Kobane direnişi sırasında Kobane’de kurulan ve Türkiyeli devrimcilerden oluşan Birleşik Özgürlük Güçleri (BÖG), 134 gün süren direnişin ardından IŞİD çetelerine karşı kazanılan Kobane zaferine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Haber Merkezi – Kobane zaferini ve Rojava devrimini selamlayan BÖG, “Kobane zaferi ile birlikte yeni bir güne uyanan Ortadoğu halklarının yazgısı geri döndürülemez bir biçimde değişti” dedi.
Kobane’nin 21. yüzyılın Paris Komünü ve Stalingrad’ı olduğunun altını çizen BÖG, “Kobane zaferi Ortadoğu devriminin kalbidir” diye belirtti.
Kobane zaferinin aynı zamanda AKP hükümetinin hüsranı olduğuna dikkat çeken BÖG, şu mesajı verdi:
“IŞİD (DAİŞ) çetelerinin saldırılarına karşı Rojava devriminin kazanımlarına sahip çıkanlar, aynı zamanda savaşın başından bu yana çetelere açık destek veren, lojistik sağlayan, onların arka bahçesi olan AKP iktidarına da ağır bir yenilgi yaşattı. “Kobane düştü, düşüyor’ temennisiyle hareket eden AKP, şimdilerde uğradığı hezimeti ‘büyük boy bayrak’, ‘stratejik derinliğiyle’ atlatmaya çalışıyor. Kobanê zaferinin geri döndürülemez kazanımları, bugün AKP iktidarının hüsranına dönüşmüştür. IŞİD (DAİŞ) çetelerinin insanlık dışı saldırılarına destek veren tüm güçler de tıpkı çeteler gibi tarihin karanlık dehlizlerine gömülecektir.” denildi.
Açıklamanın tam metni şöyle:
Selam olsun, IŞİD (DAİŞ) çetelerine karşı aylardır tarihi bir direniş sergileyen Kürt halkına, Rojava devrimine sahip çıkan, Kobane bileşenlerine direnişi zafere dönüştüren her ulustan, her cinsten, her dilden dünya halklarına, devrimcilere, enternasyonalistlere…Selam olsun, IŞİD (DAİŞ) çetelerinin barbarca saldırıları karşısında insanlığın safında direnenlere, YPG/YPJ güçlerine… Selam olsun, şehitler başta olmak üzere direnişi destansı bir zafere dönüştüren tüm ezilenlere…
Emperyalizmin koltuğu altında büyüyen ve barbarca saldırılarıyla ezilen halklara zulmeden IŞİD (DAİŞ) çetelerine karşı adeta direnişin kalesine dönüşen Kobane, insanlığın safında yer alan tüm güçlere umut olmayı başardı. Yenilmez denilen tecavüz, katliam ve uyuşturucu mangasına dönüşen çetelere karşı “No Passaran” (geçit yok) diye haykıran tüm güçlerin zaferi kutlu olsun! Kobane direnişi tüm ezilen halklara umut olsun!
Kobane zaferi ile birlikte yeni bir güne uyanan Ortadoğu halklarının yazgısı geri döndürülemez bir biçimde değişti. IŞİD (DAİŞ) çetelerinin karanlık saldırı dalgasına karşı devrimci, demokratik zeminde direnen Rojava devrimi, Kobane zaferi ile birlikte bugün çok daha sağlam temellere sahip, çok daha güçlü, çok daha yenilmez…
Daha önce de ilan ettiğimiz gibi Kobane, 21. yüzyılın Paris Komünüdür! Stalingrad’tır, Filistin topraklarıdır. Kobane zaferi Ortadoğu devriminin kalbidir.
İşte bu nedenle boğulmaya çalışılan yalnızca Kobane halkı değildir! Aynı zamanda halkların değerleridir, Rojava devriminin kazanımlarıdır. Devrimci, demokratik zeminidir!
IŞİD (DAİŞ) çetelerinin saldırılarına karşı Rojava devriminin kazanımlarına sahip çıkanlar, aynı zamanda savaşın başından bu yana çetelere açık destek veren, lojistik sağlayan, onların arka bahçesi olan AKP iktidarına da ağır bir yenilgi yaşattı. “Kobane düştü, düşüyor” temennisiyle hareket eden AKP, şimdilerde uğradığı hezimeti “büyük boy bayrak”, “stratejik derinliğiyle” atlatmaya çalışıyor. Kobane zaferinin geri döndürülemez kazanımları, bugün AKP iktidarının hüsranına dönüşmüştür.
IŞİD (DAİŞ) çetelerinin insanlık dışı saldırılarına destek veren tüm güçler de tıpkı çeteler gibi tarihin karanlık dehlizlerine gömülecektir.
Birleşik Özgürlük Güçleri’nin tarihsel öncülleri Yunanistan’dan, Kürt dağlarına, Bekaa’dan Filistin topraklarına enternasyonalist sosyalizmin bayrağı olan Türkiye devrimcileridir! Birleşik Özgürlük Güçleri (BÖG), Necdet Adalı’nın, Talat Türkoğlu’nun, Tamer Arda’nın yoldaşlarıdır!
BÖG olarak kurulduğumuz Kobane topraklarından tüm dünya halklarına haykırıyoruz. Kobane direnişine, direnişin içinden selam olsun!
IŞİD (DAİŞ) çetelerinin insanlık dışı saldırıları karşısında direnen Kürt halkına mütevazi bir destek sunma amacıyla kurulan BÖG, deneyim biriktirme anlamıyla devrimin içerisinde kazanımlar elde etti. Belki çete saldırılarında yaralılar verdi, zorluklarla karşılaştı ancak direnişin içerisinden çok daha güçlü çıktı.
Bugün bu enternasyonalist dayanışmayı, vücut bulan stratejik bir ittifaka dönüştürmenin tarihsel ve siyasal görevimiz olduğunun bilincindeyiz. Sorumluluklarımız ve deneyimlerimiz artık çok daha elzem.
Direnişin içerisinde ortak mevzilerde direnişe destek olmaya çalışan Türkiyeli devrimcilerin çabası da işte bu yönde olacaktır. Enternasyonalist sosyalistler olarak, insanlığın safında direnen Kürt halkının haklı mücadelesini ve zaferini bir kez daha selamlıyoruz…
Ortadoğu’da yeni bir çığır açan ve IŞİD (DAİŞ) çetelerini püskürtmeyi başaran Kobane zaferi geleceğe umutla bakmamızı sağlıyor ve bizi kopmaz bağlarla devrime ve sosyalizme bağlıyor.
Selam olsun Kobane zaferine,
Selam olsun Rojava devrimine,
Selam olsun Kürt halkına, kanlarıyla zaferi yaratan şehitlere…
Yaşasın enternasyonalizm!
Zafere kadar hep birlikte…