Sağlık emek-meslek örgütleri, Altıncı Dönem Toplu Sözleşmesi ile sağlık çalışanlarının daha derin bir güvencesizliğe ve yoksulluğa itilip taleplerinin görmezden gelinmesi üzerine bir basın toplantısı düzenleyerek, “Ek ödeme değil, hak ödeme istiyoruz!” dedi
Sağlık emek-meslek örgütleri, Altıncı Dönem Toplu Sözleşmesi ile sağlık çalışanlarının daha derin bir güvencesizliğe ve yoksulluğa itilip taleplerinin görmezden gelinmesi üzerine 8 Eylül 2021 günü çevrimiçi bir basın toplantısı düzenledi.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Hüsnü Yıldırım, sağlık emek-meslek örgütleri olarak bir yandan ayrı ayrı açıklama ve eylemler yaparken, bir yandan da ortak mücadeleyi yükselttiklerini belirtti.
Türk Dişhekimleri Birliği (TDB) Merkez Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tarık İşmen sağlık emekçilerinin pandemi döneminde daha da gasp edilen haklarının geri verilmesi gerektiğini söylerken; filyasyona gönderilen diş hekimlerinin sağlık hizmeti sunamamasından dolayı halkta ağız ve diş sağlığı sorunları yaşandığını da sözlerine ekledi.
Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık-İş) Genel Sekreteri Erdoğan Demir, sağlık alanındaki tüm çalışanların, hakları için mücadele eden emek ve meslek örgütlerinde örgütlenmeleri gerektiğinin altını çizdi.
Türk Hemşireler Derneği (THD) Genel Başkanı Sevilay Çelik, sağlık emekçilerinin özlük hakları için basın açıklamalarının yanı sıra yerinde ziyaretler de yaptıklarını aktarırken, iktidara da taleplerinin dikkate alınması çağrısı yaptı.
Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (Tüm Rad-Der) Genel Başkan Yardımcısı Ali İpekli ekonomik zorluklardan şiddete, mobbingden COVID-19’un meslek hastalığı sayılmamasına kadar birçok sorunla mücadele ettiklerini belirtip “Bundan sonra da birlikte sesimizi daha yüksek biçimde duyuracağız” dedi.
Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHUDER) Genel Başkanı Fikri Akbin ise sendikaymış gibi davranan ama hükümetle anlaşıp çalışanların hakkını gözetmeyen bir örgütlü güce karşı birlikte hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.
“Sağlık çalışanları daha da derinleşen bir güvencesizliğe, yoksulluğa itildi”
Sağlık emek-meslek örgütleri adına ortak basın açıklamasını ise Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut okudu. Ortak açıklama şöyle:
Altıncı Dönem Toplu Sözleşmesi 22 Ağustos’ta imzalandı. Sağlık emekçilerinin yoğun emek harcadığı bu dönemde özlük haklarına yönelik iyileştirme yapmak yerine, sağlık çalışanları daha da derinleşen bir güvencesizliğe, yoksulluğa itildi. Yıllardır enflasyon rakamları gerçek enflasyonun altında açıklanıp emekçilerin maaşlarına yetersiz zamlar yapılarak sağlık çalışanlarının gelirleri yoksulluk sınırının altına itilmiştir. 4-D statüsünde sürekli işçi statüsünde çalışan sağlık işçileri ise asgari ücretin çok az üstünde ücretlerle çalışırken Çalışma Bakanlığı, Kamu Çerçeve Protokolü ile asgari düzeyde iyileştirme yaparak bu ücretleri devam ettirme kararı almıştır.
Sağlık emekçilerinin çalışma barışını bozacak düzenlemeler bir yana, bu dönemde dahi ayrı bir bütçe çıkarmamak; topluma verilmiş gibi ilan edip, ödemeleri yapmamak; yapılan 10-15 TL ek ödemeleri kamuoyuna büyük destek veriliyormuş gibi yansıtmak, hükümetin sağlık çalışanlarına yaklaşımını ortaya koymaktadır.
Halihazırda birçok kurumda döner sermayeler ya hiç ödenmemekte ya da onur kırıcı rakamlar ile sınırlı tutulmaktadır. Sağlık çalışanlarının emeğinin getirisi olan döner sermaye ödemelerinde asıl pay yönetici kadrolarına ayrılmaktadır. Yönetmelik gereği ek ödemeler yöneticilerin iki dudağından çıkacak onaya bağlıdır. Bu nedenle asıl talebimiz her zaman olduğu gibi yaşanabilir, emekliliğe yansıyan TEK ödemedir. Ek ödeme değil, HAK ödemedir.
Şiddet, cezasızlık, önlem almama…
Her gün artan şiddet haberleri, şiddet sonrası cezasızlık ve şiddete karşı işyerlerinde önleyici hiçbir önlem alınmaması,
446 sağlık çalışanını yitirdiğimiz, binlercesinin hastalandığı bir salgında kabul edilmeyen meslek hastalığı yasası,
Pandemi tüm hızıyla devam etmesine rağmen çalışma ortamlarının koşullarının iyileştirilmemesi; havalandırma, çalışma süresinin kısaltılması, dönüşümlü çalışma ile kişi sayısının azaltılması gibi koruyucu önlemlerin alınmamasında ısrar edilmesi,
Uzayan çalışma süreleri, tüketen nöbetlerin ardından dahi izin hakkının tanınmaması,
Gelirlerimizde emeğimizin karşılığı olacak bir düzenlemeye gidilmemesi,
Süresiz sözleşmeli kadrolarla istihdamın devam etmesi, sağlık çalışanlarının iş güvencesiz, yönetici baskısına karşı savunmasız şekilde çalışmaya mahkûm bırakılması
Ayrımcılık, yönetici baskısı ve mobbingin giderek artması
Sağlık kurumlarını tüm sağlık emekçileri için çalışılamaz haline getirmiştir.
Hak kayıplarına uğradılar
Pandemide filyasyon, sürüntü ve aşılama gibi işlerde canla başla çalışan sağlık emekçileri bu dönem çok ciddi hak kayıplarına uğramış, izinler iptal edilmiş, aile ve sosyal hayatlarında çok ciddi sıkıntılar yaşamış, sahada en ön saflarda ve çok ciddi enfeksiyon riski taşıyacak işlerde halk sağlığını önceleyen bir düşünce ile emek sarf ederken maddi anlamda yetersiz ek ödemeler ile haksızlığa uğratılmışladır.
Ek ödeme, performans, döner vb. adlarla yapılan emekliliğe yansımayan, güvenceli olmayan, rekabet yaratan, çalışma barışını bozan ve insanların en temel ve yaşamsal hakkı olan dinlenme hakkı/izinlerin kullanılmasını dahi neredeyse engelleyen ödemeleri istemiyoruz. Tüm sağlık emekçilerinin temel ücretlerinin yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasını ve temel ücret üzerine eğitim düzeyi, meslek, hizmet yılı gibi kriterler ile özlük haklar eklenerek düzenlenmesini talep ediyoruz.
“Güvenceli bir gelir istiyoruz”
Bunların yanında, sağlık hizmeti sunan tüm birimlerde yeterli sayıda sağlık emekçisi istihdam edilmemiş, pandemi rehberi bir kenara bırakılmış, sağlık çalışanları mobbinge uğramıştır. Sağlık emekçileri, artan iş yükünün de getirdiği enfeksiyon riski ile karşı karşıya kalmış, uzun zamandır tedavi hizmeti alamayan hastaların şiddete varabilen tepkisine de maruz bırakılmışlardır.
Yurtdışına sağlık çalışanı göçüne, istifalara, boşalan branşlara duyarsız kalanları uyarıyoruz. Derhal çalışma koşullarımızda ve gelirlerimizde iyileştirilmeye gidilecek adımlar atılmaz ise tüm sağlık çalışanları kendi çalışma sağlığı ve hakları için adım adım yükseltilecek bir eylemlilik sürecinde mücadeleye, gerekirse g(ö)reve hazır!
Tüm sağlık emekçilerini de bulunduğu her yerde, meslek örgütlerinde, sendikalarında, derneklerinde örgütlenmeye ve taleplerimizi yükseltmeye davet ediyoruz.
· Ek Ödeme Değil, Hak Ödeme İstiyoruz.
· Yıllardır Enflasyon Karşısında Eriyen Gelirlerimiz İçin Emekliliğe Yansıyan %150 Gelir İyileştirmesi İstiyoruz.
· Güvenceli Bir Gelir İstiyoruz.
· COVID-19 Hastalığının Meslek Hastalığı Sayılması İçin Yasa İstiyoruz.