal, Kobani ve Habur alanında yaptıkları dönemin Seyfo/Soykırımıdır diyebiliriz. Bu durum iyice irdelendiğinde, yüzyılın yanlış politikaları ve istismar edilen tüm gerçekler iyice analşılacaktır: Doğrusu bu süreçte halkların başına getirilmek istenen felaket Seyfo/Soykırımın tekrarıydı, başarılı olmamasının ana sebebi; PKK öncülüğünde halklar için verilen özgürlük mücadelesidir. Böylece birçok tehlikeyi bertaraf etmiş ve halkların kendi iradelerini faşist İŞİD guruhuna karşı örgütlemesine’de vesile olmuştur. Özellikle, on yıllardır Türk Devlet faşizmine, yerel işbirlikçiliğe, gericiliğe, milliyetçiliğe ve fanatizme karşı verdiği mücadele sonucu, halkların demokratik bir ortamda yaşamaları alternatifini’de yaratmıştır. Bizler halklar için yaratılan bu demokratik alternatifi göz önünde bulundurarak, MDDP olarak Seyfo/Soykırım yüzüncü yılında halkımızın 7. Haziran seçimlerinde halklarımızın demokratik geleceği, yeni özgür bir yaşamı inşa anlayışıyla ve Türk Devleti’nin Seyfo/Soykırım gerçeğiyle yüzleşmesi düşüncesiyle oylarını HDP’ye vermesini ve herkesin seçim çalışmalarına katkıda bulunması çağrısında bulunuyoruz.
Bu halklardan arta kalanlar bu yaşadıkları yüzyıllık travma, kendisini yaşamlarının her alanında göstermektedir. Bu halklar her şeyden evvel yaşadıkları Mezopotamya, Ermenistan ve Pontus coğrafyalarında tasfiye oldular, mal varlıklarına el konuldu, maddi değerleri gasp edildi, tarihi yazıllı kitapları yakıldı ve kültürel zenginliklerini kaybettiler. Bu kayıp aynı zamanda, birlikte yaşadığımız halklar, insanlık ve bölge gelişmeleri açısından tarihi bir kayıptır!
Bütün Dünya bu acı kaybı, tarihi ayıbı görürken, Türk Devlet, AKP hükümeti ve bunun tek şefi olan Erdoğan bu gerçeği görmezden gelip, inkarcı saldırgan üslupla konuyu saptırarak yaklaşmaktadır. Zalimin, katilin, hırsızın, iki-yüzlünün ve faşistin saldırganlığı, kesinlikle içinde bulunduğu korkudandır! Dünya Katolik lideri Papa’nın Seyfo/Soykırıma değinmesi, Avrupa Parlamentosunun Seyfo/Soykırımı kabul etmesi kadar doğal bir şey olamazdı. Bu doğru yakalşım halklarımız açısından önemli ve yerinde bir karardı.. Bizlerde kendilerini bu anlamlı kararlarından ötürü selamlıyoruz.. Bütün Dünya bu gerçekleri geçte olsa, görmesi insanlık açısından’da bir o kadar anlamlıdır. Nedense Erdoğan bunu anlamkta zorluk yaşıyor? Tabi ikide bir ‘Ecdatlarım’ dediği Osmanlı İmp geleneğini devam ettirmek isteyen Erdoğan için, anlaşılması zor bir durumdur. Ortadoğu politikasında, empeyal güçler tarafından BOP projesi adı altında Ilımlı Islam teziyle yer alan AKP, Joker ajan olarak Libya, Suriye, Tunus, Mısır ve Irak’ta kulanılan Erdoğan, devamında faşist İŞİD guruhuna Dünya’nın gözleri önünde her türlü desteği sunan Türk Devlet, AKP Hükümeti, gerçeklerle yüzleşmekten kaçacaklardır. Tabi bu kaçışın arkasında büyük bir kabus yaşanmakta, er geç demokratik politikalar desteğiyle, bu kabus Erdoğan zihniyetinin üzerine çökecektir!
Bizler Türk Devleti, AKP hükümetine Seyfo/Soykırımı inkar etmekten sakınmasını, halklarımıza yaşatılan insanlık tarihinin en acı dramıyla onurlu bir şekilde yüzleşmesine, bu halklara ait bütün mal, mülk ve toprak varlıklarının, bütün gasp edilen maddi değerlerinin ve talan edilen tarihi yazılı kitaplarının iade edilmesi çağrısında bulunuyoruz! Yanlışla hesaplaşma yapanlar, demokratik müzakere sürecine de olumlu yaklaşırlar. Ayrıca birlikte yaşadığımız halklardan kim bu Seyfo/Soykırıma bulaşmışsa, kendisiyle onurlu bir hesaplaşma yapmalı. Onurlu bir hesaplaşma insanı, kendi halkıyla da barıştırır. Bazıları özürden bahsediyor, neyin özürü, yalancının özürü kabul edilirmi? İnsanlığa büyük değerler kazandırmış Kadim üç halk tasfiye edilmiş, bunu özürle bitirelim, olacak şey mi bu? Halklar eşit koşullarda olduklarında, özüründe anlamı olur. İşte dündü Erdoğan şurekası, Sayın Öcalan’ın başlattığı demokratik süreci boşa çıkarmak için, Ağrı provakasyonu yaptırdı, halkın askerlere sahip çıkmasıyla çok tehlikeli bir provakasyon engellendi. Yoksa şuan her tarafta milliyetçi kesimler HDP’ye saldırıda bulunacaktı. Seyfo/Soykırımla, katliamlarla, Failli Meçhullerle vb durumlarla yüzleşmek halkların birlikte verdikleri demokratik mücadele ile bağlantılıdır. Bunun için bizler halklarla birlikte demokratik yürüyüşe önem veriyor, bir daha Seyfo/Soykırımların yaşanmaması, HDP’nin seçimlerde barajı aşması ruhuyla MDDP olarak gerekli çalışmayı yürüteceğimizi vurguluyoruz!