İngiltere hükümetinin sığınmacıları 10 bin kilometre uzaklıktaki Ruanda’ya gönderme planı, başkent Londra’da İçişleri Bakanlığı binası önünde protesto edildi.
İngiltere hükümetinin ülkeye gelen sığınmacıları Ruanda’ya gönderme planı başkent Londra’da protesto edildi. İçişleri Bakanlığı binası önünde toplanan eylemciler, “Tehlikeden kaçmak suçsa yasada sorun vardır”, “Hepimiz biriz” ve “Sınırları kaldırın” yazılı dövizler taşıdı.
Anadolu Ajansı’na (AA) konuşan bir eylemci, “Hükümetin önerdiği şey, tam bir rezalet, insanlık dışı, acımasız ve insan kaçakçılarına bir hediye. Çünkü onlar, bunu sadece bir iş fırsatı olarak görecek. İngiltere’deki çoğu Yahudi, mültecilerin çocukları. Ben de bir mültecinin torunuyum. Bu ülke bizi içtenlikle karşıladı. Biz de gelecek nesilleri baskıdan kaçarken içtenlikle karşılamayız” şeklinde konuştu.
“Plan, sığınmacıların İngiltere’ye gelmesini engelleyecek”
Eylemciler planın düzensiz göçmen ve sığınmacıların İngiltere’ye gelmesini önleyemeyeceğini ifade ederek, “Çünkü onlar hayatlarını riske atan insanlar. İnsanlar korkunç koşullardan kaçıyor, hiçbir şey onları durduramaz. Yapmamız gereken, insanların intihar botlarıyla değil denizaşırı iltica başvurusunda bulunabilecekleri ve buraya güvenli şekilde gelebilecekleri mantıklı sisteme sahip olmak. Devlet, kendi politikalarıyla çocukları öldürüyor” açıklaması yaptı.
Başka bir eylemci de planın, “kesinlikle iğrenç” olduğunu belirterek, “Maliyeti çok. Burada insanlara yardım etmekten daha da pahalı. Tamamen ideolojik” şeklinde konuştu.
“Jahnson, Covıd-19 ihlallerini örtbas etmek istiyor”
Planın Başbakan Boris Johnson’ın Covid-19 kısıtlamalarını ihlal etmekten ceza aldığı için “Başının belaya girdiği gerçeğini örtbas etmek için ortaya atıldığını” söyleyen bir eylemci de şunları ifade etti:
“Bu yüzden bugün duyuruyorlar. Bunu hayata geçirirlerse acı çekecek mülteciler olacak. Boğularak ölmek onları vazgeçirmiyorsa bu (plan) onları neden vazgeçirsin? Kesinlikle saçma. İnsanların Manş Denizi’nden küçük teknelerle geçmelerinin nedeni, buraya gelmenin yasal yollarının kapatılmış olması. Yasal yolları yeniden açılırsa insanlar yasal olarak gelip burada işlemlerini yapmaktan mutlu olacaklardır.”
“İngiltere hükümeti insanlıktan ve gerçeklikten uzak”
Johnson, dün yaptığı açıklamada, İngiltere’ye yasa dışı yollarla giren herkesin artık bundan sonra Ruanda’ya gönderileceğini açıklamıştı. Kontrolsüz göçün, İngiltere Ulusal Sağlık Sistemi, okullar ve toplu taşımada sorunlar yarattığını söyleyen Johnson, “Merhametimiz sonsuz olabilir ama insanlara yardım etme kapasitemiz sonsuz değil” demişti.
Plana, muhalefetin yanı sıra sivil toplum kuruluşları tepki göstermişti. Londra merkezli Uluslararası Af Örgütü’nün İngiltere Mülteci ve Göçmen Hakları Direktörü Steve Valdez-Symonds, yaptığı açıklamada, sığınma işlemleri için insanları başka bir ülkeye göndermenin “sorumsuzluğun doruğu” olduğunu, hükümetin ise şu anda iltica konularında “insanlıktan ve gerçeklikten ne kadar uzak olduğunu” gösterdiğini belirtmişti.
Ana muhalefetteki İşçi Partisi’nin lideri Keir Starmer ise Johnson’ın yeni göçmen planıyla, Covid-19 kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle aldığı para cezasından dikkatleri dağıtmaya çalıştığını savunmuş, söz konusu planı “işe yaramaz” ve “insafsız” olarak nitelendirmişti.