Almanya 15 Ocak’tan beri faşizme karşı deyim yerindeyse ayakta. Sözgelimi Aşağı Saksonya’da yerel gazeteler, Pazar günü şiddetli yağmura rağmen çok küçük bir kasaba olan Syke’de bile yaklaşık 500 kişinin şemsiyeler ve başlıklar altında, demokrasiyi soğukta bırakmamak için toplandığını bildiriyor. Bir bölge gazetesinin verdiği habere göre Aşağı Saksonya’nın Syke kentindeki bu bir saatlik etkinliğin sonunda Münihli aktör Simon Pearce’ın şu şiiri de okundu:
Hitler’in evinde ışıklar hâlâ yanıyor
Hiçbir zaman tamamen sönmedi; sadece kısa ve sessiz bir süre için pencere sıkı sıkıya kapatıldı. Yalnızca ara sıra, neredeyse utangaç, zar zor duyulabilen bir fısıltı… Pek fark edilmiyor ve kendi kendine soruluyordu:“N’oluyor? Hala ışık yanıyor.” Hitler’in evinde ışıklar hala yanıyor–Şimdi pencereye gidiyorlar. Şimdi görülüyorlar, şimdi duyuluyorlar… hayalet değil bunlar. Orada gururla ve gür sesle dikiliyorlar, tutuşturuyorlar ve küfrediyorlar. Ve tehditleri çok açık:“ YİNE OY VERECEĞİZ!” Hitler’in evinde ışıklar hâlâ yanıyor. Ey akıl, neredesin? Nerede? Çık dışarı ve yardım et… Kapat şunu… Yoksa ışıl ışıl yanacak…
Aşırı sağa karşı gösterilere yaklaşık 3,4 milyon insan katıldı
Alman haber kaynakları, 16 Şubat Cuma gününden bu yana en az 170. 000 kişinin ülkenin çok çeşitli yerlerinde faşizme ve aşırı sağa karşı düzenlenen gösterilere katıldığını bildiriyor. Ocak ayının ikinci hafta sonundan bu yana, bir taz (Tageszeitung) değerlendirmesine göre giderek daha fazla insan dışarı çıkıyor ve protesto ediyor. Kaydedilen 1. 162 gösteriden 1. 093’ü için katılımcı sayısı belirlenmiş durumda. Taz’ın haberine göre şimdiye kadar Almanya genelinde toplamda en az 3,4 milyon kişi aşırı sağa karşı ve demokrasi için meydanlarda bir araya geldi.
Demokrasi için en büyük gösteri geçen Cuma günü Münster’de gerçekleşti. Tarihi belediye binasının önünde ve katedral meydanında yaklaşık 30. 000 kişi toplandı.
Volkswagen’in üretim merkezi olan Wolfsburg’da belediye binasının önünde yapılan, fabrikanın düzenleyicilerinden olduğu ve binlerce işçinin katıldığı gösteride işletmenin CEO’su Oliver Blume yaptığı konuşmada “Demokrasi ve özgürlükler sıradan şeyler değildir” dedi ve şöyle devam etti: “Bu değerleri savunmak bizim görevimiz.” Küresel bir şirket olarak Volkswagen için bu konuda tavır almanın özellikle önemli olduğunu söyledi.“Volkswagen Grubu bir tavır alıyor. Ve bu tavır fabrika kapılarımızın çok ötesine uzanıyor.”
Kendisi de İtalya’dan gelen bir göçmenin kızı olan ve Wolfsburg’da doğan VW işletme Konseyi başkanı Daniela Cavallo, AfD’yi ırkçı, kadın düşmanı ve gerici bir toplum imajına sahip olmakla suçladı. “Midem bulanıyor! Bu sadece korkunç bir toplum imgesi değil, aynı zamanda korkunç bir kadın ve insan imgesidir!” Bu tür konumları temsil eden “ manevi bir kundakçıdır” diye ekledi. “Onlar bölmek ve nefret tohumları ekmek istiyorlar. Bu, içinde yaşamak istemediğim bir toplum!” dedi.
Her yer Hanau
Bu hafta sonu sokaklara çıkmanın bir başka nedeni de Hanau’daki ırkçı-faşist terör kurbanlarının anılmasıydı. 2020’de daha çok yabancı kökenlilerin ve Türkiye’den gelen göçmenlerin müdavimi olduğu iki kafeye yapılan silahlı saldırıda dokuz kişi öldürülmüştü. Cumartesi günü yaklaşık 5. 000 katılımcının katıldığı kitlesel bir gösteri yürüyüşü sonunda topluluk, katliam yerlerinde kurbanları andı. Ayrıca bu Pazartesi günü katliamın dördüncü yıldönümünü nedeniyle Almanya genelinde çok sayıda miting ve nöbet eylemi yapılmasının planlandığı belirtiliyor.