İstanbul Üniversitesi’nde artan faşist saldırılara karşı Beyazıt meydanında basın açıklaması yapan öğrenciler, “Bütün sıra arkadaşlarımızı, demokratik kitle örgütlerini ve halkımızı bu faşist saldırılara karşı mücadeleye çağırıyoruz.” dedi.
İstanbul Üniversitesi’nde 10 Ekim 2015 yılında IŞİD saldırısıyla hayatını kaybedenleri anmak isteyen üniversite öğrencileri ülkü faşistler tarafından saldırı ve tehdide maruz kaldı.
İstanbul Üniversitesi Dayanışması, saldırılara karşı Beyazıt Meydanı’nda açıklama yaptı. Kürtçe ve Türkçe, “Beyazıt’ta ırkçı-faşist saldırılara geçit vermeyeceğiz” yazılı pankartların açıldığı eyleme ÖHD, İstanbul Tabip Odası destek verdi.
‘İktidar bastırmak yerine çözüm üretmeli’
Söz alan ÖHD avukatlarından Nagehan Avçil, “Çete yöntemiyle üniversitede sesi bastırılmak istenen, müvekkilimiz olarak kabul ettiğimiz öğrencilerin ve mücadelelerinin yanındayız” dedi.
İstanbul Tabip Odası yöneticilerinden Nazmi Algan da öğrencilere yönelik baskının ve öğrenim hakkının gasp edilmesinin kabul edilemeyeceğini kaydetti. Algan, “Son yıllarda üniversite öğrencilerini yurt, barınma sorunları var iktidar bastırmak yerine çözüm üretmeleri” dedi.
‘Bahçeli hedef gösterdi’
İstanbul Üniversitesi adına yapılan açıklamada, “Günlerdir yaşanılan sistematik ırkçı faşist saldırıların devlet, polis, ÖGB, ve okul yönetimi destekleriyle gerçekleştiğini biliyoruz. Nitekim iktidar maşası küçük ortak Devlet Bahçeli’nin ‘elindeki kılıcı sallayarak’, ülkücü faşist çeteleri kastederek ‘elinizden zülfikarı eksik etmeyin!’ demesiyle birlikte faşist çeteler sosyal medyadan devrimcileri hedef göstermeye ve Kürt Kimliği üzerinden tehdit ve tacizlere başlamıştır” denildi.
Bu saldırıların HDP İzmir İl Örgütü’ne yönelik ırkçı-faşist saldırıda katledilen Deniz Poyraz ve Konya’da gerçekleştirilen Kürt bir aileye dönük katliamdan bağımsız olmadığının altı çizilen açıklama şöyle devam etti: “Bu saldırılar gençliğin mücadeleci kimliğinedir! Bu saldırılar bizim Kürt kimliğimizedir! Bu saldırılar bizim dilimize ve Beyazıt geleneğinedir! Ne bizim demokrasi ve özgürlük mücadele tarihimiz ne de İstanbul Üniversitesi’nin mücadele tarihi bu saldırılara yenik düşmedi ve düşmeyecektir.
Dün buradaydık, bugün buradayız ve hep burada olacağız! Rengimizle, dilimizle, Kürt kimliğimizle, devrimci ve mücadeleci geleneğimizle faşist saldırılarınıza karşı üniversitelerde ve Beyazıt Meydanındayız. Bütün sıra arkadaşlarımızı, demokratik kitle örgütlerini ve halkımızı bu faşist saldırılara karşı mücadeleye çağırıyoruz.”
Ablukaya alındılar
Eylemin ardından saldırılara karşı öğrenciler toplu şekilde alandan ayrılmak istedi. Bu esnada öğrencilerin önü polis barikatıyla kapatıldı. Polis, toplu şekilde yürümelerine izin vermeyeceklerini, gerekirse “güvenliklerini” sağlayacaklarını iddia etti.
Öğrenciler polise güvenmediklerini, faşistlerle olan işbirliklerini bildiklerini söyledi. Ya toplu halde çıkacaklarını ya da alandan ayrılmayacaklarını vurgulayan öğrencilerin iradesi polislere geri adım attırdı. Polisler barikatı açmak zorunda kaldı, öğrenciler meydandan toplu halde ayrıldı.
(Etha)