Azınlıklara ait vakıflarla ilgili 9 yıldır süren yasal belirsizliğin sona ermesi bekleniyor. Azınlık toplumu temsilcileri, sürecin şeffaf yürütülmesini ve hazırlanan taslağın paylaşılmasını istiyor.
Türkiye’de azınlıklara ait dini vakıfların kendi yönetim kurullarını seçmesine olanak tanıyan yönetmeliğin 2013 yılında iptal edilmesinin ardından, azınlık toplumları dokuz yıldır vakıf yönetim kurulu seçimlerini yapamıyor.
Vakıflar Genel Müdürlüğü geçen dokuz yılda yeni bir yönetmelik hazırlamazken, 2019 yılında yayınladığı genelge ile eksilen cemaat vakıfları yönetim kurulu üyeleri için seçimsiz atamanın yolunu açtı.
2013’ten 2022’ye: 9 yıldır seçimsiz yönetim
Azınlık toplumları temsilcilerinin ‘yeterli görmediği’ genelge sonrası vakıfların seçim yönetmeliği Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından Mart 2021’de açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı’nda yer aldı.
Erdoğan’ın “Gayrimüslim cemaat vakıfları yönetim kurullarının oluşturulması ve seçimine ilişkin Vakıflar Yönetmeliği’ni yeniden düzenliyoruz” açıklamasının ardından Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da ‘azınlık vakıflarının seçim yönetmeliği’ için 2022’in Nisan ayını işaret etti.
Azınlık vakıflarının seçimlerine imkân verecek yeni yönetmeliğin yakın zamanda yayınlanması beklenirken, azınlık toplumları temsilcileri, sürecin kendileri ile istişare edilerek şeffaf yürütülmesi çağrısında bulundu.
‘Hukuki kural ve içtihatlara aykırı’
Gazete Duvar’dan Müzeyyen Yüce’nin haberine göre: Eski Cemaat Vakıfları Temsilcisi Toros Alcan, cemaat (azınlık) vakıflarının her dört yılda bir tekrarladığı seçimleri düzenleyen yönetmeliğin “daha iyisinin yapılacağı” gerekçesiyle iptal edildiğini hatırlatarak, yeni yönetmeliğin dokuz yıldır hazırlanmamasını eleştirdi.
Alcan, “Bırakın daha iyi bir yönetmeliğin yayınlanmasını, bütün hukuki kural ve içtihatlara aykırı olarak eski yönetmelikle dahi seçimlerin yapılması “yönetmeliğin olmaması” gerekçe gösterilerek engellenmiştir” dedi.
‘Seçimlerin yapılamaması azınlık toplumlarında kırgınlığa neden oldu’
Vakıf seçimlerinin yıllardır yapılmamasının, Türkiye’de yaşayan azınlık toplumları arasında huzursuzluk yarattığını ifade eden Alcan şunları söyledi: “Azınlık vakıfları kurucu irade doğrultusunda ait oldukları toplumlara hizmet ederler. Eğitim, inanç, sağlık ve ihtiyaç sahiplerine destek vermek, vakıfların cemaatlerine sundukları temel hizmetlerdir. Vakıf yöneticileri görev sürelerince bu hizmetleri gönüllü olarak yerine getirmektedirler. Son seçimlerin 2009 yılında yapıldığı göz önüne alındığında toplumlarımızın 4 yıl için seçtiği günümüz vakıf yöneticilerinin 13 yıldır, neredeyse 3,5 dönemdir görev yaptığı ortadadır. Bu durum, Türkiye azınlık toplumları için hayati öneme sahip seçimler vasıtasıyla yenilenme, tazelenme ve umutların yeşermesi akamete uğradığından, bir içe kapanma ve atalet dolayısıyla da umutsuzluğa hatta bir kırgınlığa ve huzursuzluğa neden olmuştur.”
‘Taslak çalışması şeffaflık ve istişarelerle ilerlemiyor’
Alcan, bütün erteleme ve gecikmelere karşın seçim tüzüğünün hazırlanmasıyla ilgili çalışmaların tekrar yapılmaya başlanmasını memnuniyetle karşıladığını; ancak sürecin en azından Türkiye Ermeni toplumu için beklenen şeffaflık ve istişarelerle ilerlemediğini kaydetti.
Seçim yönetmeliği taslağının Türkiye azınlık toplumları ile paylaşılması çağrısında bulunan Alcan, “VGM nezdindeki Vakıflar Meclisinde, Cemaat (Azınlık) Vakıfları 5. Dönem Temsilcisi Sayın Can Ustabaşı’nın da defaten belirttiği üzere hazırlanan taslağın Türkiye azınlık toplumları ile paylaşılması, görüşlerinin alınması ve gerekli revizyonların yapılmasından sonra yürürlüğe girmesinin uygun olacağı görüşüne katılıyorum. Sadece vakıf seçimleri konusunda değil, Türkiye’de yaşayan gayrimüslim toplumların karşılaştıkları her sorunun çözümü için muhatap alınmasının elzem olduğunu düşünüyorum. Aksi halde, çok iyi niyetle hazırlanmış olsa dahi kanunlar ve yönetmelikler uygulamada daha büyük sorunlara yol açmakta ve toplumlarda kırılmalara ve çözülmelere sebep olmaktadır” ifadelerine yer verdi.
Ermeni toplumundan 258 imza: İdare gaspına hayır
Vakıflarının seçimlerine ilişkin hazırlanan ve bu ay içerisinde yayınlanması beklenen yönetmeliğe ilişkin gelen kulis bilgilerine göre hastane vakıfları seçimleri ertelenecek ya da seçim kapsamı dışında tutulacak.
Ermeni toplumundan 250’yi aşkın isim söz konusu iddiaya karşı bildiri yayınladı.
Bildiride, “Herhangi bir vakfımızın, hele hele hastanelerimiz gibi temel taşı vazifesi gören vakıflarımızın seçimlerinin yapılmaması kişilerin seçme ve seçilme hakkının ihlali olduğu gibi Ermeni toplumunun hiçe sayılması demektir” ifadelerine yer verilerek, “Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. İrade gaspı manasına gelen böyle bir uygulamaya yol açacak olanlar, bugün Ermeni toplumuna yarın tarihe karşı sorumlu olacaklardır. Söz konusu uygulamanın bir söylentiden ibaret olduğunu umuyor; yok değil ise, buna şiddetle karşı olduğumuzu, mücadele irademizi bildiriyor, sorumlu makamlarda oturanları harekete geçmeye çağırıyoruz” denildi.
‘Yönetimler babadan oğula geçsin istiyorlar’
Hastane vakıflarının seçimlerinin ertelenmesine veya seçim kapsamı dışında tutulmasına karşı çıkarak bildiriyi imzalayanlardan biri de Ermeni Toplumunda Düşünce Platformu Üyesi Harut Özer.
“Uzun zamandır derinleşen bir sorunun çözümüne ancak paydaşları ile istişare sonucu ulaşılır” diyen Harut Özer, şu noktalara dikkat çekti:
“Seçime ilişkin yönetmelik için görebildiğimiz şu ki; bazı kurumlardaki bazı yöneticiler orada kalmaya nasıl devam edebilirim” araştırması yapıyor. 2019 yılında yayınlanan genelge ile vakıf yönetiminden istifa edenlerin yerine atama yoluyla yönetim kurulu üyesi alınıyor. Bu durum eş, dost, yakının yönetime alınmasına neden olabildi. Yani yönetimlerin babadan oğula geçmesini istiyorlar. Toplumun bu konuda bir rahatsızlığı var. Biz de bu rahatsızlığın sözcülüğü yapıyoruz. Bu nedenle de bir imza kampanyası başlattık. Toplumun büyük kısmını temsil eden bir taslak var ortada ve sürecin şeffaf olmasını talep ediyoruz.”
HDP’li Paylan: Dimyata giderken eldeki bulgurdan da olduk
2013 yılından bu yana çıkmayan yönetmelik için milletvekilleri birçok kez girişimde bulundu, Meclis’e verdikleri soru önergeleriyle konuyu gündeme taşıdı. Son olarak HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Paylan, Bakan Ersoy’a vakıf hastanelerinin seçimlerden muaf tutulacağı iddialarını sordu.
HDP’li Paylan, 2013 yılından önce yeni bir yönetmelik talep ettiklerini; ancak mevcut yönetmeliğin iptal edilerek yenilenmediğini belirterek, “Daha demokratik bir yönetmelik talep ettik ancak Dimyat’a giderken eldeki bulgurdan da olduk. Bu durum da mevcut kötü yönetimlerin denetimsiz kalmasına neden oldu. Belli dönem için seçilmiş insanlar uzun süre yönetimde kalmak durumunda kaldılar. Bu da ciddi sorunlara yol açtı” dedi.
‘Demokratik bir seçim yönetmeliği istiyoruz’
Demokratik bir seçim yönetmeliği talep ettiklerine vurgu yapan Paylan, “Seçim yönetmeliğinin bizim taleplerimiz doğrultusunda çıkması gerekirken iktidar belli hesaplarla bu yönetmeliği çıkarmaya çalışıyor. Biz bu süreçte önerilerde de bulunduk. Her bir cemaatin talepleri doğrultusunda ayrı yönetmelikler çıkarılmasını da önerdik. Herhangi bir cevap gelmedi. İktidarın son yıllarda yönetimde ‘kayyım’ anlayışı var. Bunu cemaatlere de dayatmak istiyorlar. Bu noktada da hastanelerin seçim dışı olacağı bir maddenin de taslakta olduğunu düşünüyoruz. En çok gayrimenkulü olan vakıflar hastane vakıfları. Bu vakıfların seçimlerden muaf olması toplumun onayı alınmadan yönetimlerin oluşacağı anlamına gelir. Bu da vahim bir durum” değerlendirmesinde bulundu.